Erdoğan F-16 Tedarik Sorununun Aşılacağı Düşüncesinde
İtalya'nın başkenti Roma'dan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, F-35 krizinin, Türkiye'nin ödediği para karşılığı F-16 alımı ve F-16 modernizasyonuyla sona ereceği beklentisinde olduğunu ifade etti
G-20 Zirvesi’nde ABD Başkanı Joe Biden’la heyetler arası görüşmede biraraya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantının samimi ve yapıcı bir havada geçtiğini söyledi.
Erdoğan, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almasının ardından ABD’nin Türkiye’yi F-35 projesinden çıkarılmasıyla başlayan krizin Türkiye’nin ödediği para karşılığı F-16 alımı ve F-16 modernizasyonuyla sona ereceği beklentisinde olduğunu ifade etti.
Erdoğan: ‘‘Biden’la F-16 tedarikini müzakere ettik, elimden geleni yapacağım’ dedi’’
İtalya’nın başkenti Roma’dan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Türk-Amerikan ilişkileri ile ilgili uzun süre sonra olumlu bir dil kullandı.
Cumhurbaşkanı, ‘‘Bizim bu F-35 konumuz var. Malum bizim 1 milyar 400 milyon dolarlık yaptığımız bir ödeme var. Bununla ilgili olarak da F-16 tedarikini müzakere ettik. Bu konuda da kendilerinden olumsuz bir yaklaşım görmedim. Tam aksine yine bununla ilgili de Savunma Bakanlarımız birbiriyle görüşecekleri gibi Dışişleri Bakanlarımız da muhataplarıyla görüşerek, inşallah iki ülke ilişkilerini ilgilendiren bu hassas konuyu da neticelendirmeyi umuyoruz. Biden ‘Çok kısa zamanda netice alamayabiliriz. Biliyorsunuz iki farklı bölümden, Temsilciler Meclisi ve Senato’dan geçiyor. Malum, durum 50-50 ama ben elimden geleni yapacağım’ dedi. Bugünkü toplantıya katılan arkadaşlarımızın bu işi yakın markajda tutmasıyla inşallah bunu nihayetlendirirsek, burada iki tane önemli başlığımız olacak; biri tedarik, biri de elimizdeki F-16’ların modernizasyonu. Bunların da o arada inşallah yapılma durumu söz konusu olacak’’ dedi.
Erdoğan, güvenlik, savunma, ticaret, terörle mücadele ve bölgesel konular başta olmak üzere iki ülke arasındaki bütün konularla ilgili ortak bir mekanizma kurulması konusunda Biden’la mutabık kaldıklarının altını çizdi.
Erdoğan, YPG’ye yönelik operasyon konusunda olumsuz yaklaşım görmediğini söyledi
Irak ve Suriye’ye yönelik tezkerelerin TBMM’de iki yıl uzatılmasından sonra YPG/PYD’ye yönelik sınır ötesi operasyon ihtimali kamuoyunda dillendirilmeye başlandı.
Bir gazetecinin Suriye’de ABD ile YPG arasında ilişki sürerken böyle bir operasyonu nasıl etkileyeceği yönündeki sorusuna Erdoğan, ‘‘Operasyonun yapılması gerektiği zamanda tabi ki operasyon yapılır. Ondan geri adım atılmaz. Bir defa terör örgütleriyle olan mücadelemizden bizim asla sarfınazar etmemiz mümkün değildir. Eğer karşımızda bir terör örgütü olan PKK/PYD/YPG varsa, ne gerekiyorsa biz bunu yaparız. Bundan da taviz vermeyiz. Bunu zaten biz kendilerine her zaman söyledik ve söylüyoruz. Bundan sonraki süreçte de NATO’da müttefiksek, NATO müttefiki olarak bizim ittifak halinde olduğumuz ortağımızın böyle bir şeye tevessül etmemesi gerekir. Yine aynı şekilde bundan sonraki süreçte de Türkiye’nin temel önceliklerinden olan bu meselede beraber çalışmamız gerektiği hususunda bugün de mutabakata vardık. Orada da kendilerinin olumsuz bir yaklaşımı olmadı’’ dedi.
