ÇOCUKLARIMIZ EĞİTİLİYOR MU?

ABONE OL

Dün çocuğunu okula gönderirken 'Eti senin kemiği benim', diyen aile, şimdi çocuğunun azarlanmasını bile kişilik haklarının ihlali olarak görüyor.

Türk toplumu gömlek değiştirir gibi zihniyet değiştirmeye başladı. Dün çocuğunu okula gönderirken ‘Eti senin kemiği benim’, diyen aile, şimdi çocuğunun azarlanmasını bile kişilik haklarının ihlali olarak görüyor.
Aslında eti senin kemiği benim derken ‘onu öldüresiye kadar döv’ anlamında değildi bu. Biz, bu anlayış şarkının içinden geçtik. Hiçbir öğretmenimiz etimize bile dokunmadı, ama bizi eğitti, yetiştirdi, orta öğrenimi ve üniversiteyi bitirecek idealle donattı.

Bugün, aileden kaynaklanan bu aşırı koruma tavrı yüzünden, çocuklarımızın çoğunluğu kendi öz güvenlerini kazanarak okumamaktadır. Eğitim ‘diploma’ hedefine odaklanmıştır. Liseden mezun olduktan sonra Üniversite kapısında tökezlemelerinin ana sebebi budur. Bilgi edinme ve o bilgiyle muhakeme kabiliyetleri yerine teste odaklanmış eğitim, düşünme ve keşfetme yeteneğini ortadan kaldırmaktadır.

Çocuklarımıza diplomadan önce öz güven, başarı ideali ve seçeceği meslekte ülkesine katkı sağlama aşkını verirsek eğitimde hedefe varırız. Türk Milli Eğitiminin bence ana hedefi bu olmalıdır! Bunu yaparken de, aynı ideallerle donanmış öğretmenleri eğitimde görevlendirmenin çareleri de aranmalıdır.
Güzel okullar yapıyoruz. Donanımlı sınıflarımız oluşmaya başladı. Ne var ki, tezgâhınız ne kadar kaliteli olursa olsun, onu kullanan ellerin niteliği iyi malzeme üretmenizi sağlar! Bugün önemli meselelerimizden birisi de budur!
Haber; Muhsin İlyas Subaşı

eğitimhane eğitim bilimleri eğitimde iyi örnekler eğitim eğitim bir sen