KUDÜS'Ü ANADOLU'NUN BAĞIMSIZLIĞI KURTARIR?

ABONE OL

28 Şubat mağdurları geliyor aklıma

28 Şubat mağdurları geliyor aklıma.
Hala o mağduriyeti yaşayan bu memleketin yerli ve milli ferdleri.
Aradan bunca zaman geçti. 28 Şubat'ın bu ülke dinamiklerini yerle bir edip Fetösüne, Natosuna, Gladyosuna yol veren, alan açan cuntası ve diğer aparatlarından hala hesap sorulamamışken, Müslümanların hak ve hukuk arayışlarının karşılığını bulamamışken sloganik duruşları hiç sevmedim ve sevmeyeceğim de.
28 Şubat'ta tankların Sincan'da yürütülmesine sebep gösterilen bir olay aklıma geldi. O günleri yaşamış ve hatta o zulümden işkence olarak nasibini almış bir kardeşimizi dinledim ve onun üzerinden yazmaya başladım.
Sincan belediye başkanı Bekir Yıldız ve beraberindekilerin irticai faaliyet kapsamında tutuklanmalarının ana gerekçesi neydi biliyor musunuz?
Kudüs konulu piyes ve konuşmalar!
O dönemin vesayet sisteminin çimentosu olan medya ve hala aramızda bulunan elini kolunu sallayarak gezen köşe yazarları ve patronları vardı.
Trump'ın ertelenen kararı olan "Kudüs'ün başkent ilanı" için beklenilen günlerdi.
O gün gerek görmedikleri kararı bugün dile getiriyorlarsa bilmeli ki, köprülerin altından çok sular akmasından, oyunun istedikleri kıvama gelmesinin beklenmesindendir.
28 Şubat'ta Kudüs'e sahiplenen Müslümanlara akla hayale gelmedik işkenceler zulümler yapıldı. Binlercesi mağdur edildi. Müslümanları bu ülkenin kölesi olarak gören seçkinci kefereler eliyle darmadağın ettiler.
Kudüs'e sahip çıkmanın bedelini kendi yöneticilerimiz eliyle cezalandırdılar.
İktidar devrildi Kudüs'e sahip çıkmakla.
Peki bugün ne oldu?
Bugün karşılarında yöneticilerin desteğini alan ve halkıyla bir bütün olan iktidar gerçeğiyle karşı karşıya kaldılar.
Peki bunu bilmiyorlar mı?
28 Şubat'ta da biliyorlardı, bugün de biliyorlar ve bugünleri de biliyor, hesap ediyorlardı!
Bugün geldiğimiz nokta itibariyle diretmiş ve kararlı iktidarı kendisine inanan halk tabanından kopartmak adına hilafet denkleminde kutuplaştıracak argümana sahip çıktıkları kanaatine vardılar. Bekledikleri ve öngördükleri buydu!
Öyle bir algıyı hakim kılmaya çalışıyorlar ki sanki Kudüs kurtarılınca Anadolu'ya bu topraklara hilafet gelecekmiş izlenimi ve kanaatine herkesi inandırıp, bu düzlem üzerinden ayrıştırıcı mekanizmaları devreye sokmanın hesabındalar.
Bunu gerek batı medyası ve gerekse içimizdeki aparatlarının seslendirmesi boşuna değil.
Bu topraklar nihayetinde onlar istese de istemese de hilafet gelecek Allah'ın izniyle. Ama o hilafet onların tayin ettiği düzlemde değil, bu ülke Müslümanlarının dünya Müslümanları ile olan vahdetinden sonra...
Kudüs'e her platformda sahip çıkacağız. Bu sahiplenme Reis'in uygulayacağı politika ile ve kararlılıkla olacak.
Önceliğimiz 2019'da bu ülkeyi keferelerin sultasından kurtarmak olsun.
Kudüs'ün kurtuluşu tam bağımsız Anadolu'dan geçer!
Unutmayalım "28 Şubat'ın izleri bin yıl sürecek" tezleri için Kudüs resminin ortaya sürülmesi boşuna değil.

Binnur Günay / Ülke Postası