Yunanistan'ın kuruluşu esnasında Balkanlardaki Yahudiler…?
Ağırlıklı olarak Selanik ve çevresinde, ama diğer bölgelerde de yaşayan Yahudiler, bu süreçte bütün Balkan milletlerinden, ama en çok Yunanlılardan büyük zulüm gördüler katliamlar yaşadılar. Balkanlardaki Yahudilerin analizi...
Yunanistan'ın Osmanlı Devleti'nden ayrılması vetiresinde, Müslümanlarla birlikte Yahudiler de ayaklanan Yunanlıların saldırılarına hedef olmuşlardır. XVIII. yüzyılın sonlarından itibaren vuku bulan olaylarda, Yunan asiler ve çeteciler, Müslüman ve Yahudi nüfusa karşı sistemli saldırılar yürütmüşlerdir. Bu eylemler sonucunda Eğriboz (Chalkis), İstifa (Thebes) ve İnebahtı (Navpaktos) Yahudileri tamamen yok edilmiştir.
Eylül 1821'de Mora'daki Tripolitza kentinde 8.000 civarında Yahudi’yi de barındıran 30.000 nüfuslu bu kent tamamen yakıp yıkılmış, Yunanlılar ayırım gözetmeden kentin 2/3’ünü katletmişlerdir. Mora’nın tamamında ise 5.000 Yahudi katledilmiştir. Olayların müşahidi İngiliz John Hartley, bu katliamı "Yahudi kanı Türk kanıyla karışıp işgal edilen şehrin sokaklarında aktı. İshak oğulları ve İsmail oğullları aynı kaderi paylaştılar" cümleleriyle tasvir etmektedir. Sparta, Patras, Corintos, Mistra ve Argos adalarındaki Yahudi cemaatleri Yunanlı asiler tarafından katledilmişlerdir. Sağ kalanlar ise İngilizlerin yönetimindeki İyonya adalarına kaçmışlardır.
1864'de Yunanistan tarafından ilhak edilen İyonya adalarında, Korfu'da 2000, Zante adasında ise birkaç yüz civarında İtalyanca konuşan Yahudi yaşamaktaydı. Bir Paskalya sırasında çıkan saldırılarda çok sayıda Yahudi öldürüldü. Korfu ve Zante'den Osmanlı Devleti'ne ve Batı Avrupa ülkelerine yoğun bir göç yaşandı. 1897'de, Girit adasındakiı ayaklanma sırasında, Hanya ve Kandiye kentlerinde yaşayan birkaç yüz Yahudi, Osmanlı topraklarına göç etmeye zorlandılar. Larissa, Tırhala, Volos ve Yunanistan'ın diğer bölgelerindeki Yahudiler yüzyıllardır yaşadıkları topraklardan çıkarıldılar.
Balkan Savaşı ile birlikte Yunanistan'ın Yahudilere karşı izlediği politika yeni bir safhaya girdi. Yunanistan'ın Selanik, Sakız, Girit, Yanya, Kavala ve Florina'yı işgal etmesinden sonra, evvelce 10.000 olan Yunanistan'daki Yahudi nüfusu 100.000'e çıktı. Yunanlılar 1912’de Selanik'i ele geçirdiler. Balkan Savaşı'nın patlak vermesiyle birlikte, Balkan ülkelerinde ırkçılık ve dini hoşgörüsüzlükten en fazla Yahudiler zarar gördü. Selanik kentinin Türk komutanı Tahsin Paşa'nın 9 Kasım 1912'de teslim olmasından hemen sonra, önce Yunan birlikleri ardından da Bulgar ordusu kente girdi. Fanatik yerli Rumlar Türk ve Yahudi mahallelerine saldırmaya başladılar. Yunan askeri saldırıları engelleyecek yerde, yerli Rumlarla birlikte hareket ettiler. Olaylar tam bir katliama dönüştü. 50'den fazla kadının ırzına geçildi. Yahudilere ait 400 dükkan ve 300 ev yağmalandı. Karşı koyanlar öldürüldü.
Selanik'te nüfusun yaklaşık yarısı olan 75.000 Yahudi yaşıyordu. İşgal sırasında meydana gelen olaylar, diğer ülkelerdeki Yahudi cemaatlerinden de uluslararası tepkilerin gelmesine neden oldu. Anglo-Jewish Association ve German Hilfverein'in ortaklaşa kurduğu ve Paul Nathan, Elkan Adler ve Bernard Kahn'dan oluşan bir komite, Ocak 1913'de bölgeye gelerek Yahudilerin içinde bulundukları durumu yerinde tespit ettiler. Komite hazırladığı raporda, Yunan işgali altındaki topraklarda, özellikle de Selanik'teki durumun Sırp ve Bulgar kontrolü altındaki bölgelere göre çok daha kötü olduğunu belirtti.
I. Dünya Savaşı sırasında (5 Ağustos 1917) Selanik'te çıkan yangın birkaç saat içerisinde kentin Müslüman ve Yahudi mahallelerini tamamen tahrip etmiştir. Kentin ticari merkezlerinin de yok olduğu yangında, 52.000 Yahudi ve 11.000 Türk evlerini ve işyerlerini kaybetmişlerdir. Yangının nasıl çıktığı ve nasıl bu denli hızlı yayıldığı açıklık kazanmamıştır.
Yangından sonraki gelişmeler Yunanlılara avantajlar sağlamıştır. Yangından bir hafta sonra hükümet, tahrib olan alanları kamulaştırmış ve kentin yeniden imarı için bir plan hazırlamıştır. Ancak, bu plan çerçevesinde Yahudiler ve Müslümanlar mağdur edilmişlerdir.
Selanik'in Balkan Savaşı'nda işgal edilmesiyle birlikle hız verilen Helenizasyon süreci, 1917 yangınıyla zirve noktasına çıkmıştır. Ancak 1930'lu yıllarda tam anlamıyla sonuçlandırılabilecek olan bu süreç, çok sayıda Yahudi ve Müslümanın kenti terk ederek Osmanlı Devleti'ne ve daha sonra Türkiye'ye göç etmesine yol açmıştır.
Ağırlıklı olarak Selanik ve çevresinde, ama diğer bölgelerde de yaşayan Yahudiler, bu süreçte bütün Balkan milletlerinden, ama en çok Yunanlılardan büyük zulüm gördüler katliamlar yaşadılar. Ve nihayetinde kahir ekseriyeti Türkiye Cumhuriyeti’ne göç ettiler. Ayrıca, özellikle Selanik ve çevresinden Yahudilerle birlikte gelen Müslümanların ekseriyetinin de avdeti (dönme yani Sabetaist) oldukları da unutulmamalı…
Peki Yahudiler hiç Yunanlılardan intikam almaya yeltenmediler mi?
Zurnanın zırt dediği sual bu olsa gerek!...
Kaynak: wikipedia ve Yahudi Tarihi Kitapların'dan Faydalanılmıştır