BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'İN KANTONU AFRİN Mİ?
Birleşmiş milletlerden Doğu Guta için yapılan açıklama oldukça dikkat çekici zamana denk geldi. Suriye rejiminin Doğu Guta'da kimyasal silah kullandığına dair ciddi mana da deliller olduğu yönünde beyanat verdi.rnrnSuriye'de yıllardır yaşanan katliamlar ortadayken, Esed'in defalarca kimyasal silah kullandığı, Coni'nin ve Rusya'nın kimyasal silah kullandıklarına dair belgeler aşikarken neden o günlerde ses çıkarmadığı önemli değil mi?rnrnSuriye gerçeğine Fırat Kalkanı ile kendi inisiyatifini El Bab, İdlib ve Afrin bölgeleri üzerinden neşter vuran Ankara'nın Suriye geneline de uyarlanabilecek çözüm odaklı kararlılığını gördükleri anda, dünya kamuoyuna dönük bu açıklama yeni bir projenin BM kontrolünde yürürlüğe girdiğinin işaretidir.rnSuriye ve Esed gerçeğine parselizasyon işleminin sekteye uğramaması bir yana Ankara'nın önlenemez aktivasyonu nihayetleyecek aşamaya geldiğinin de göstergesidir.rnYPG ve PKK'nın bölgeden temizlenmesi ve Coni'nin paramiliter gücüne cansuyu verecek bir oyun sahneye konulmalıydı.rnrnİşte şimdi bu oyunu sahneye koyacaklar.rnrnYarın Esed'in tutuklandığı ya da infaz edildiğini hatta Suriye üzerine Coni öncülüğünde bir askeri operasyon başlatılırsa şaşırmayalım.rnrnBölge üzerine analizler yapan Suriye gözlemcilerinin ortak görüşü son Rus askeri uçağının düşürülmesi bu hamlenin işaret fişeği olarak tanımlanıyor.rnrnHedef her ne kadar Esed gibi görünse de gerçekte sınırlarımız boyunca devam edeceğimiz güvenli bölge istemindeki kararlılığımıza sekte vurmak içindir.rnrnBM garantörlüğünde uluslararası bir müdahale Ankara'ya dönük siyasal manada bir dizi önlem ve barikat girişimidir.rnrnYPG ve PKK'ya BM'de sahiplenmiştir.rnSaflar netleşti...rnrnKendi göbeğimizi kendimizin keseceği zaman geldi.rnrnBinnur Günay