YENİ YÜZYIL PARTİ SÖZCÜSÜ AVUKAT ZEKİ UÇAR; IMF-DÜNYA BANKASI YENİ SÖMÜRGECİLİK DAYATMALARIDIR
IMF-DÜNYA BANKASI YENİ SÖMÜRGECİLİK DAYATMALARIDIR
Hazine ve Maliye Bakanımız, Sayın Mehmet Şimşek, kritik toplantılara katılmak üzere, Merkez Bankası Başkanı ile birlikte ABD’ye gittiler. Sayın Şimşek, IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları ile G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı’na katılacak. Ayrıca uluslararası yatırımcılarla da bazı görüşmeleri gerçekleştirecektir.
Maliye Bakanımız ve Merkez Bankası Başkanı’mızın, ABD ye gidiş sebepleri belli. Ülkemizin içinde bulunduğu, ekonomik darboğazın aşılması için Dünya Bankasından yada diğer Kreditör kurumlardan, kredi temin edilmek üzere gidildiği ortadadır.
Ancak, Dünya Bankası veya IMF, kredi tahsisatı yaparken; sadece ekonomik saikleri değil, aynı zamanda, siyasi saik ve menfaatleri de göz önünde bulundurmaktadırlar. Bu nedenle, söz konusu kredi kuruluşları, “ al bu krediyi dilediğin şekilde kullanabilirsin” demeleri, asla mümkün değildir. Verdikleri krediyi dahi, nerelerde ve niçin kullanılacağını; kredinin, diğer bir şartı olarak kayıt altına almaktadırlar.
Dünya Bankası’nın yada IMF’nin bu şartları, Neo sömürgeciliğin kılık değiştirmiş bir şekli olarak tezahür etmektedir. Verilen kredinin, ana temasında gizli başka bir siyasi ve ekonomik amaç da, Ülkemizi, küresel sömürge yapmak üzere, temellendirilmiş ve şekillendirilmiş olma plan ve arzuları yatmaktadır.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı kapsamında tahsis edilecek bu kredi, icra edilecek istihdamın yarısının, yani % 50 oranındaki kısmında, çalışacak iş gücünün, mülteci iş gücü olması şartı ileri sürülmüş ve kredi şartı olarak deklare edilmiştir. Bu şart dahi, tek başına, Dünya Bankası’nın, Ülkemize, krediyi niçin tahsis ettiği konusundaki niyetini ortaya koymakta ve bu konudaki iddiamızı, teyit etmektedir.
Ülkemizi, Küresel Seçkinler tarafından dayatılan yapay et, endüstriyel tarım, hibrit Gıda, dijital para gibi, uygulamalarda, hayata geçecek olan yeni dünya düzenine eklenti yapmak; yukarıda beyan edilen kuruluş ve diğer aktörlerin hedefleri arasında yer almaktadır.
Yerli ve Milli iddialarla, Siyasal hayatımızın en uzun soluklu iktidarı olarak, Türkiye’nin Siyasal Tarihine geçecek olan, Ak Parti Hükümetleri’nin, içinde yer alan bazı kripto Bakanlar ile kripto milletvekillerinin yaptıkları, ekonomik icraatların, küreselci seçkinlerin, neo sömürgeci niyet ve icraatlarına, zemin hazırladıkları da ortadadır.
Ak Partinin, yaptığı, bu siyasal ve ekonomik, hamlelerin, bilerek ve isteyerek Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından onaylandığını, Yeni Yüzyıl partisi olarak, asla tahmin etmiyoruz ve kabul etmiyoruz. Bu nedenle, tüm muhalefet partileri tarafından, Cumhurbaşkanımıza isnad edilen, Ak Partinin oy kaybına sebebiyet veren menfi, ekonomik ve siyasal icraatlarının, Cumhurbaşkanımızla bağdaştırılması; kabul edilemez ve vicdani muhasebe gerektiren bir durum olarak mütalaa etmekteyiz.
Akli tefriki mümkün olan herkes, Sayın Cumhurbaşkanımızın, icraatları ile Ak Partinin icraatlarının, birbirinden farklı olduğu ve bunun ayırt edilmesi gerektiğine; Yeni Yüzyıl Partisi olarak inanıyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, yanında görünen; Ak partinin yerli ve milli olmayan, küreselci seçkinlerle göbek bağı ile bağlı, bazı yetkililerinin, menfaat temelli, yanlış icraatlarının ve görünmez oyunlarının, Cumhurbaşkanımıza izafe edilmesi, vicdansızlıktır.
