SİYASİ MÜHENDİSLİK TÜRKİYE' DE TUTARMI ?
GAZETECİ YAZAR HASAN TAŞKIN " SİYASİ MÜHENDİSLİĞİN TÜRKİYE'DEKİ HALİNİ ÜLKE POSTASI GAZETESİ'NE ANLATTI.. Siyasi mühendislikler bu ülkede hiçbir zaman tutmadı. Ama siyasi mühendislerin oyunları da hiçbir zaman bitmedi. Olan da o 'Siyasi ahlak, dürüstlük vs' söylemleri ile yola çıkıp kitleleri kendine çekme çabası yürüten mühendislere inanan kimselere oluyor. Çileli yolda çekilen eziyetler de yanına tecrübe olarak kalıyor. Kimsenin yaptığı kimsenin yanına kar kalmayacağı günü görecek. 30 yıllık gazetecilik deneyimimi rica minnet gelen teklifi kabul edip Gelecek Partisi Kurucusu olarak siyasete girmemle bazı sahte yürekleri çok yakından tanımam arasında tam 4 yılım geçti.
Siyasi mühendislikler bu ülkede hiçbir zaman tutmadı. Ama siyasi mühendislerin oyunları da hiçbir zaman bitmedi. Olan da o “Siyasi ahlak, dürüstlük vs” söylemleri ile yola çıkıp kitleleri kendine çekme çabası yürüten mühendislere inanan kimselere oluyor.
Çileli yolda çekilen eziyetler de yanına tecrübe olarak kalıyor. Kimsenin yaptığı kimsenin yanına kar kalmayacağı günü görecek.
30 yıllık gazetecilik deneyimimi rica minnet gelen teklifi kabul edip Gelecek Partisi Kurucusu olarak siyasete girmemle bazı sahte yürekleri çok yakından tanımam arasında tam 4 yılım geçti.
Rica minnet davet edenler, “Ben zorluklar olacağını söylemiştim” diyerek, hiç beni arayıp teklif etmemiş gibi kendini kurtardı bile…
Şimdi bana da seni millete anlatmak düştü.
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu bırakıp bırakmayacağı tartışmalarına girenlerin bakış açılarına yeni bir alan açayım.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu’nun siyasi oyunundan bahsedeceğim.
“6’lı masanın mimarı benim” diye övünen Ahmet Davutoğlu seçim sonrası hiç bu durumu sahiplenmedi bile.
Yeni siyasi mühendisliklere girişti. İlk icraatı “Yalan Siyaseti” oldu.
Ee tabi, seçim bitti, CHP’den istediği 10 vekili aldı, şimdi yeni hamleler zamanı gelmişti.
Davutoğlu, “CHP zihniyeti ile ömrüm boyunca mücadele ettim” dediği CHP Genel Başkanının Cumhurbaşkanı olması halinde Cumhurbaşkanı yardımcısı yani sekreteryası olmaya razı olmasından dolayı Meclise dahi girememesi üzerine yeni bir strateji geliştirdi.
Seçim biter bitmez CHP’den seçilen 10 vekili hemen istifa ettirip Gelecek Partisi’ne geçmelerini sağladı.
CHP’den seçilen 10 vekil Davutoğlu’nun talimatı ile CHP’den hemen istifa edip Gelecek Partisi Milletvekili oldular.
TBMM’deki ofislerinden Gelecek Partisi Milletvekili yazıldı. Kendisi övündü, Gelecek teşkilatı çok sevindi ama bu durum çok sürmedi tabi…
Ahmet Hoca’da siyasi hesap bitmez. Ama millet için değil, şahsının çıkarları için masa başındaki hesap.
Deva, Saadet ve Gelecek partisi olarak önce hülle partisi kurmayı önerdi mecliste grup kurmak için. Ali Babacan, Davutoğlu’nu iyi tanıyormuş demek ki… Grup kurma teklifini reddetti.
Davutoğlu’nun siyasi hesabı Deva Partisi’nden dönünce, Saadet Partisine kapak atarak, önce ortak grup kuralım ısrarından da sonuç alamadı.
Olmayınca da 10 vekilini istifa ettirip saadet partisine geçmesini önerdi. Karşılığında Gelecek Partisinden istifa eden ve Saadet Partili olan vekillerden birinin Grup Başkanı, birinin de Grup Başkan vekili olmasını sağladı. İkna etti yani…
Şimdi mecliste Gelecek Partisi’nin bir tek vekili yok. Meclisteki odalarında Saadet Partisi Milletvekili yazıyor. Saadet partisi de CHP’den seçilen Gelecek Partisinden istifa edip saadetli olan bir alevi milletvekiline sahip olmuş oldu. Hem vekil için hem Saadet için bir açılım oldu.
