ALLAH MÜLKÜNDE ORTAKCI KABUL EDERMİ?
FITRAT BENLİĞİNDE ORTAKCILIGA REDDİYE Hz Allah MÜLKÜNDE ORTAKCI KABUL EDERMİ? Yaratılmış varlıkların en hayırlısı dediğimiz İnsan oglunun, yaratılışına uygun hal,karekter dediğimiz Fıtrat,İnsan ile birlikte aslına uygun olma hali denilmektedir. Aslına uygun olmak,demekle neyi anladıgımızda cok önemlidir.O yüzden her varlıgın bir karakteri vardır.Bu karekter yani Fıtrat insanoglunda farklı farklı olgunlaşırız,Allahta İnsanogluna yaratılılışa uygun olma haline FITRAT,ASLINA BENZEME FABRİKA AYARLARI GİBİ kelimelerlede ifade edebiliriz. İnsan kimki,kim kime benzemesi,kimin kimliğinde asıl olması noktasında bizler İnsan olarak neyiz,niçin varız,niçin yaratıldık,yaşarkende nasıl yaşamalıyız ki,kim oldugumuzun farkındalıgı ile yaşadıgımız yerden,bizleri yoktan yaradana dönebilmektir. Âl-i İmrân / 185. Ayetinde bizlere yaratılışımız ve akibetimizn ne olacagını,başlangıctan dönüşe kadar gecen hayatımızda,nasıl yaşamamız gerektiğinine uygun olarak yaratılışımızda,yaratılışımıza uygun yaşayıp yaşamamamızın sonuclarının Allaha dönüşümüzdeki karşılıgının ne olacagını cok acık bır hükümle bildirdiği bu ayette,İnsanogluna aslına uygun nasıl yaşamamız gerektiğinide diger ayetleri ile tanımlamıştır. ((((Her nefis ölümü tadacaktır. Yaptıklarınızın karşılığı ancak kıyâmet günü tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konulursa, gerçekten o kurtuluşa ermiştir. İyi bilin ki, bu dünya hayatı, aldatıcı bir faydadan başka bir şey değildir.))) Fıtrat, beşer olmanın,hataya düşmenın,insana has oldugu,yaradılışımızın Allaha kul olmak oldugu şuuru karekteri,ona göre yaşamamız gerektiğinin bilincidir. İslam anlayısında İnsanın Fıtratı demek,Allahın karsısında,aciz,güçsüz,oldugumuzun gercegi karsısında,Allaha laiki ile kul olabilmektir. İşte Fıtratımıza uygun yaşamanın,inanmanın adıdır HANİF olmak,Tekliyeci olmak,Tek kabul etmek,ondan gayrısını tanımamaktır HANİF Bu yüzden Nuh Tufanından sonra gelen Nuhun soyundan olan İBRAHİM (a.s.) ın ortaya koydugu Allah inancının adıdır HANİF OLMAK Fıtratı ilahideki özdür, mayadır,Tevhidi duruştur HANİF OLMAK. Nuhun (a.s) ın ogullarından olan İbrahim (a.s) ında ogullarından olan Son nubuvvet ışıgı Hz.Muhammed (a.s)ında insanlara cagırdıgı,davet ettiği,anlattıgı dinin adıdır HANİF OLMAK. Bu yuzden Kuranı Kerimde Cenabı ALLAH İbrahim ogullarına ve insanlıga acık davetinde Allahın İlahlıgına itaat etmenın kabul etmenın adı oldugunu beyan etmiştir. HANİF DERKEN. Hanif olmak , Kur'an kavramı olarak tanımlandığında "kâinatın tek hâkimi olan yaratıcıya duru olarak inanıp güvenen" manasını taşır. Böylece başka ilahların varlığını reddeden kişi, aynı zamanda kendi kişiliğini bulmuş ve şeytanlardan korunmuş olur. Allah’tan başka kimseye teslim olmayacağımızın; Onun emirleri dışında kimseyi hayatımızı yönlendirme pozisyonuna koymayacağımızın, Hayatımızı onun istediği gibi yaşayacağımızın adıdır Hanif olmak. Nefsimiz yada büyüklerimiz, atalarımız, törelerimiz nasıl istiyorsa öyle olmak degildir hanif olmak. Ondan çok kimseyi sevmeyeceğiz . Yani evladımız,babamız,devletimiz, parti ve cemaat liderimiz….. dahi olsa Allah’ın emrine aykırı iş yapmanızı isterlerse, onlara olan sevgimizden dolayı bunu yapmayacağımızın göstergesi ve tavrıdır Hanif olmak Allah’tan başkasına kulluk ve ibadet yapmayacağız. (Yani kulluk vazifesi olan mesela sorgusuz sualsiz emirlerine tam teslimiyet gibi itaat yani kulluk isini sadece Allah’a yapacağız. Tabi buradaki kastedilen şey Allah’ın emrine aykırı olan islerde teslimiyet ve itaattir,Hanif olmak. Kur'ân-ı Kerîm Araplar'dan putlara tapmayan, yahudi ve hıristiyan olmayan, bir tek ilâhın varlığına inanan ve O'na kulluk eden bir cemaate işaret eder ki bunlar “hunefâ” veya “ahnâf” diye bilinirler. Peygamber öncesi Mekkede sadece Yahudiler Hiristiyanlar Müşrikler yoktu,kendilerine Bizler İbrahimin dini olan HANİFLİK üzere yaşayanlardanız diyenler vardı bu konuda Kuranda Hz Allah (10/Yûnus 105)------- Ve yüzünü hanif olarak dine çevir! Sakın müşriklerden olma! (16/Nahl 123)----------Sonra da sana: “Hanif olarak İbrahim’in milletine uy!” diye vahyettik. O, müşriklerden değildi. (60/Mümtehine, 4)----Sizin için İbrahim’de ve