TÜRKİYE'DE DEĞİŞKEN SICAKLIĞA DEPREMLERİN ETKİSİ?
Türkiye'de depremler, bir yerin sıcaklık değişiminde etkili olan en önemli faktörlerdendir. Yapılan gözlemlerle ortaya konulan verilere göre doğadaki bitkisel uyanışın gerçekleşmesinde gereken sıcaklık deprem oluş sayısı ile oluşmaktadır...
Türkiye’de depremler, bir yerin sıcaklık değişiminde etkili olan en önemli faktörlerdendir. Yapılan gözlemlerle ortaya konulan verilere göre doğadaki bitkisel uyanışın gerçekleşmesinde gereken sıcaklık deprem oluş sayısı ile oluşmaktadır. İstanbul’da yapılan gözlemlerde, 2017 ve 2018 yılları Ocak ve Şubat aylarında erken çiçek açan bitkilerdeki çiçek açma zamanı farklılık göstermiştir. Deprem sayıları ile karşılaştırıldığında; sayının artışının (Şubat 2016 108 adet, Şubat 2017 308 adet) sıcaklık düşüşüne neden olması ile çiçeklenme de gecikme ve az sayıda olduğunda sıcaklık artışı ile erken uyanış dikkat çekicidir (Şekil 1). 2016 yılında Şubat ayı sıcaklığı normal ortalamanın üzerine çıkınca çiçeklenme olmuş, 2017 yılında ise Şubat ayı sıcaklığı normal ortalamanın altında olunca çiçeklenme Mart ayında gerçekleşmiştir.
İstanbul’da 2003-2018 yılları arasında ilk kez 2018 Ocak ayında en az deprem olması (87 adet) ile beklenen kar yağışı gerçekleşmemiş ve 2018 Şubat ayında erik ağaçlarında erken çiçeklenme olduğu gözlenmiştir (Şekil 2). Özetle, depremlerin oluş sayısına bağlı olarak mevsimlerin başlama zamanı ve süreleri farklı olmaktadır. Depremler az sayıda olduğunda kış aylarında gereken soğuma olmadığından beklenen yağışlar olamadığı gibi ilkbahar erken başlamakta ve yaz uzun sürmektedir. Deprem sayısı arttığında ise soğuma arttığından gereken yağışlarla kış ayları uzamakta, ilkbaharda gereken sıcaklıklarla bitkilerde uyanma zamanında olmaktadır.
Sonuç olarak, depremlerin ısıtma ve soğutma etkisi ile ilkbahar başlama tarihleri etkilenmektedir. Her bitkinin çiçeklenme için istediği sıcaklıkların farklılığı göz önüne alındığında, yöresel değişimlerin depremlerle belirlenmesi mevsimsel değişkenliği ortaya koymaktadır. Yıllara göre deprem sayılarındaki değişimlere göre verimlilikler incelenmelidir.
Deprem büyüklükleri ile patlayıcıların Richter ölçeğine göre şiddetleri karşılaştırıldığında sonuç Şekil 3’teki gibi belirlenmiştir. Doğal depremler kadar yapay sarsıntılara neden olan bazı uygulamaların da depremler gibi etkileri olduğu görülmektedir. Yoğun uygulamalarla yöresel değişimlerin bu yönlü etkilenmeleri de dikkate alınması gereken önemli konulardandır. Yıllara göre mevsimsel değişimlere ilişkin her yönden çalışmaların ele alınması, gereken önlemlerin belirlenmesi ve uygulamalar ile yıllık verimlilik beklentileri sağlanmalıdır. Dünya üniversiteleri bu yönlü araştırmalarını geliştirmeli, kısa sürede çözümlemeleri gerçekleştirmelidir.