Osmanlı'da LALE DEVRİ TÜRKİYE'DE SÜLALE DEVRİ BİZİM KÖYDE'DE ŞELALE DEVRİ ..
LALE -SÜLALE ve ŞELALE DEVRİ İsraf ve eğlencelerle meşhur ismini LALE” den alan ve dönemin sadrazamı NEVŞEHİRLİ damat İbrahim paşanın kellesinin alınmasıyla kapanan LALE DEVRİNi liseye gitmiş insanlar ve tarih meraklıları az çok bilirler ya da en azından hatırlarlar.
SÜLALE DEVRİNİ ve damatlarla yaşanan dönemdi de, ölmemiş ve halen hayatta olanlar bizzat yaşıyor ve biliyor. SÜLALE devrinde İTİBARDAN TASARRUF OLAMAYACAĞINDAN henüz kellesi alınacak damadı da “YUDA” öpüp teşhir edemedi. Patrona Halil kapasitesinde yiğit de ZUHUR ETMEDİĞİNDEN SÜLALE devrinin sonunu henüz göremedik.
Ayranı yok içmeye tahtaravelli ile gider.… darbı meselindedekilerin seçimi devam ettiği sürece bu tür devirlerin sonu gelmeyecektir
ŞELALE”ye gelince turizmin ülke ekonomisine katkısı olsa, turistlerden gelen gelirler halka dağıtılıyor olsa önce bizim köy ŞELALESİNE GELENLER SAYESİNDE OS/TURNALI halkı (meşhur OS ŞELALESİ ) müreffeh bir yaşama kavuşurdu.
Lalenin de sülalenin de şelalelin de vatanımıza bir katkısının olmayacağını ne zaman idrak edecegiz .
Yapılab göz boyayıcı işler büyük bir şaşaa ile güdümlü beyinlere yutturuluyor Güdümlüler o kadar fazla ki hem sülaleden hem de şelaleden nemalanmaya damatlar devam ediyor.
Düşünebiliyor musunuz fabrikalar kapatılıyor top sahası,çay bahçesi yapılıyor ormanlar kesiliyor yol yapılıyor beton dökülüyor ve alkış alıyor bu tür icraatlar .
Nurettin Topçu”yı rahmetle anarak Evet İSYAN diyorum.
Laleciliğe de sülaleciliğe de şelaleciliğe de İSYAN!
Eşref EEşre'ın yazısı