Erdoğan’dan Macron’a ‘‘Seni aldatıyorlar, paraları yok’’
Cumhurbaşkanı, ABD Başkanı Biden’a Yunanistan’ın Dedeağaç kentinde ABD’nin kurmakta olduğu askeri tesisi, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’a da Yunanistan’a satılan Rafael uçaklarını sorduğunu ifade etti:
‘‘Sayın Biden’a da Macron’a da bu konuyu söyledik. Dedik ki bu Dedeağaç olayı nedir? Burada böyle bir üssün kurulması bizi, halkımızı ciddi manada rahatsız ediyor. Bununla ilgili olarak da Macron sahiplenemedi ve Rafale ile ilgili de ‘Onların parası var’ dedi. Dedim ki ‘Bak seni aldatıyorlar. Bunların parası falan yok. Sadece Batı’ya 400 milyar avro borcu olduğunu biliyorum.’ ‘Paraları var’ dedi. Her şey para! Tabii bir de üs meselesi var. Ama bu gelişmelerle ilgili bizim bütün derdimiz Türkiye olarak biz güçlü olacağız.’’
2020 yılın Ağustos ayında 2,4 milyar dolar tutarında bir bedel karşılığı 18 Rafale uçağı siparişi veren Yunanistan, bu yılın Eylül ayında sipariş sayısını 21’e yükseltti. Fransız şirket, ilk Rafale uçağını 21 Temmuz’da Yunanistan’a teslim etti.
Erdoğan, Paris’te bir Libya Konferansı yapmak isteyen Fransa Cumhurbaşkanı’na, bahsi geçen konferansa Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail’in temsilci göndermesi halinde Türkiye’nin katılmayacağını söylediğinin de altını çizdi.
‘‘Elimizde bol miktarda Rolls-Royce motor olsa biz ciddi manada Atak helikopteri ihracat yaparız’’
Cumhurbaşkanı, İtalya ile ortak üretilen Atak helikopterlerinin Rolls Royce motoru tedarikinde sorun yaşandığı için ihracatında sorunlar olduğunu bunun aşılması halinde bu helikopterin çok hızlı pazar kazanacağını vurguladı.
Erdoğan, ‘‘Atak helikopterlerinde müşteri çok ama bizim tek sıkıntımız, bu Rolls-Royce noktasında. Gerekli olan motoru istediğimiz miktarda temin edemediğimiz için ihracatında maalesef çok çok başarılı olamıyoruz. Atak helikopterlerinde elimizde bol miktarda Rolls-Royce motor olsa biz ciddi manada ihracat yaparız. Bu dönemde inşallah burayla adımları yeniden başlatıp atarken, onların motor teminini sağlamalarıyla biz Atak helikopter talebini karşıladığımız zaman savunma sanayiinde ciddi manada bir sıçrama daha yapmış oluruz. Olay sadece , S, Akıncı’da kalmaz. Aynı zamanda Atak helikopterleriyle de dünyada farklı bir yere geliriz. Bunun dışında da ben Biden’ın buraya farklı yaklaşım göstermediğini, onun da olumlu bir yaklaşım veya beklenti içerisinde olduğunu görüyorum’’ dedi.
Erdoğan neden Glasgow’daki İklim Zirvesi’ne gitmedi?
Erdoğan daha önce gideceğini açıkladığı Glasgow’da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği konulu Liderler Zirvesi’nde ise güvenlik protokolü değişikliği nedeniyle gitmediğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı, ‘‘Talep ettiğimiz güvenlik protokolü standartları vardı. Bunlar uluslararası bütün ziyaretlerimizde bize ve diğer bütün liderlere her zaman uygulanan protokoldeki standartlardı. Ancak bize bunların son anda karşılanamayacağı söylendi. Daha sonra bizim geri çevrilen talebimizdeki standartların başka bir ülke için istisnai olarak sağlanabildiğini öğrendik. Bu diplomatik teamüllere de uymuyordu. Bunu kabul edemezdik. İlgili birimlerimiz net bir duruşla görüşmelerini sürdürdü. Sağ olsun Boris Johnson da süreçle ilgilendi. İlk başta sorununun çözüldüğünü ifade etti. Fakat son anda bize geri dönüp İskoçya tarafının zorluk çıkardığını söyledi Taleplerimiz yerine getirilmeyince biz de Glasgow’a gitmekten vazgeçtik. Biz milletimizin itibarını korumakla mükellefiz. Hiçbir yerde ülkemizin saygınlığına, izzetine halel gelmesine müsaade etmeyiz’’ dedi.