50-80 YAŞ YERİNE 18-50 YAŞ ŞART.?
Makaleme başlamadan önce öncelikle 50 ve 80 yaş aralığı ve üstü büyüklerimin affına sığınarak makaleme başlamak istiyorum, Teşekkürler, saygılarımla
Makaleme başlamadan önce öncelikle 50 ve 80 yaş aralığı ve üstü büyüklerimin affına sığınarak makaleme başlamak istiyorum, Teşekkürler, saygılarımla...
Bir ülke sürekli gelişmek ve zirveye çıkmak istiyorsa genç, dinamik ve üretken yeni nesillere devletin her kurumunda ve ülkesinin her yerinde olanak tanımalıdır. 50-80 yaşlarındaki vatandaşlarınızı aktif kurumlarda tutacak olursanız üretkenlikten bahsetmeniz mümkün değildir. Devlet kurumları koşu gerektiren ve aynı zamanda büyük veballeri olan şerefli koltuklardır. Bura da koşu kavramını ayak koşusu olarak tek algılamayalım. Hızlı parmak kullanmak, kafa yormak, yeni çözüm yolları aramak, bulmak vb. olarak algılayalım. Eğer ki kurumlarınız 18-50 yaş aralığı değil de 50-80 yaş aralığı ve üstü olursak üretkenlikten bahsedemez tam aksine yavaş yavaş ülkenizin gerilediğini görürsünüz. Çünkü yukardaki koşuyu 50-80 yaş aralığı ve üstü büyüklerimizin yerine getiremeyeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Eğer sağlam ve dinamik ve zirveye hızlı koşan ve yıkılmak istemeyen bir ülke olmayı hedefliyorsanız kesinlikle genç, dinamik ve liyakatlı kişilere yer vermek zorundasınız...
Türkiye Cumhuriyet'inden örnek verelim devletin kurumlarında 80 yaş üzeri birçok durağan memurlarımız ne yazık ki mevcuttur. Durağan koltuklar pas tuttuğundan dolayı zamanla yerinde sayıklayıp yok olmaya tabi tutulmaktadır. Eğitim camiasının birçok yerinde denk geliyoruz emin olabilirizsiniz oradaki öğretmen veya memurumuzun yaşı o kadar ilerlemiş ki sadece oradaki 9:17:00 saatini saymak için bulunmaktadır. Siz saygıdeğer büyüklerim yeni nesil gençlere en güzel örnek ve iyi anılmak istiyorsanız saatlerinizi saymak yerine yerinizi genç dinamiklere bırakmaktan geçer.
Çoğu yerde denk geliyoruz 50-80 yaş aralığı ve üstü büyüklerimiz gençlere neden başıboş geziyorsunuz diye yüklenmektedirler. Saygıdeğer büyüklerim emin olabilirsiniz ki bunun en büyük suçlusu ve sorumlusu sizlersiniz. Lütfen sözlerimden dolayı bana kırgınlık yaşamayın, inanın her şey yeni nesil için, her şey Yeni Türkye için, her şey Müslümanların şer odaklarına karşı dimdik ve başarılı olmaları için...
Eğitim camiasında 2005 yılında Klasik Eğitim Araçları eğitimi yerine Tamamlayıcı (Alternatif) Ölçme Araçları eğitimi gelmiştir. Ancak eğitim camiasında 1970'den beri hala çalışmakta olan büyüklerimiz mevcut ve bu yeni sistemi yerine getirememekteler. Bu nedenle son yıllarda dikkat edildiğinde eğitim camiası ne YÖK'te ne de MEB'te bir türlü ipin ucunu tutup sağlıklı adımlar atamadı ve atamıyor. Lütfen sözlerimden dolayı bana kırgınlık yaşamayın...
Ülkemizin birçok yönetim kadrosunda yine aynı sıkıntıları yaşamaktayız. Takip ediyoruz, görüyoruz, işte yeni bu kurumun yeni yöneticisi, yeni amiri diye ne yazık ki yaşlarına bakıyorum 80'nin üstü olanlar var. Bu adım ülkeye atılmış veya vurulmuş en sert BALTA vurgusudur. Şimdi diyeceksiniz ki gençler sağlıklı düşünemiyor veya ne bilirler hatırlatayım ki 1915 ÇANAKKALE ZAFERİ 13-14-15 yaşındaki mekanları cennetliler kazandı. Saygıyla ve rahmetle yad ediyorum...
Peki 50-80 yaş aralığı ve üstü büyüklerimiz ne yapsınlar sorusuna gelince; Birçok DERNEK, STK, SOHBET yerleri açabilirler. Kendinden emin olanlar öncü liderlik, gelişim vb. birçok farklı alanlarda yepyeni ecdat kokan kitaplar kaleme alabilirler...
HAYDİ İLK SEN ÖRNEK OL YERİNİ BİR TORUNUNA VEYA BİR ÇOCUĞUNA BIRAK...
Tekrardan siz saygıdeğer büyüklerimin bana kırılmamanızı umut eder, sizleri en kalbi duygularımla saygıyla selamlıyorum...
31/10/2017 Araştırmacı Yazar Özkan ORUN