Saadet Partisi’nin grubu oldu, Gelecek Partisinin değil. Saadet Partisi’nin ilk grup toplantısında Saadet Partisi Genel BaşkanıTemel Karamollaoğlu 25 dakika konuştu, grupta ancak misafir konuşmacı olarak katılabilen (ki, meclis iç tüzüğüne göre böyledir) Ahmet Davutoğlu ise 55 dakika konuştu. Meclis Tv sadece Saadet Partisi Genel Başkanını verdi. TRT dahil Ahmet Hoca’yı hiç göstermedi bile. Çünkü grup saadetin. Meral Akşener’in meclis kürsüsünde konuşturduklarından bir farkı yok Ahmet Hoca’nın orda konuşması.
Şimdi Davutoğlu’nun kafasının arkasındakileri açıklayacağım. Saadetliler de okusun. Çünkü yarın buradan yazdıklarımı yaşayacaklar ve görecekler. Ben kimsenin düşmanı değilim. Kimseye kinim yok. Sadece tecrübe ettiklerimi gazeteci olarak paylaşıyorum ve paylaşmaya devam edeceğim. Gelecek teşkilatı da yaşayacak ve görecek. Zaten onlar genel başkanları tarafından gözden çıkarılmışlar. İstifa eden Gelecek Kurucularının istifalarını dahi bildirmiyorlar. Ben bile istifamdan neredeyse bir buçuk ay sonra farkına vardım ve e-devletten kuruculuktan istifa ettim. Onlarca kurucu ve il başkanı ilçe teşkilatı istifa ediyor ama halının altına süpürmeyi tercih ediyorlar. Uyanmasın, duymasın millet. İstifa eden eski vekil bir kurucuya da istifanı bir ay sonra açıkla çünkü saadet grubunu yeni kurduk diyebiliyor Davutoğlu. İstifa etmeni gerektiren ne varsa konuşalım demiyor bile. Minneti yok yani kimseye…
Saadet ile Gelecek Partisinin imzaladığı protokol var ya, Meclis’te hiçbir hükmü yok. Sadece teşkilatların gazını almadır. Gaz olacak ki Gelecek teşkilatının dökülmesi dursun.
Siyasi mühendis Ahmet Hoca son hamlesini Konya’da yaptı. Saadet partisi ile Gelecek Partisi ortak toplantısı diye çıkarma yaptı. Kendi partisinin bir varlığı yok çünkü. Olsa seçimlerde ittifak içinde kendi bayrağı ile girer, kendisi de Konya’dan aday olur peşinden de sadece Konya’dan bile 4 vekil çıkarırdı. Konya’da da bir karşılığı olmadığını biliyor. Saadetin teşkilatları disiplinli ve düzenli ya imkanları da var, şimdi onları kullanacak ve rahmetli Erbakan’ın mirasına konacak. Baktı kurduğu parti dağılıyor, çareyi böyle buldu.
Gelecek teşkilatlarında konuşanlar da şu, “Gelecek Saadet birleşir” ya eş başkanlık olur, ya da ileride Ahmet Hoca Saadetin başına geçer. Ahmet Hoca tüm illeri gezip saadet teşkilatlarına çökerse şaşırmayacağım. Temel beyin iyi niyetinin kullanılması söz konusu olursa da şaşırmayacağım. Ahmet Hoca zaten saadet partisine geçmesini istediği vekillerinden birkaçını zor ikna ettiğini biliyorum. Herkes de biliyor. Algı siyaseti… Millet bilmesin, duymasın, beni başbakan sanmaya devam etsinler siyaseti. Ben başarılıyım, çok şey biliyorum siyaseti. Tek adam hevesliliği siyaseti. Millete güvenmemek siyaset değil cehalettir.
Ey Ahmet Hoca, Selçuk Özdağ’a saldırı yapıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan geçmiş olsun diye aramadı şeklinde açıklama yaptın ya… O zaman bile o sözünün yalan olduğunu bildiğim için ben utanmıştım. Siyasette tek derdin var gibi geliyor bana. Erdoğan’a düşmanlık etmek, “seni indirdim” diyebilmek.Erdoğan’dan tüy bile alamamışsın, unutma.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Selçuk Özdağ’ı aramış, geçmiş olsun dileklerinde bulunup olayın detaylarını bile sormuştu. Hadi yalan de. Ya da sen başbakansın benle muhatap bile olmazsın, kibrin buna engel olur. Adamların yalan desin. Deyin de ben de kanıtlayayım.
Yalan siyaseti ile milletten geçit alamazsın Ahmet Hoca. Git okullarda gençlere hocalık yap. Yoksa, nasıl ki başbakanlığı eline yüzüne bulaştırdıysan, yanlışların ile başa çıkılamayınca yetkilerin elinden alındıysa, genel başkanı olduğun partinden ihraç edilecek duruma kendini getirdiysen, ben bilirim mantığı ile Gelecek Partisi’nin onlarca kurucusunu istifa etmek durumunda bıraktıysan, teşkilatların dağılmasına sebep olduysan ve bu durumdan hiç rahatsızlık duymadıysan, Saadeti de batıracaksın. Senin millette karşılığın yok. Bırak siyaseti, bırak.
Haber. Gazeteci Yazar Hasan Taşkın