Sonbaharda Sağlığınıza Dikkat Ederek Hastalıklardan Korunma Rehberi?
Malumunuz sıcak bir yaz mevsimini arkamızda bıraktık
Malumunuz sıcak bir yaz mevsimini arkamızda bıraktık. Önümüzde sonbahar var ve dikkat etmemiz gereken önemli rahatsızlıklar var. Peki aşağı yukarı hepimizin bildiği bu hastalıklardan daha iyi korunmak ve bu hastalıklara yakalanmamak için neler yapmak gerekir? Bu konuyla ilgili detaylı bilgileri sizlerle paylaşmak istedik. Böylece değerli Türk toplumuna bir katkı da bizden olsun istedik.
Aslına bakılacak olursa sonbahar hastalıklarının başında dünyanın fiziksel değişimi ve insanların fiziksel ve sosyal değişikliklerine bağlı olarak ortaya çıkan genelde bulaşıcı ve çabuk olaran yayılan hastalıklar akla gelmektedir.
Çevremizde ve dünyada gelen fiziksel değişiklikler deyince neleri anlamalıyız : Tabiki ilk olarak mevsimsel faktörlerden başlıca etken olan havaların soğuması, enerji kaynaklarının daha sık kullanılması ve ısınma ihtiyacının sonucu atık olarak ortaya çıkan hava kirliliğine neden olan maddeler. Soğuktan ve okulların eğitime başlamasından dolayı yine mecburen maruz kaldığımız toplu ve sıkışık kapalı ortamlar. Buna benzer daha bir kaç nedenden dolayı örneğin soğuk algınlığı ve grip yayılmak için uygun ortamı bulabiliyor.
Kişisel değişimlerimizde : Vucüt direncini kıran bir çok negatif etkenle karşı karşıya kalmamız. Daha az güneşe maruz kaldığımızdan vücudumuzdaki D vitamini ve diğer önemli vitamninlerin eksikliği, Cildimizin soğuk nedeniyle kuruması, daha az su tüketimi, Derimizin bütünlüğünün bozularak mikrop ve enfeksiyonlara karşı eğiliminin artması, kapalı ortamlarda daha fazla kalındığından stresin artması da sağlığımızı önemli ölçüde etkiler. Daha yağlı ve sağlıksız beslenme maddelerinin daha sık tüketilmesi ve en son olarak da daha az hareket edilmesi sonucunda metabolizmamızın yavaşlaması.
Gerçekte bu kadar çok korkmaya gerek yok tabi ki uygun şekilde kendimize vücut ve ruh sağlığımıza dikkat edersek bu tehditlerden en az hasarla kurtulmak mümkün.
Sonbaharın en klasik hastalıkları enfeksiyonla bulaşan hastalıklardır. Bu hastalıkları şöyle sıralayabiliriz. Grip, nezle, soğuk algınlığı, farenjit ve larenjit, sinüzit, orta kulak iltihabı bronşit ve zatürre. Bu hastalıkların her biri enfeksiyonlu yani iltihaplı hastalıklardır.
Grip, soğuk algınlığı ve nezle aynı türün farklı şiddetle görülen ve virüslerle ortaya çıkan hastalıklardır. Belirtileri ortaktır. Halsizlik, burunda tıkanma veya akma, kas ağrıları, boğazda yanma hissi, yükesek ateş. Bakterin neden olduğu rahatsızlıklar ise antibiyotik tedavilerle atlatılırlar ve belirtileri ses kısıklığı veya sesde azalma , yüksek ateş, gıcık şeklinde ortaya çıkan öksürük, halsizlik ve kırgınlık. Bu gruptaki hastalıklar farenjit, larenjit, tonsilittir. Kulakta oluşacak ağrıların ise nedeni genellikle orta kulak iltihabıdır. Sinüzit burunla ilgili bir hastalıktır ve şiddetli baş ağrısı, burun kanallarının dolmasından dolayı başın ön kısmı ve elmacık kemiklerinde doluluk hissidir. Bronşit ve Zatürre de ise kirli balgam, öksürük, göğüs ağrıları ve öksürük başlıca belirtilerdir.
İlk olarak viral (virüs yoluyla bulaşan) hastalıkların tedavisini inceleyelim. Bu hastalıklarda antibiyotikler yararsız kalacaklardır. Kişisel olarak almamız gereken önlemler ise istirahat, bol sıvı tüketmek ve vitaminleri bolca almaktır. Ayrıca doktor tavsiyesi üzerine ağrı kesiciler, vitamin takviyeleri ve antigribal ilaçlar yararlı olacaktır. Ancak grip bu hastalıkların en inatçısı ve iyileşme süreci olan bir hastalıktır. Grip için ise özel virüs ilaçları kullanılarak daha hızlı bir iyileşme süreci izlenir.
