HAYATA DEĞER KATMAK

Altan BEZEK altanbezek@gmail.com
ABONE OL

Hayata değer Katmak

Bir çorak arazi görmüyor gözlerim. Yalan mı bilmem. Ama beni var edecek kadar gerçek. Gözlerimin önünde boylu boyunca uzanan çorak toprak. Üzerinde yürürken ayak izlerimin oluştuğunu gördüğüm toprak, senin kokunu alırken üzerimdeki sarı güneşin beni ve seni ısıttığını fark etmek çok güzel. Ama bu sen değilsin, biziz. Seni işleyecek bir akıl olmazsa, her milimetrekaren altın olsa ne fayda?
Bir bakalım. Başlığımızın hakkını verebilecek bir yazı olacak mı? Bilemiyorum. Hayata değer nasıl katılır? Ancak değer katabilen fikirler gördükçe buna aklımız eriyor. Halbuki her insanın hayatı, aklı ve fikirleri değerler oluşturmaya layık değil miydi? Tekrar okuyalım “değer katmak”.
“Etrafımızdaki her şeyi ilk defa görüyormuş gibi bakalım. Varlığımızı, aklımızı ve yaşantımızın göstergesi olan kalp atışlarımızı yani hali hazırda canlılığımızı kabul edelim. Çünkü şuan gerçekten öylesiniz.” Diye düşünürken yavaş yavaş ve yumuşak bir şekilde bilinci yerine geldi. Gözleri kapalıydı. Bilinci tamamen yerine geldiğinde gözlerini açmadı. Zihniyle ortamı anlamaya çalışmaya devam etti. Yatakta uzanıyordu. Kapalı gözlerle fark edilecek derecede aydınlık vardı. Ortam hafif sıcaktı. Uykudan uyandığına emin oldu. Sadece rüyasında sayıklarken uyanmıştı. Aynı yumuşaklıkta bir düşünce zihnine girmek istiyordu.”Şuan bu ortamın aslında rüya olup olmadığını sorgulamak ister misin?” “Yo gerek yok. Şuan bulunduğum farkındalığın gerçek olduğuna eminim.” Dedi ve derin bir nefes aldı. Gözlerini açarken nefesini vermeyi tamamladı. Dünyanın bilgisini arayan adam güne başlarken kendini iyi hissediyordu.
Rüyaları ile arası iyiydi. Rüya görmeyi çok seviyordu. “O konuda da uzmanlaşmak ne güzel olurdu.” Diye geçirdi içinden. ”Hafif hayaller kurmaya dalacaktı ki zihninin kontrolünü geri toparladı. Ne demiştik daha önce? Sonsuzluk için disiplin gerekli mi? Bak zihnini bile disiplinsiz bırakınca, zihin olmaktan çıkıp atık bir enerji yığını gibi davranıyor. Kabul edelim uyanmak çok güzel. 
Evet dünyanın bilgisini arayan adam. Artık uyandığına göre. Bize hayata değer katmakla ilgili birşeyler söyle. 
-Hayata değer katmak mı?” Dedi, döndü ve bilgisayarına baktı.
-Bu şeyi inceleyelim. İki avuç plastik, bir avuç tahta, biraz cam, birkaç gram edecek kadar farklı metaller, birkaç damla sıvı var burada. Bu kadar malzeme fazlasıyla her yerde var. Dedi.   -Herkesin evinde elektrik de var. Ama biz bunları bilgisayar olarak kullanamıyoruz. Birileri bunları bir araya getirip bilgisayar yapmış ve hayata değer katmış. Artık hem daha değerli işler yapıyor, hemde toplam değeri daha yüksek bir ürün haline geliyor.” Aklına peşi peşine bir sürü örnek geldi. Hepsini anlatmak için acele etmek istiyordu. Fakat aldığı en değerli derslerden biri de şu idi. “Acele edersem büyü bozulur. Zihnin disiplini elverdiği miktarca hızlanmak lazım.” Diye düşünüyordu. Dünyanın bilgisini arayan adam ben bu konuda sana katılmıyorum. Fakat devam etmeni istiyorum.
-Sen benden birşey mi istiyorsun? Bölünmeyelim ben senim.Unutma! Aklıma ateş geldi. Açık alan, uygun hava, kağıt , tahta ve bir kıvılcım. Ateş hayata bir değerdir. Gerisini anlatmamayı tercih etti. 
-Ev, araba, elbise, uçak, aile, dostluk  vs. hayata katılmış değerlerdir. Ayrıca her bileşen tekrardan birleşerek yeni değerler de oluşturabilir. Sonuçta şuan bunları yazabiliyor olmak ve sizin okuyabiliyor olmanız da hayatınızdaki bazı değerlere bağlı. 
Değer katabilmek çok önemli. Aç gözlerini! İnsana değer katmak için akıl verildi! 
Önce bilme! İçindeki sükuneti sağla. Susarsan okumaya başlayabilirsin. Belkide okumazsan susamazsın.
Altan BEZEK - 08.04.2022