İSTİFA'DAN İSTİFADE EDECEKLERİN OPERASYONU ÇÖKERTİLDİ
Nasıl bir operasyon yapıldı hala detaylarına dair sorgulamalar yapıyorum.
Düşünün ki Bakan Soylu'nun "istifa" kararı bir yanda, Başkan'ın farklı bir tasarrufta bulunarak "istifa" kararını onaylayabilme ihtimali bir tarafta...
Seçmen nezdinde Başkan ve Bakanın tercih denkleminde bir araya getirilmesi ise birbirinden ayrılmayacak bir operasyonun derin tuzakları ile dolu olduğu gözden kaçmadı.
Başkan Erdoğan eğer istifayı kabul etseydi peki ne olacaktı?
"Kuş operasyonu"nu Soylu'yu "koçbaşı" misyonu ile kullanmayı denemişlerdi.
Soylu bu tezgahı görerek Başkan'ın inisiyatifini bir sonraki hamlede görmek adına "istifa" deşifresi ile bozmuş oldu.
Başkan Erdoğan'ın ise Soylu'nun bireysel inisiyatif alabilme kabiliyetine son derece güvendiğini biliyorum.
Dikkat ederseniz Soylu'nun "Cumhurbaşkanımız ve milletimiz" cümlesinde izafe ettiği anlam, "kuş operasyonu"nu tezgahlayanların kriptolardan müteşekkil olduğu, toplum sağlığı ve "beka" denklemine oturtulan stratejik bir hamle ile geldiğine işaret ediyordu.
Başkan Erdoğan'ın tıpkı Hakan Fidan'ın tutuklama kumpasına benzer farklı bir operasyonunun işaretlerini Soylu üzerinden okuduğunu görmüş olduk.
İstifa kararını "kabul etmediğini", Soylu'yu İstanbul'a davet etmeden de ifade edebilirdi.
Bizzat operasyona vakıf olarak, operasyonun arka planında mevzilenenleri görme imkanı oldu.
Bunu nereden anlıyoruz?
FETÖ, NATO ve kriptolarlarla hareket eden "kuş operasyonu"ndaki bütün aktörleri, sessizleri görmüş oldu.
Aynı zamanda bu olayın "tiyatro" olarak tanımlanmış olması, operasyonda CHP, PKK ile hareket eden "uyuyan hücreleri" de göstermiş oldu.
Dün gece sıradan bir gece değildi.
Mevzu sadece Bakan Soylu'nun "istifası" da değildi.
Aksine büyük bir tasfiye operasyonunun detaylandırılmış hamlesiydi.
Bu hamle yine Başkan'ın hamlesi ile bozuldu.
Bakan Soylu bundan sonraki hamlelerin direksiyonunda olacak.
Operasyonun ana teması parti kavramı üzerinden şekillendirilmiş olsa da, tuzak "beka" temelinde diz çöktürme operasyonunun ta kendisiydi.
Binnur Günay