onunla birlikte olan (müminlerde/resûllerde) güzel bir örneklik vardır. Hani onlar, kavimlerine demişlerdi ki: “Biz, sizden ve Allah’ın dışında ibadet ettiklerinizden berîyiz/uzağız. Sizi tekfir ettik (üzerinde bulunduğunuz yolu ve sizi reddettik). Bizimle sizin aranızda, tek olan Allah’a iman edinceye kadar, ebedî bir düşmanlık ve ebedî bir kin baş göstermiştir.” İbrahim’in babasına söylediği: “Senin için Allah’tan bağışlanma dileyeceğim. (Ama) Allah’a karşı sana hiçbir faydam olmaz.” sözü müstesna. Rabbimiz! Yalnızca sana tevekkül ettik, yalnızca sana yöneldik ve dönüşümüz de yalnızca sanadır. (30/Rûm 30)------------Yüzünü (hiçbir şeyi Allah’a ortak koşmayan muvahhid) bir hanif olarak dine çevir. Allah’ın insanları yarattığı fıtrata (uy). Allah’ın yaratmasında değişiklik yoktur. (Herkesi tevhid fıtratı üzere yaratmıştır.) İşte dosdoğru din budur. Ancak insanların çoğu bilmezler. Ayet-i kerime, her müminin uymak zorunda olduğu (16/Nahl, 123), yüz çevirenin sefih/kıt akıllı kabul edildiği (2/Bakara, 130), yolların en mustakimi olan, İbrahim’in (as) yolunu ve milletini tefsir etmektedir. İbrahim’in yoludur, Hanif yolunda Hanif olmak a. Müşriklerden berî olmaktır. Çünkü şirki var eden ve onu fiiliyata döken müşriktir. b. Allah’ın dışında ibadet ettikleri putlardan ve tağutlardan berî olmaktır. Ki “berî olmak” o fiili yapmamak ve fiilin sahibine bilinçli, imani bir tavır göstermeyi ifade eder. c. Şirk ehlini tanımamak, reddetmek ve onların küfrüne hükmetmektir. d. Dini Allah’a halis kılarak, ortak koşmaksızın, bir olan Allah’a iman edinceye dek kâfirlere düşmanlık etmek ve kin beslemektir. İşte bu, Allah’a ve Resûl’üne savaş açmış, cehennem kapısında oturmuş, bizdenmiş gibi konuşarak bizi aldatan, Kitab’ı dillerine dolayan, ama onu az bir paha karşılığında satanların el birliği ve itinayla gizlemeye çalıştıkları İbrahim’in milletidir. HANİF OLMANIN KARSISINDA MÜŞRİK OLMAK Yukarda ifade etmeye calıştıgımız Hanif olmak TEVHİDİ DURUŞ'un karsısında olanlarada MÜŞRİK denmektedir. Allah Hz Kur'ân-ı Kerîmde, Araplar'dan putlara tapmayan, yahudi ve hıristiyan olmayan, bir tek ilâhın varlığına inanan ve O'na kulluk eden cemaate işaret eder ki bunlar “hunefâ” veya “ahnâf” diye adlandırılmış olan HANİFlerdir.Bunun karsısındaki tüm inanç biçimlerinin genel adıdır MÜŞRİK OLMAK, yani Allahı(c.c) bırakıp Allah dışndaki tüm otorıteleri veya otorıtelerle aralarında aracı yapılan tüm anlayıssın adıdır MÜŞRİK OLMAK. Allah dışında İLAH olarak kabul görenlere sahte ilah,bu sahte ilahların toplumda oluşturdugu inanç sisteminin adıdır MÜŞRİK OLMAK Kuran ise bunlara istinaden verdiği cevap ,,Allah'ı bırakıp, kulları durumundaki taptıklarınız, yalvardıklarınız da sizin gibi kullardır. Eğer iddianızda doğru iseniz, onlara dua edin de, duanızı kabul edip yerine getirsinler. Allah'tan başka taptıklarınız da sizin gibi kullardır. Eğer doğru sözlü iseniz çağırın onları da size cevap versinler diyerek meydan okumaktadır. Ankebût Suresi 17. Ayetinde Allah kendidini bırakıpta başka ilah edinenlere hiitaben diyorki “Siz Allah'ı bırakıp, yarattıkları içinden taştan yontularak yapılan heykellere, putlara tapıyor, asılsız sözler uyduruyorsunuz. Allah'ı bırakıp yarattıkları içinden taptıklarınızın size rızık vermeye güçleri yetmez. O halde, Allah'a kulluk ederek rızkı Allah'tan isteyin. O'nu ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak O'na teslim olun, saygıyla O'na kulluk ve ibadet edin, O'nun şeriatına bağlanın, O'na boyun eğin, O'na şükredin. O'nun huzuruna götürülerek hesaba çekileceksiniz.” Şuara suresının ﴾92-93﴿ ayetindede soruyor kendisini bırakıpta başka rabler edinenlere ; Onlara, “Allah’ı bırakıp da taptıklarınız nerede? Size yardım edebiliyorlar veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?” denilir. Burdan yola cıkarak HANİF OLMAK,MÜŞRİK OLMAK dediğimizde Allahın ilahlıgı karsısında TEVHİDİ duruşu sergileyenler ile Allahı bırakıp,Allah dışında başka rabler edinmek,sahte ilahlara tapınmak kavramı içerisinde ortakcı kabul etmektir MÜŞRÜK OLMAK, Bizler beşer olma hasebi ile tasarrufumuz altında bulunan hiç bir şey için ortakcı KABUL ETMEZ İKEN Hz Allah MÜLKÜNDE ORTAKCI KABUL EDERMİ? Selam ve dua ile