Hukukçu Gazeteci yazar Hasan Taşkın BAE Al-ain Türkçe haber sitesine İsrail'in İnsanlık dışı saldırılarını analiz etti
Hasan Taşkın: Biden'ın ziyareti İsrail-Filistin sorununda etkili olabilir!
Hasan Taşkın'dan iki devletli çözüm vurgusu!
Dünya E-Basın Konseyi Birliği Genel Başkanı Hasan Taşkın, Biden'ın İsrail ziyaretinin kritik olduğunu ifade ederek, İsrail-Filistin sorununun çözümü için Amerika'nın yapıcı bir rol oynaması gerektiğini belirtti.
Dünya E-Basın Konseyi Birliği Genel Başkanı Hasan Taşkın, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden'ın İsrail ziyaretine ilişkin Al-Ain Türkçe'ye özel açıklamalarda bulundu. Taşkın İsrail-Filistin sorunu ve bölge ülkeleri hakkında değerlendirmeler
Hasan Taşkın: Biden'ın ziyareti İsrail-Filistin sorununda etkili olabilir! Al Ain
Hasan Taşkın'dan iki devletli çözüm vurgusu!
Dünya E-Basın Konseyi Birliği Genel Başkanı Hasan Taşkın, Biden'ın İsrail ziyaretinin kritik olduğunu ifade ederek, İsrail-Filistin sorununun çözümü için Amerika'nın yapıcı bir rol oynaması gerektiğini belirtti.
Dünya E-Basın Konseyi Birliği Genel Başkanı Hasan Taşkın, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden'ın İsrail ziyaretine ilişkin Al-Ain Türkçe'ye özel açıklamalarda bulundu. Taşkın İsrail-Filistin sorunu ve bölge ülkeleri hakkında değerlendirmeler yaptı.
Aynı zamanda "İstihbarat Raporlarında İsrail'in GAP Senaryosu" kitabının da yazarı olan Taşkın, Biden'ın ziyaretinin özellikle İsrail-Filistin konusunda ciddi etkiler doğurabileceğini belirterek, Amerika ve İsrail arasındaki yakın ilişkilerin, Filistin sorununun çözümüne etkisinin oalbileceğini vurguladı. Taşkın, iki devletli çözümün önemine dikkat çekerek, Amerika'nın bu konuda yapıcı bir rol oynaması gerektiğini ifade etti.
Bölge ülkeleriyle olan ilişkiler konusunda da açıklamalarda bulunan Taşkın, İsrail'in bu ülkelerle yapıcı diyaloglar kurmasının bölgesel istikrar için önemli olduğunu belirtti. İsrail'in bölgesel güvenlik endişeleri olduğunu kabul eden Taşkın, bu endişelerin ancak bölgesel işbirliği ile aşılacağını dile getirdi.
Ziyaretin genel anlamda Amerika'nın Orta Doğu politikaları açısından da önemli olduğuna işaret eden Taşkın, Biden yönetiminin, İsrail ile sadece ikili ilişkilerini değil, bölgesel işbirliğini de gözden geçireceğini ifade etti. Hasan Taşkın, bu tür yüksek seviye ziyaretlerin, İsrail ve bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerin geleceği açısından kritik olduğunu ekledi.
Hasan Taşkın Al-Ain Türkçe'nin sroularını yanıtladı :
Gazze Şeridi'ndeki El Ehli Hastanesi'nin vurulmasının ardından Türkiye, BAE ve Rusya gibi ülkeler saldırıyı kınayarak, uluslararası örgütlere acil müdahale çağrısı yaptı. Bu saldırının yansımaları bölgede ve uluslararası arenada nasıl bir değişime yol açacak? Saldırı Türkiye'nin ve diğer global aktörlerin İsrail'e karşı tutumlarını nasıl etkileyecek? Ayrıca, Türkiye'nin bu olay karşısında nasıl bir tutum ve rol alması bekleniyor?
ABD Başkanı Joe Biden’in Bugün yapacağı İsrail ziyaret Gazze Şeridi’ndeki El Ehli Hastanesi’nin vurulmasının ardından gelmesi görüşmenin önemini çok daha artırmıştır.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, farklı açıklamalarında bölgeye saldırı düzenlemeden önce Filistinli sivillerden Gazze'yi terk etmelerini istemiş, ancak bir tahliye koridoruna dahi izin vermemişti.
