ER-RÂFİ' CELLE CELÂLÜHÛ
Yukarı kaldıran, yükselten, dilediğine şeref bahşeden, yücelten, dereceler bahşederek istediği kulunu diğer kullarından üstün kılan…
Yukarı kaldıran, yükselten, dilediğine şeref bahşeden, yücelten, dereceler bahşederek istediği kulunu diğer kullarından üstün kılan…
Allah-û Teâlâ, istediği kulunu indirdiği gibi istediği kulunu da yükseltir. Şan ve şeref verir. Bazı gönülleri iman ve irfan ışığıyla parlatır. Yüksek hakikatlerden haberdar eder. Bazı gönülleri de gaflet ve cehaletle karartır. Onlar da alçaklık çevrelerinde mıhlanır kalır…
Allah’ın yükselttiği insanlar çok defa melek huylu, tatlı dilli, yemekten ziyade yedirmekten zevk alan, temas hâlinde bulunduğu insanların ayıblarını, kusurlarını örtüp eksiklerini tamamlayan, muhtaçlara malıyla, bedeniyle, bilgisiyle, nasihatiyle yardım eden, nazik, kibar insanlardır. Onlar bu istikametten ayrılmadıkça Allah (C.C.) da kendilerinden bu nimeti almaz…
Mümine düşen görev; her türlü düşürme ve yüceltmenin sadece Allah’ın elinde olduğunu; Allah’ın düşürdüğünü ve O’ndan başkasının kaldıramayacağını, O’nun kaldırdığının da başkası tarafından düşürülemeyeceğini bilmek ve SADECE ALLAH’I RAZI ETMEYE BAKMAKTIR.. O (C.C.); alçak gönüllü, tevazu sahibi kullarını, riyâsız âmel sahiblerini, ana/babasına iyilikte bulunup hürmet edenleri, işlediği günahtan pişmanlık duyup tevbe edenleri, Allah’ın emirlerini gereği gibi yerine getirenleri yüceltir.. Onların manevî derecelerini yükselterek Kendisi’ne yaklaştırır…
Âlemlere rahmet olarak gönderdiği Habibi Hazreti Muhammed (S.A.V.)’i bir gece yolculuğu ile mirâca yükseltip; Cebrâil (A.S.)’a Sidretü’l-Münteha’dan sonrası için dur emri verip, Efendimiz (S.A.V.) ile zamanın ve mekânın sonsuzlaştığı âlemde buluşarak, Muhammed ümmetine Mirâca eş değer “namaz”ı hediye eden Yüceler Yücesi Sultan’dır O (C.C.)…
ASIRLAR ÖNCESİNDE, YAĞMURLU BİR GECEDE BAĞDAT SOKAKLARINDA SARHOŞ DOLAŞIRKEN, YERDE BULDUĞU İSMİN YAZILI BİR KÂĞIDI YÜZÜNE GÖZÜNE SÜREREK TEMİZLEDİĞİ İÇİN KULUN BİŞR’İ HAFÎ’Yİ KÂTINDAN İNEN RAHMET SAĞANAKLARIYLA YIKAYIP, ADINI DOSTLARININ ARASINA KATANSIN SEN (C.C.)!
YÂ RÂFİ’! AMENNA VE SADDAKNA YÂ RABBİ! SENİN ESMANI ÖĞRENMEK İÇİN ÇIRPINAN BU KULUNA DA AF VE MAĞFİRET KAPILARINI AÇ ALLAHIM! SENİ ANLATMAK İÇİN ÇIRPINAN BU KÂLEME VE DİLE KÂTINDAN GÜÇ VER ALLAHIM!
ÂMELLERİMİZİ RİYÂSIZ YAPMAYI, NAMAZLARIMIZI SANKİ SON NAMAZIMIZMIŞ GİBİ KILMAYI VE O NAMAZLARDA SANA YÜKSELMEYİ BİZLERE NASİB EYLE ALLAHIM!
NAMAZ, MÜMİNİN MİRÂCIDIR BUYURAN GÜL NEBÎ (S.A.V.)’E ÜMMET OLMAYI, KÛR’ÂN’I ANLAMAYI VE YAŞAMAYI; BÖYLECE, “İKİ GÜNÜ EŞİT OLAN ZİYANDADIR!” BUYURAN EFENDİMİZ (S.A.V.)’İN DÜSTURUNU HAYATINA GEÇİRİP HAYAT GRAFİĞİNİ MANEN HEP YÜKSELTENLERDEN EYLE BİZİ ALLAHIM!
Rabbim mahçup etmesin… Yoldaki Doksan Dokuz Anahtar”