FARKINDA MISINIZ ESKİ TÜRKİYE YOK?
Farkında olmanız için eski Türkiye'yi bilmeniz gerekir.
Ben biraz anlatmaya çalışayım. Birleşmiş Miletlerde İsrail'le ilgili bir karar oylandığında 3 ülke İsrail lehine oy kullanırdı; İsrail, ABD ve Türkiye.
Yani Türkiye hep 'çantada keklik' idi. Uluslararası kararlarda söz sahibi olmak ne kelime, esamesi bile okunmazdı. Bölgemizle ilgili bir konu olduğunda birisi, 'Türkiye ne der' dediğinde başka birileri, 'siz onu bize bırakın biz hallederiz' derlerdi. Halederlerdi de. Herhangi bir yönetici 'halledilemez' ise darbe ile indirilir, demokrasi 'yeniden tesis' edilirdi. Darbe deyince yalnızca askeri darbe anlamayın, istediklerini yapmakta ayak sürüyen bir yönetimi devirmek için her türlü entrika ve ayak oyununu anlayın.
Sizin şimdiki Cumhurbaşkanınıza yabancı gazeteciler 'İncirlik'i kapatacak mısınız' diye sorduğunda 'gerekirse düşünürüz' tarzı bir cevap alıyorsa bunun hep böyle olduğunu sanmayın. Eski Türkiye'de bunu söyleyebilecek bir devlet yetkilisi bulmak mümkün değildi. Söyleyen de zaten o makamı bir daha göremezdi. Hatta öldürülme korkusu yaşardı.
Bu nedenle muhalefette olan da bunlarla iyi geçinmenin iktidara gelme şartı olduğuna inanmıştı. Milleti ipleyen yoktu. Millet seçerdi güya ama hükümetler ayak oyunları ile kurulurdu. Tabi millet de bezmişti bu danışıklı dövüşten. Seçtiğini sanırdı ama onun seçtiğinden çok farklı hükümetler kurulabilirdi. İnsanlar bezgin olduğu için de 'böyle gelmiş böyle gider' diye düşünür kaderine razı olur, sineye çekerdi...
Akdeniz'deki hakların için cebelleşmek ha! Hak getire. Herkes boynunu bükmeye alıştırılmıştı. Suriye'de seni kuşatacak bir kukla devletçik gazete ya da dergilerde zart zurt edecek bir kaç kişinin ve onlara kulak verme 'gafletinde' bulunabilecek küçük bir azınlığın dışında kolayca kabul ettirilebilirdi. Onların da varlığı demokrasi göstergesi sayılsa da yine de hak ettiklerini görürlerdi. Dünya başlarına yıkılırdı.
Eeee... İşte o al gülüm ver gülüm günleri mazide kaldı. Kaldı kalmasına da bazıları hala kaldığını anlamış değil. Orda ne işimiz var, o petrolü size yedirmeyiz diye tutturuyorlar. Yani 'kim yese' daha iyi ha...! Kimin yemesi bunların işine gelir? Kime yedirirlerse iktidar, yani kapıkulluğu bunlara düşer?