2017 YILININ MUHASEBESİ !!!
Benim başım kel değil ya, ben de bir 2017 yılı analizi yapayım...
Benim başım kel değil ya, ben de bir 2017 yılı analizi yapayım.
Ruşen Çakır'ı bilenler bilir, kendi tanımıyla otuz yıllık gazetecedir. Bugün salya sümük bir 2017 yılı analizi yaptı. Acısının haklılılığını kabul etmemek olanaksızdı benim açımdan. Acıklı durumunu çok güzel tarif ediyordu, hele çektiği azabı hem sesinden hem de yüz ifadesinden fark etmemek olanaksızdı. Lakin bir şeyin farkında değildi, hala içinde bulunduğu durumun nedeni olarak demokrasi eksikliği ve Erdoğan olarak anlatıyordu.
Ben bu nesil gazetecilerden bir kaç yaş büyüğüm ve onların en iyi takipçilerindenim. Şahsen bu tür gazetecilere hacı cavcav gazetecileri olarak adlandırdım ve cuk oturdu bence. Çünkü Ruşen Çakır olsun, Kadri Gürsel olsun Veya Altan kardeşler ve benzerleri olsun ki yığınla böylesi vardı...Mesela Nazlı Ilıcak, Balbay, Ertuğrul Özkök ve diğerleri daha çok var, hemen hepsi tıpkı Ruşen Çakır gibi ahu vah içindeler ama, nedeninin farkında değiller. Bilmedikleri şey, bugün Erdoğan iktidardan gitse bile, bu hacı cav cavlar eski saltanatlarına kavuşamayacaklar...
Ne idi bu cav cavların saltanatı anlatayım :
Bu zevatlar tek kişilik parti idiler ama programları yoktu, kadroları yoktu...
Hiç bir sorumlulukları da yoktu...Zaten gereği de yoktu...
Bir yerler edinmişlerdi, kerameti kendinden menkul...
Sabah kalkar özellikle partileri hedeflerine alıp atıp tutarlardı...
Çoğu bir arada tek hedefe saldırdığında, hedefin ayakta kalması olanaksızdı neredeyse...
Baş bakanlar, bakanlar, genel kurmay başkasnları dayanamazdı bunların salvolarına...
İnanılmaz derecede itibarlı ve etkiliydiler...
Bu parçalam ve yok etme etkisine sahip sürü sayesinde, bunların tasmalarını ellerinde bulunduran medya sahipleri inanılmaz bir makta sahip olmuşlardı. Bazıları başbakanları evlerine çağırıp iç çamaşırlarıyla karşılamaya kadar vardırdılar işi...Bir tarafta miltyonlarca insanın seçtiği baş bakanlar diğer tarafta bol hav havlı medya patronları. Medya patronlarının yanında bakanlar ve hükümetler kedinin oynadığı fareler oldular....Medya patronları bu farelerle oynadılar da oynadılar...
Gel zaman git zaman oldu, Recep Tayyip Erdoğan başbakan oldu. Sonra da cumhur başkanı oldu. İşte ne olduysa o zaman oldu. Hatırlarmısınız Hasan Cemal'i, Cengiz Çandar'ı daha kimler kimler...ne günlerdi o günler...
Şimdi her biri medyascope'de yayın yapıyorlr üç beş yüz izleyicili veya üç beş bin izleyicili...Bu sayılar bu zevatın dişinin kovuğunu doldurmaz gayrı...Çok hüzünlüler çok...haklılar da kanın tadını almış vampir gibiler bunlar...O muhteşem günleri arıyorlar ama azıcık ta olsa farkındalar sanki...Ruşen Çakır diyor ki : '' 2018 Daha kötü olacak bizim için sanki...Çok haklı, değil 2018, 2019, 2020 ve ötesi de kötü olacak onlar için...Neydi öyle partisiz, programsız, kadrosuz o salla gitsin atıp tutmalar...
Bu sorumsuzlar yüzünden çok genç canından oldu...
Bu cavcav'ların eşi dünyada yok biliyormusunuz...Türkiyede nesli tükenince dünyada nesilleri bitecek çok şükür....
Bunlar öylesine pervasızlaştılar ki, öyle ileri gittiler ki, İsrail ajanımıdır, ABD ajanımıdır yoksa Suriye ajanımıdır ayırt etmek zorlaştı. Aslında çoğu onun bunun ajanı değildiler ama çok ukelaydılar. Hele Taha Akyol gibiler işi iş takibine kadar götürdüler ve çoğu inanılmaz zengin oldu...
Bu yazımı tüm köşe yazarları üstüne alınmasın, az da olsa haddini bilen var bence...