Baharatlar şifa oluyor! Bağışıklığı güçlendiriyor, koronaya karşı koruyor
Herkesin yemeklerde sık sık kullanmayı tercih ettiği baharatlar aslında insan sağlığına da oldukça faydalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur.
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını her geçen gün daha fazla kişiye bulaşmaya ve can kaybına neden olmaya devam ediyor. Uzmanlar, bağışıklığın güçlendirilmesi ve vücut direncinin arttırılmasına vurgu yaparak birçok baharatın bu konuda faydalı olabileceğini belirtti.
Baharatlar eski çağlardan beri tat ve kokuları nedeniyle sıkça kullanılıyor
Baharatların vücudun bağışıklık sistemi üzerine etkilerini değerlendiren Özel İmperial Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayca Yılmaz Kaya: Eski çağlardan beri kullanılan baharatların yemeklere kattıkları tat ve kokuları nedeniyle yaygın olarak tercih edildiğini belirterek bağışıklığı güçlendiren birçok baharat bulunduğunu söyledi.
Kaya, “Eski çağlardan beri kullanılan baharatlar yemeklere kattıkları tat ve kokuları nedeniyle yaygın olarak tercih edilirler. Baharatlar yemeklerde mikroorganizma faaliyetlerini engeller veya azaltır. Aynı zamanda baharatlar, antioksidan, antiseptik etkileri nedeniyle hastalıklara karşı koruyucu oldukları için günümüzde sıkça kullanılmaktadır. Bağışıklığı güçlendiren birçok baharat vardır" diyerek bunları şöyle sıraladı.
Okaliptüs ve limon yağı koronavirüse karşı koruyor!
Kırmızı Biber: Antioksidan kapasitesi yüksektir, bağışıklık sistemini destekler. Metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olur.
Kekik: Antiseptik özelliği sayesinde soğuk algınlığı ve öksürüğe iyi gelir. Kekik yağı en güçlü doğal antimikrobiyallerden biridir, bu nedenle boğaz ağrısının tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Antioksidan kapasitesi yüksektir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Bronşit tedavisinde kullanılır.
Zencefil: Bağışıklık sistemini güçlendiren antienflamatuar etkisi yüksek olan zencefil, gribin iyileşmesini hızlandırır, egzersize bağlı kas ağrısını azaltır.
Zerdeçal: İçerisindeki kurkumin sayesinde inflamasyonun azalmasını destekler, obezite ve obezite ile ilişkili hastalıklarda tedavi edici faktörlere katkı sağlayabilecek güçlü anti inflamatuar faaliyetleri vardır. Kansere karşı koruyucudur. Bağışıklığı güçlendirip grip ve soğuk algınlığına karşı korur.
Karabiber: Güçlü bir antioksidandır. Soğuk algınlığını hafifletir. Antibakteriyeldir.
Tarçın : Kan şekeri dengesini sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun hastalıklara karşı daha iyi bir şekilde savaşmasını sağlar. Antimikrobiyal etki gösterir, soğuk algınlığı ve gripten korur. Bronşit tedavisinde ve kronik öksürüğün iyileşmesinde etkilidir.”
Koronaya karşı en çok ne tüketmeliyiz?
Covid-19 ‘a karşı en çok ne tüketilmesi gerekenler hakkında da bilgi veren Kaya, “Bu süreçte bağışıklığınızı güçlendirmeniz gerekmektedir. Ne kadar güçlü bir bağışıklığınız varsa Covid-19’a karşı daha korunaklı olursunuz veya daha az etkilenebiliriz. Unutmayalım ki hiçbir besin tek başına bizi Covid-19 ‘a karşı koruyamaz. Bu süreçte özellikle bağışıklığımızı güçlendirmek adına; C vitamini içeren (portakal, biber, maydanoz) besinlerin tüketin. Zerdeçal, karabiber, kırmızı biber, tarçın gibi baharatları yemeklerinizde kullanabiliriz (alerjiniz yoksa). Kekik çayı, zencefil çayı, yeşil çay, adaçayı kullanabilirsiniz. Fermente turşu, ev yoğurdu gibi doğal probiyotik kullanabilirsiniz. Yeterli miktarda, kaliteli protein (yumurta, peynir) tüketimi sağlanmalı, günde 3-4 porsiyon meyve tüketilmeli. Yapılan test sonucunda D vitamini seviyeniz yeterli değilse takviye alınmalıdır. Özellikle hareketsiz kalan bireyler her gün egzersiz yapmalı. Stresten uzak durmaya çalışın” dedi.
Akciğer dostu 10 besin
Bol su içmek çok önemli
Su içmenin insan sağlığına önemli etkileri olduğuna da değinen Kaya, bol bol su tüketilmesi tavsiyesinde bulunarak “Vücut dengesini ve sağlığını korumak için günlük kaybedilen suyun yerine koyulması gerekmektedir. Yetişkinlerde alınan her 1 kaloriye karşılık 1 ml su tüketilmelidir. Yani Ortalama günlük 1,5- 2 litre su tüketimi demektir. Yaşın ilerlemesiyle beraber susama hissi azalır. Bu sebeple sadece susadığımız zaman değil, aldığımız günlük kaloriye göre su tüketimi sağlamalıyız. Su tüketimi; Vücut ısısını dengeler. Vücuttan ödem atılımını destekler. Toksinlerin vücuttan atılımını sağlar. Bağırsak problemlerinin giderilmesini sağlar, kabızlığı önler. Cildin esnekliğini artırarak cildi canlandırır. Metabolizmanın çalışmasını destekler. Gebelikte anne ve bebek sağlığını korumak için, emziklik döneminde süt yapımı için gereklidir. Gün içinde tüketilen çay, kahve, maden suyu gibi içecekler günlük su tüketiminin haricinde olmalıdır” diye konuştu.