ABD Başkanı Biden’in Tel Aviv'de bugün İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail'in savaş kabinesiyle görüşecek olması bundan sonra nasıl bir yol izleneceğinin de belirlenmesi açısından önemlidir.
Bu görüşmede Biden’in ilk yapacağı iş bölgedeki konularla ilgili önce bilgi alacaktır. Ardından İsrail’in asıl hedefi ve niyeti ve İsrail'in gelecek planlarına ilişkin bilgiler alacaktır. İsrail’in nerede durması gerektiği ve ABD’nin nereye kadar arkasında duracağı konusunda fikirlerini beyan edecektir.
İsrail Amerika’nın karşı duracağı bir planın içinde olmayacaktır. Bu görüşmenin bir anlamı da iki ülke arasında İsrail’in nihai hedefi ve planının da masaya yatırılacağını düşünüyorum. İşgal altındaki Filistin’in ve bölgenin de kaderinin bugünkü görüşmede yatıyor diyebiliriz. İsrail başlattığı kuralsız savaşın gerekçesini İsrail’in güvenliği gerekçesine bağlamıştır. Ancak, İsrail’in savaş kuralları dışına çıkarak insani durumları göz ardı etmesi İsrail’in güvenliğini tehdit etme riskini daha da artırmaktadır. Yok etme politikası hiçbir dönemde neticeye varamamıştır. Amerika bu noktada ağırlığını koymalıdır.
Bence Biden var olan gerilimin ilerlemesini istemediklerini vurgulayacak. Gerilimi artıracak her türlü eyleme engel olmak isteyecektir.
ABD Başkanı Biden’in daha önce söylediği Gazze’yi yeniden işgal etmenin büyük hata olacağı’ sözü esasen İsrail’in bundan sonraki güvenliği ile de alakalıdır. Bir dünya savaşına dönüşmemesi gerektiğini en iyi bilenlerden biri de ABD’dir.
Joe Biden’in Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Filistin Devlet Başkanı Abbas ile planlanan zirvenin iptal edilmesi bütün dünyanın tepki gösterdiği İsrail’in hastane saldırısının ardından alındığı açık. Biden’in İsrail ziyareti sonrasında yeniden planlanabileceğini düşünüyorum.
Ürdün'ün Gazze Şeridi'ndeki El Ehli Hastanesi'nin vurulmasının ardından ABD Başkanı Joe Biden, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile planlanmış olan dörtlü zirveyi iptal etmesi, ABD'nin ve diğer katılımcı ülkelerin bölgedeki politika ve stratejilerine nasıl yansıyacak?
saldırının faillerinin hesap vermesi gerektiğini dile getirmesi, uluslararası hukukun burada ne kadar işlevsel olduğu konusunda soru işaretleri bırakıyor. Açıklamalar, uluslararası ceza hukukunun etkin bir şekilde işlemesi için neyin gerektiğine dair daha fazla tartışmayı tetikliyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar, Suudi Arabistan ve Ürdün gibi Arap ülkelerinin yanı sıra Afrika Birliği'nin (AfB) da saldırıyı kınaması, bu tür saldırıların sadece bölgesel değil, küresel bir sorun olduğunu vurguluyor. Bu kınayan ülkelerin çoğu, saldırının insanlık suçu olduğu konusunda hemfikir.
Türkiye, saldırı sonrası Birleşmiş Milletler ve Ortadoğu ülkeleri ile birlikte barışçıl bir çözüm için çaba gösteriyor. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaya ilişkin olarak oldukça sert ifadeler kullanıyor ve İsrail'in uygulamalarını kabul edilemez olarak niteliyor. Türkiye, ABD ve İsrail'e sivillere yönelik tavırlarından ciddi endişe duyduğunu belirtiyor ve bu konuda yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) gibi kuruluşlar acil bir ateşkes çağrısında bulunuyor, ancak bu tür kınama mesajlarının sonuçta ne kadar etkili olabileceği belirsiz. Uluslararası camia, çatışmaları sona erdirmek ve yaraları sarmak için somut adımlar atabilecek mi? Yoksa kınama mesajları, bu tip trajedilerin tekrar yaşanmaması için yeterli olacak mı? Bunlar şu anda belirsiz.
