ASİMETRİK İSTİSMAR VE CIA
Asimetrik provakasyonların bir yenisi ile daha karşı karşıyayız.
Taksim saldırısıyla bir ana başlığın "Suriye ve DAEŞ" bağlantısı üzerindeki tezgahın çökertilmesi yeni bir tezgahın habercisiydi. Ve öyle de oldu.
Toplumda derin infialler uyandıracak ana başlık "çocuk istismarı"nın provakasyon konusu yapılacağı biliniyordu.
Bu kez 28 Şubat sürecindeki Ali Kalkancı-Fadime Şahin modeli farklı bir tezgahın planlanıp sahaya sürüldüğünü görüyoruz.
Yine başrolde 28 Şubat'ın belirgin silahı medya ajanlarının kimlik değiştirerek hareket ettirildiği gözleniyor.
Dikkat ederseniz o süreçte de tarikatlar ve cemaatler üzerinden tasarlanan ayrıştırıcı teknikler baskın olarak kullanılmış, hükümeti deviren süreç yaşanmıştı.
İşte o günkü o hükümet değiştirici sürecin bugünkü sözcüsü olarak seçilen aktörün eski süreçteki aktörlerle işbirliği içinde olması ve desteklenmesine nedense şaşırmadım.
Zira Timur Soykan isminin sık sık sol cenahta şiddetle desteklenmesi 28 Şubat sürecinin Uğur Dündar, Merdan Yanardağ, Barış Terkoğlu, Ahmet Şık gibi aktörlerince desteklenmesi gözden kaçırılmaması gereken bir husus.
Timur Soykan'ın "idol" olarak gördüğü ve örnek aldığı yazar ve sözde araştırmacı gazeteci (!) Erbil Tusalp'in öğrencisi olduğu bir gerçek. Zira Erbil Tusalp'in İslam, şeriat düşmanlığı ve bu hususta önemli argümanlardan olan mafya, uyuşturucu kavramları üzerinden şekillenen operasyonların fikir babası ve referans olarak görülmesi, sonraki süreçte bu bayrağı devralacak yeni bir fikir kurma ihtiyacını ortaya koymuştur.
Onun ilk işaretini Erbil Tusalp'in ölümünün ardından anısına düzenlenen ödülü alan ismin Timur Soykan'ın olması tesadüf değil elbette.
Bu ön bilginin ardından Soykan'ın "burada (Halk TV) anlattıklarımız 10 iktidar yıkar" iddiasının içini dolduracak konulara bir baktığımızda Erbil Tusalp ve 28 Şubatçı zihniyetle aynı misyonu devam ettirecek adımları görmemiz mümkün oluyor.
Soykan'ı kimyasal silah, Daeş, mafya, uyuşturucu, cemaatler üzerinde şekillenen yol haritasında firari mafya liderinin teveccühüne mazhar olması ve Kılıçdaroğlu'na fikri referans olarak gösterilmesinin tesadüf olmadığına inanıyorum.
Özellikle hükümet karşıtlığı üzerinden ispiyonaj mekanizmasını kurgulayan önemli sol aktörlerle olan dirsek teması belirgin olan Soykan'ın en büyük destekçisinin İmamoğlu'nun danışmanlarından olan Yavuz Saltuk ismi olması mevcut gündemin arka planındaki senaryoyu pekiştirdi.
Zira Hiranur derneğinin İstanbul şubesine baskın yapılarak derneğin kapısına dayanmasının bir hukuki gerekçesi olmalıydı. Ve bu senaryoda iyi bir rol kapmak lazımdı ve bu sağlandı.
Peki bu açık operasyonun daha arkasında kim var?
PKK Winep uzmanları, ARI HAREKETİ'nin içerideki aktörleri ve eski İstanbul başkonsolosu Davit Arnet'in öğrencileri.
Davit Arnet, Ufuk Güldemir ve CIA...
Bu operasyon çok yönlü bir senaryo ile devam edecek gibi görünüyor.
Mesele kadına ve çocuklara istismar değil bu operasyonda. Mesele, hükümeti devirecek "10 ana başlık"ın kitlelere sunulması!
Elbetteki en alçak bir konu olan çocuk ve kadına cinsel istismar konusu her boyutuyla tahkik edilmeli varsa failleri en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Asıl mesele bu konularla toplumun zihninin istismarı üzerinden toplum mühendisliği yapan şer odaklarının deşifre edilip, hukuk önüne çıkarılmaları olmalıdır.
Binnur Günay