Fransa neye güveniyor
Fransa şimdi mazlum uluslara el uzatan ve Doğu Akdeniz'de meşru haklarına sahip çıkmaya çalışan Türkiye'nin gözünü savaşla korkutmaya çalışmaktadır...
Analiz. Firuz Türker;
Fransa'nın tarihinde anlı şanlı bir zaferi var mı?
Yüzyıl savaşlarında İngiltere'ye kaptırdıkları topraklarını (ki Paris de içindedir) sonradan geri almalarını zafer saymışlardır. Bu savaşların tümü Fransız topraklarında geçmiştir. Napolyon tüm kara Avrupa'sını işgal edip Rusya'ya kadar gitmiş; oradan büyük bir yenilgi alarak geri dönmüştür.
Birinci Dünya savaşında İngilizlerin sayesinde galip devletler safında yer aldılar. İkinci dünya savaşında Hitler bir ay içinde Hollanda , Belçika ve İngiltere ordularının da bulunduğu cepheyi darmadağın edip Paris'e girdi. Fransız ordusundan arta kalanlar, İngiliz ordusuyla birlikte silah ve mühimmatlarının çok önemli bir bölümünü de bırakarak Fransa'yı terk etti. Fransızlar yıllar sonra Amerika'nın Normandiya çıkarması sayesinde yeniden özgürlüklerine kavuştu.
Fransız halkının en iyi evlatları yüzyıl savaşlarında İngiliz işgaline, ikinci dünya savaşında da Alman işgaline karşı cesurca direnmişlerdir. Yüz yıl savaşlarındaki direnişin simgesi Jeanne d'Arc (ki ona da bizzat kendileri etmedikleri zulmü bırakmamışlardır) NAZİ lere karşı ise Fransız partizanları ve general Charles de Gaulle'dür. Onu da 4. cumhuriyeti kurarken parlamenter sistemi seçerek küstürdüler.
Cezayir bağımsızlık savaşı ve birinci Çinhindi savaşlarındaki başarısızlıktan sonra yarı başkanlık sistemi olan 5. cumhuriyeti kurarak yeniden göreve getirdiler. Fransızlar Vietnam'da da yenildiler ve 'görevi' Amerika'ya devrettiler. Yeni kıtada sömürgeleştirdikleri Kanada'yı ise sonradan İngilizlere kaptırdılar. Bu gün Kanada'nın sadece Québec eyaletinde Fransızca resmi dildir.
Fransa'nın askersel başarıları ancak mazlum Afrika halklarına karşı kazandıklarıdır. Orada da kaybettiği savaşlar çoktur. Kazandıkları ise büyük birer mezalim örneğidir.
İşte bu Fransa şimdi mazlum uluslara el uzatan ve Doğu Akdeniz'de meşru haklarına sahip çıkmaya çalışan Türkiye'nin gözünü savaşla korkutmaya çalışmaktadır. Her devletin ve ulusun tarihinde olduğu gibi geçmişinde yenilgiler de olsa çok büyük zaferlerin köklerinde olduğu bir Türkiye'yi. Selçuklular dönemindeki haçlılara karşı kazanılmış zaferlerden tutun da İstanbul'un fethi gibi çağ değiştiren bir zaferi künyesinde taşıyan bir Türkiye'yi.
Şimdi bunun için en büyük ve önemli savaş gemisi olarak tanınan Charles de Gaulle uçak gemisini gözdağı vermek amacıyla Doğu Akdeniz'e gönderiyorlar. Ben herhangi bir ulusun ulusal onuruna söz söylemek istemem. Kutsal görürüm. Fransızlar hakkında da böyle düşünürüm. Ama bu yapılan Fransa'nın kolektif aklından bağımsız sadece cumhurbaşkanları Macron'un bireysel hezeyanından doğan bir durum değildir. Fransa'nın geçmiş sömürgecilik günlerine duyduğu özlemin bir ifadesidir. Ve hak ettiği cevabi da cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın ağzından almıştır; 'Bedel ödemeye hazırsanız buyrun sahaya'.
Ve de geliyorlar işte....
Fransa aklını başına almalı ve savaş kışkırtıcılığından vazgeçmelidir.
Analiz. Firuz Türker;