Ancak unutulmamalıdır ki, bu tür saldırılar sadece yıkım ve ölüm getirmiyor; aynı zamanda bölgesel ve küresel barış ve güvenlik için ciddi tehditler oluşturuyor. Uluslararası toplum, bu tür olayları önlemek için ne kadar birleşebilir, bu soru hepimizin zihnini kurcalamalı.Dünya İsrail’in Gazze Şeridin’ndeki El Ehli Hastanesi saldırısını insanlık suçu olarak gördü. Savaş suçunun ötesinde insanlık suçu. İsrail bu saldırı ile esasen kendi niyetini ve kuralsızlığını, acımasızlığını ortaya koydu. Bu saldırı sonrası İsrail’in mağduriyete sığınma politikası da yara almıştır. Dünya bu saldırıyı insanlık suçu diyorsa, Amerika Birleşik Devletleri de aynı duruşu göstermek durumunda kalacak ve İsrail yakaladığı desteği bundan sonra yavaş yavaş kaybedecek.
Planlanan zirvenin iptal kararı, bölgedeki diplomatik ilişkiler ve barış süreçlerini ne derecede etkiler?
Gazze Şeridi’ndeki El Ehli Hastanesi’nin vurulması olayı yukarıda açıkladığım gibi bütün dünyanın tepkisini çekti. İnsanlık suçunun savunulacak bir yanı yoktur. Hangi devlet olursa olsun, güvenliğini gerekçe göstererek bile olsa hiçbir şekilde çoluk çocuk insanlığı katlederek bir yere varamaz. Böyle yapılarak esasen kendi varlığını da tehlikeye atar. Güç insanlık dışı kullanıldığında güç olmaktan çıkar ve kendi kendini imha etmeye doğru gider.
İsrail bu saldırıya bir bahane bularak nasıl bu işin içinden çıkacağının hesabını yaptığını düşünüyorum. Birleşmiş Milletler ve dolayısı ile ABD başkanı da bu saldırı sonranın arkasında durmak istemez ve durmaz.
ABD Başkanı Biden, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Filistin Devlet Başkanı Abbas ile planlanan zirvenin iptalini olumsuz olarak değerlendirmiyorum. Zaten diplomatik trafik yürüyor. Daha sonra bu tür görüşmelerin yapılacağını ve savaşın Ortadoğu’ya ya da dünya savaşına doğru sıçramaması için, bağımsız Filistin devleti için olumlu gelişmelerin yaşanabileceğini düşünüyorum. İsrail’in henüz sınırları bile belirsiz. Bu belirsizliğin de ortadan kaldırılması ile sorunların barışçıl yolla hallolabileceğini umuyorum.
Ancak, İsrail’in gelecek hedef ve planlarında bir değişiklik yapmaması, yayılmacı politikaya devam etmesi insanlık suçlarına devam etmesi halinde işin sonunda en zararlı çıkacak ülke olacaktır.
İsrail'in bugün için bölgede birbiriyle ilgili üç büyük tehdit algısı var: Birincisi, uzun menzilli balistik füzelere ve nükleer silahlara erişmeye çalıştığı düşünülen İran. İkincisi, güney Lübnan'ı kontrol eden ve etki alanını Suriye'nin güneyine doğru genişleten Hizbullah. Üçüncüsü ise Gazze'yi kontrol altında tutan, Batı Şeria'ya doğru yayılmaya çalışan ve İsrailli Araplar üzerinde etkisini giderek artıran Hamas.
Tehditler bunlar olunca, İsrail'in stratejisi de buna göre şekilleniyor. Dünyanın barışa ihtiyacı var. Dilerim Barış kazanır.
https://tr.al-ain.com/article/hasan-taskin-biden-israil-ziyareti-israil-filistin-aciklamalar?utm_source=site&utm_medium=social_share&utm_content=whatsapp