Bir şeyler oluyor!
Sayın Mahir Ünal açıklamasında son KHK'da geçen 'devamında...' ifadesiyle kastedilenin 16 Temmuz olduğunu söyledi ama KHK metninde aynı kesinlik yok, bilakis aşırı yorumlara kapı aralayan bir muğlaklık var..
Sayın Mahir Ünal açıklamasında son KHK'da geçen ‘devamında...’ ifadesiyle kastedilenin 16 Temmuz olduğunu söyledi ama KHK metninde aynı kesinlik yok, bilakis aşırı yorumlara kapı aralayan bir muğlaklık var "15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz..."
Evet burada 15 Temmuz vurgusu var lakin " devamı niteliğindeki eylemler " denilerek ilgili maddenin ucu açık bırakılıyor...
Burada 15 Temmuz işgal girişiminde sokağa çıkanların kanun çerçevesinde koruma anlamı var
Amenna yapılması gereken de zaten budur...
Ancak "devamı niteliğinde terör eylemlerine müdahalesi meşrudur" konusu kötü niyetli çevrelerce kullanılabilir...
Ben bu konuda kendimi CHP ve Ak Parti ya da herhangi bir partinin safında görmüyorum...
Zira CHP'de 15 Temmuz'da sokağa çıkan masum halka karşı inanılmaz bir kin ve nefret var...
CHP Halk Partili halkın iradesini yansıtmayıp Pensilvanya'nın şakşakçısına dönüşüverdi...
Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi CHP'li gibi görünen bir grup çetenin eline geçti...
Deniz Baykal komaya sokuldu...
Ak Parti cenahı ve tabanında ise kendilerine yönelik en ufak eleştiriyi kabullenmeyip eleştiri yönelteni linç etme ve "Kripto FETÖ'cü" ilan etme hastalığı var...
Gücü kendi tekelinde görüp, aykırı bir sesi; itibar suikastı, küfür, iftira ve diğer etik dışı yöntemlerle geri püskürtme gibi kötü bir alışkanlığı edindi.
Oysa yapıcı her türlü eleştiriye kulak verilmeli ve dikkate alınmalıdır...
Bu konu partiler üstüdür...
İlgili maddeden anladığım şu: Hükümet bazı konularda zor durumda askere ve polise güvenmiyor...
İçeride ciddi bir sıkıntı söz konusu...
1-Avrupa'daki MİT'çilerin deşifre oluşu
2-Garo Paylan'ın suikat çıkışı...
3-TSK'da son dönemdeki üst düzey gözaltılar
4-Hulusi Akar'ın Ordu görevinin başındadır, her türlü tehlikeye karşı koyacaktır mealindeki çıkışı
Bir şeyler oluyor...!