Bu nedenle, Sayın Cumhurbaşkanımız, her ne kadar Ak Partinin Genel başkanı olarak görünse de, Ak partinin içinde yer alan kripto Siyasi şahsiyetler nedeniyle, kuruluş gayesinden uzaklaştığı; yerli ve milli olma vasfını yukarıda beyan ettiğimiz, küreselci seçkin hayranları vasıtası ile yitirdiği, kanaatini taşımaktayız.
Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte, bazı Ak Partili siyasetçileri, bir yana bırakırsak; geri kalan kesim, Maldiv’lerdeki şaşalı tatil görüntülerini; sevgilisi ile Monaco’da geçirdiği Bayram tatilini, yedikleri istakozu, Bayram şekerini, dahi alamayan; pazarlarda atık sebze ve meyve toplamak zorunda kalan halkımızla fütursuzca paylaşılması; aklımızla ve mantığımızla alay etmiş oldukları sonuç ve kanaatine varılması gerektiğine inanıyoruz.
Kabul edilmesi gerekir ki “milletvekili” olduğunu iddia eden, ikame insan ve siyasetçi, az yukarda saydığımız küreselci elitlerin kuklaları olan kesime ait olduklarının en canlı örnekleridir.
Bu nedenle, seçmenin, idari para cezasını göze alarak, oy kullanmaması; oransal olarak görülmemiş derecede, geçersiz oy yoğunluğuna ilişkin seçmen rasyonalizasyonu, Ak partiye, yanlışlarını düzelt; bir sonraki seçimde yeniden buluşalım şeklinde yorumlanmaması gerektiği; esasen, seçmenin Ak Parti ile bir daha buluşmamak üzere, sadece bir sonun veda müziğindeki üvertürü olarak anlaşılması gerektiği kanaatindeyiz.
Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemindeki an itibariyle mevcut, tüm siyasi aktörleri, keza parti içinde köklü ve yeni bir tasfiye harekatını başlatması konusunda son derece haklıdır.
Bu eylem, Ak Parti yönetiminin yerli ve milli olmayan unsurlarının siyasi tasfiyesi, yerli ve milli değerler adına, yerli ve milli olmayan siyasilerle, Cumhurbaşkanı’mızın aynı görüşte olmağı, bu hataların, Cumhurbaşkanımızdan kaynaklanmadığını, küreselci ve neo sömürgeci elitlerin, Yeni Yüzyıl Partisi olarak ve Sayın Genel Başkanımızın da işaret ettiği gibi, Ülkemizdeki kripto temsilcilerinden kaynaklandığının; Tarihsel ve Siyasal delili olarak Siyasal Tarihimizde yerini alacağından kuşku bulunmamaktadır.
Seçmenin, siyasal tavrı ve bu seçimdeki tercihiyle, muhalefet partilerine kredi tahsisatını yapmış; Ak Partinin de Siyasal sürecini kapatmıştır. Zira troll hareketleri; küreselci elit vekillerinin dayanılmaz kibri, halka tepeden bakma nezaketsizliği, Ak parti içinde, bu sürece bağlı olarak gelişen feminist politikalar, bu politikaların eğitim ve hukuki koruma yöntemleri ile topluma egemen kılınmaya çalışılması, gençliğin İslam’dan uzaklaşmasına sebebiyet veren eylemler ve buna benzer uygun olmayan anlayışların toplum içinde yayılması;
Seçmenin genel seçim vaatleri ile aldatılması, söz verilen 3600 ek göstergenin hayata geçirilmemesi, memur emeklilerinin zam alamaması; 2023 yılı Temmuz Ayında çıkarılan 375 sayılı Kanun Hükmündeki kararnamenin ek 40. Maddesinin iptal edilmemesi, başlı başına yer alan etkenler olarak mütalaa edilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Ak Parti, CHP ye ve diğer muhalif partilere, yanlış icraatları ile adeta siyasi bir hediye vermiş bulunmaktadır. CHP ve diğer muhalif partiler, hiçbir icraat yapmadan dahi, sadece Ak Partinin yaptıkları yanlışları, yapmazlarsa yüksek oy potansiyelini elde etmelerinin önünde şimdilik hiçbir engel bulunmamaktadır.
Yeni Yüzyıl Partisi olarak, yüreğimizi acıtan ve üzülerek söylememiz gereken bir husus daha var ki; Ülkemiz, sefalet sıralaması endeksinde, Venezüella’yı geçerek; 5.Sıraya yükselmiştir.
Zira yabancı sermaye, Adalet ve Hukukun egemen olduğu Ülkelere gittiği hepimizce bilinmektedir. Son olarak şunu ifade etmekte yarar mülahaza etmekteyiz. Bir Ülkenin sınırları, silahla değil, ancak Adalet ile kaim olur ve korunur.