AMERİKA DÜNYADA ETİĞİN DEĞİL ETİKSİZLİĞİN ZİRVESİ OLMUŞTUR?
Rusya’nın Moskova'ya çekilmek zorunda kalması, gurur abidesi, bencil Amerika'da, büyük bir medeniyet körlüğüne yol açmıştır....
Editör: Ülke Postası Haber Sitesi
05 Aralık 2019 - 23:23
Rusya’nın Moskova'ya çekilmek zorunda kalması, gurur abidesi, bencil Amerika'da, büyük bir medeniyet körlüğüne yol açmıştır. Francis Fukuyama,doksanlı yıllarda bütün dünya için, “Tarihin Sonu”nun geldiğini ilan etmiştir. Samuel Huntington, dünyada devletlerden daha çok, medeniyetlerin savaştığını söylemiştir. Huntigton’a göre, artık dünyanın yalnızca ”Batısı ve Gerisi” vardır, Batı dünyası ekonomik gelişmenin olduğu kadar, etik zenginleşmenin de öncüsü olacaktır.Ancak Amerika dünyada etiğin değil, etiksizliğin öncüsü olmuştur.
*
Ulaştığı ekonomik gücün verdiği sarhoşlukla, benzersiz bir gurura kapılan Amerika, etik değerlerin kaynağı olan ne varsa, hepsini ekonomik, siyasal ve kültürel hayattan söküp atmıştır. Amerika teknolojik yeniliklerle, sürekli kan tazeleyen ekonomik büyümenin, dünyadaki bütün sorunları çözeceğine inanmıştır. Gelenekten beslenen kurallar ayaklar altına alınmıştır. Gelenek harabeye çevrilmiştir. Bilim yanılmaz kabul edilmiştir.
*
Ekonomik gücün kaynağına ilişkin yanılgı, bilime gizemli bir güç kazandırmıştır. Hayatı anlama ve anlamdırma çalışmaları önemini yitirmiştir. Üretim gücünün büyütülmesinin, bütün sorunların üstesinden gelmesi beklenmiştir. Ancak bırakın küresel ısınmayı, yoksulluk sorunu bile çözülememiştir. Etik değerlerin anlamsızlaştığı bir dünyada, haksızlıklar ve yolsuzluklar, çok boyutlu küresel sorunlara dönüşmüştür. Amerika’nın ekonomik gücünün dünyaya zararı, yararını çoktan aşmıştır, Orta Doğu’da büyük kan gölleri oluşmuştur.
*
Hayatın değeri, tarihin her döneminde, ekonomik güçten daha çok, bilgeliğe dönüşen etik güçten kaynaklanmıştır. Dünya barışının güvencesi, ekonomik güçten önce etik güçtür. Medeniyetlerin uzun ömürlü olmalarında, etik zenginlik çok daha önemlidir. Geleneklerinden kopan, toplumu ayakta tutan değerleri, yerlerde süründüren medeniyetlerin, ekonomik gelişmelerinin sürdürülebilir olması mümkün değildir. Etik değerleri çiğneyenler, çiğnemeyenler tarafından çiğnenirler.
*
Yıllar önce Amerika'nın babası Avrupa’yı İsa’nın düşünce ve eylem dünyasını paylaşmaya davet eden Dostoyevsky’nin, “Avrupa’nın toplayıp kilere yığdığı bütün zenginlikler bir araya gelse, Avrupa’yı çöküntüden kurtaramayacak, çünkü bir göz açıp kapayana kadar bütün zenginlikler de yerle bir olacaktır.”öngörüsü,Yeni Avrupa olan Amerika için de geçerlidir. Ancak medeniyetler dünyasında etik değerler güneş gibidir. Dünyayı aydınlatan güneş, Amerika’da batarsa, Anadolu’da doğar.
*
Etik ile ekonomi arasındaki savaşı ekonomi kazanamaz. Çünkü ekonomik başarılar geçici, etik değerler kalıcıdır. Etik değerlere savaş açılmaz.
*
Dünyada “Dindar İbn Haldun mu, Dinsiz Marx mı”, diye bir oylama yapılsa, İbn Haldun açık ara önde çıkar.
*
Medeniyetlerin temelinde filozoflar değil, peygamberler vardır.
Haber:Nazif Gürdoğan
*
Ulaştığı ekonomik gücün verdiği sarhoşlukla, benzersiz bir gurura kapılan Amerika, etik değerlerin kaynağı olan ne varsa, hepsini ekonomik, siyasal ve kültürel hayattan söküp atmıştır. Amerika teknolojik yeniliklerle, sürekli kan tazeleyen ekonomik büyümenin, dünyadaki bütün sorunları çözeceğine inanmıştır. Gelenekten beslenen kurallar ayaklar altına alınmıştır. Gelenek harabeye çevrilmiştir. Bilim yanılmaz kabul edilmiştir.
*
Ekonomik gücün kaynağına ilişkin yanılgı, bilime gizemli bir güç kazandırmıştır. Hayatı anlama ve anlamdırma çalışmaları önemini yitirmiştir. Üretim gücünün büyütülmesinin, bütün sorunların üstesinden gelmesi beklenmiştir. Ancak bırakın küresel ısınmayı, yoksulluk sorunu bile çözülememiştir. Etik değerlerin anlamsızlaştığı bir dünyada, haksızlıklar ve yolsuzluklar, çok boyutlu küresel sorunlara dönüşmüştür. Amerika’nın ekonomik gücünün dünyaya zararı, yararını çoktan aşmıştır, Orta Doğu’da büyük kan gölleri oluşmuştur.
*
Hayatın değeri, tarihin her döneminde, ekonomik güçten daha çok, bilgeliğe dönüşen etik güçten kaynaklanmıştır. Dünya barışının güvencesi, ekonomik güçten önce etik güçtür. Medeniyetlerin uzun ömürlü olmalarında, etik zenginlik çok daha önemlidir. Geleneklerinden kopan, toplumu ayakta tutan değerleri, yerlerde süründüren medeniyetlerin, ekonomik gelişmelerinin sürdürülebilir olması mümkün değildir. Etik değerleri çiğneyenler, çiğnemeyenler tarafından çiğnenirler.
*
Yıllar önce Amerika'nın babası Avrupa’yı İsa’nın düşünce ve eylem dünyasını paylaşmaya davet eden Dostoyevsky’nin, “Avrupa’nın toplayıp kilere yığdığı bütün zenginlikler bir araya gelse, Avrupa’yı çöküntüden kurtaramayacak, çünkü bir göz açıp kapayana kadar bütün zenginlikler de yerle bir olacaktır.”öngörüsü,Yeni Avrupa olan Amerika için de geçerlidir. Ancak medeniyetler dünyasında etik değerler güneş gibidir. Dünyayı aydınlatan güneş, Amerika’da batarsa, Anadolu’da doğar.
*
Etik ile ekonomi arasındaki savaşı ekonomi kazanamaz. Çünkü ekonomik başarılar geçici, etik değerler kalıcıdır. Etik değerlere savaş açılmaz.
*
Dünyada “Dindar İbn Haldun mu, Dinsiz Marx mı”, diye bir oylama yapılsa, İbn Haldun açık ara önde çıkar.
*
Medeniyetlerin temelinde filozoflar değil, peygamberler vardır.
Haber:Nazif Gürdoğan
FACEBOOK YORUMLAR