Vücutta meydana gelen basit enfeksiyonlarda ilerleyen ikinci ve üçüncü günde belirtiler gerileyerek hafiflerler. Bakterilerden meydana gelen hastalıklarda ( orta kulak iltihabıi farenjit, tonsilit, sinüzit) antibiyotik kullanımı ile hızlı iyileşme kaydedilebilir. Ancak her makelemizde de dediğimiz gibi bir doktor reçetesi en sağlıklı antibiyotiği seçmemizde en iyi kaynaktır. Bunun yanında her kişide farklı antibiyotikler daha etkilidir. Bunun için ise yaptıracağınız basit bir testle hangi antibiyotiğin etkin maddesi sizi daha hızlı iyileştiriyor öğrenebilirsiniz. Esas olarak dikkat edilmesi gereken ilk iki gündür. Eğer ilk iki günde şikayetler gerilemiyor ve hatta artıyorsa hemen bir doktora görünmek çok önemlidir. Eğer grip ve bakteriyel enfeksiyon kaynaklı hastalıklar hızlı bir biçimde tedavi edilmezse sonucu ölüme kadar gidebilir.
Bu hastalıkların öncelikli hedef kitlesi çocuklar olduğu inin en çok onlarda görülmekle beraber, yaşlılar, şeker hastaları ve kronik rahatsızlığı olanlar ikinci hedeflerdir. Yetişkinlerde ise ilk olarak sağlık durumu stabil olmayanlarda görülmektedir. Ancak sağlıklılarda ise soğuğa maruz kalma hastalıklara yakalanma riski artacaktır. Ayrıca insanların toplu halde bulunduğu ortamlarda hastalık daha hızlı yayılır.
Aşı ile korunulması gereken en önemli hastalık griptir. Her yıl yenilenmesi gereken bir aşıdır. Grip aşısını mutlaka yaptırması gerekenler.
* 6 ay- 18 yaş arası çocuklar ve gençler
* Kronik akciğer hastalığı olanlar ( Kronik Bronşit, Astım vb.)
* Bütün kalp damar hastaları (Yalnızca Hipertansiyonu olan hastalarda mutlak zorunlu değildir)
* Kronik böbrek, karaciğer hastalığı ve şeker gibi metabolik hastalığı olanlar
* Vücudu savunma sistemini zayıflatan kortizon veya immunsupresif denilen ilaçları kullananlar
* AIDS, kanser gibi vücudu direncini düşüren hastalığı olanlar
* Solunum sistemi çalışmasını bozan akciğer5 dışı hastalığı olanlar (Omurilik felçlileri, kas ve sinir sistemi hastalığı olanlar)
* Huzurevi ve bakımevinde kalanlar
* Hamileliğinde 3 ayı tamamlayan tüm hamileler
* Grip sezonu (sonbahar ve kış) hamile kalma olasılığı olanlar
* 50 yaş üstü erişkinler
* Sağlık personeli ve itfaiye polis gibi önemli, yaygın kamu hizmeti yapanlar
Grip aşısının uygulanamadığı durumlarda mevcuttur. Bunlar şu şekildedir :
* Yumurtaya ciddi allerjisi olanlar
* Daha önce grip aşısına allerjik reaksiyon gösterenler
* Grip aşısından 6 aysonraya kadar olan dönemde Guillan Barre denilen kas hastalığı geçirmiş olanlar.
* 6 aydan küçük çocuklar.
* Ateşli hastalık geçirenler ( Ateşli hastalık tamamen düzelene kadar aşı yapılmaz )
Bu hastalıklardan korunmanın en önemli başlangıç noktası kişisel sağlığımızı daha iyi korumaktır. Bunu ise iyi beslenerek, vitamin takviyesi, düzenli uyku, vücut direncinin artırılması, spor ve mevsime göre giyinmektir. Hasta olan kişilerden uzak durulması ve ellerin sık sık yıkanması ve ağız sağlığına dikkat edilmesidir. Böylece hem hastalığın yayılma zincirinden korunmuş oluruz hem de hastalığın yayılma hızını azaltmış hatta durdurmuş olursunuz. Unutmayalımki toplum bireylerden oluşur ve her birey üzerine düşeni yaparsa her zor durum kolaylıkla atlatılabilir. Bu konuda sanırım Alman tarihi en iyi örneklerden biridir.