KADIN CİNAYETLERİ?
Sık sık gündem olan bu cinayetler hepimizin kalbini burkmaktadır. Bunların önemli bir kısmı da ne yazık ki hunharca işleniyor. Kadın cinayetleri tüm dünyada sorun. Türkiye Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada beşinci sırada. Bu sırayı Türkiye ile paylaşan ülkeler Almanya, Hollanda, Norveç, İsveç, İspanya. Listenin ilk sıralarında gelişmiş ülkeler var. Büyük ihtimalle alt sıralardaki ülkelerin önemli bir bölümünün gerçek rakamları Dünya Sağlık Örgütü verilerine yansımıyor. O da bu ülkelerin kayıtlara geçme ihmalinin olduğunu akla getiriyor.
Her şeye rağmen ülkemizin konumu memnuniyet verici değil. Fakat Türkiye'nin bu konuda büyük çaba harcadığı bir gerçek. Muhalefet bu zaafı politik çıkar açısından kullanmaya çalışıyor. Halbuki Türkiye bunun üzerine gidiyor. Kolluk güçleri denetleniyor ve bir olayda ihmali görülenler cezalandırılıyor. Elektronik kelepçe ve erkeği uzaklaştırma uygulamaları var. Koruma isteyene koruma veriliyor. Hemen her hunharca cinayete Kadın ve Aile Bakanlığı müdahil olarak katılıyor ve katilin en ağır cezayı alması için çaba gösteriyor. Fakat hakimlerimizin yeterince sorumluluk gösterdiği söylenemez. Pek çok karar basına yansıyıp kamuoyu oluşunca yargı aklını başına toplamak zorunda kalıyor.
Türkiye'de idam cezası yok. Kadın cinayetlerinin pek çoğu 'canavarca hisle' öldürmekten müebbet ya da ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılıyor. Maalesef pek çok cinayet de gerçekten çok vahşice işleniyor. En son Pınar Gültekin cinayeti bunun en somut örneği. Münevver Karabulut, Şule Çet, Özgecan Aslan ve tecavüz edildikten sonra on aylık çocuğu ile birlikte öldürülen 9 aylık hamile Suriyeli Emani Arrahman çarpıcı örnekler.
Çoğu zaman parçalanmış kadın cesetleri bulunuyor. Bunların kime ait olduğu, kim tarafından işlendiği de pek kolay bulunamıyor. Ülkemizde seri cinayetler çok şükür yok. Batı ülkeleri bunun korkusunu yaşıyor ve de yıllarca yakalanamayan katiller onlarca cinayet işliyor. Bu cinayetlerin büyük çoğunluğu kadınlara karşı işleniyor.
Kadın cinayetleri tüm dünyanın büyük sorunu. Tüm dünyada buna karşı büyük mücadele veriliyor. Biz kendi işimize bakacağız. Toplum duyarlılığını arttıracağız. Devlet nasıl daha sıkı tedbirler alabilir onu araştıracak ve uygulamaya koyacak. Bu toplumsal bir sorundur. Hep birlikte çözmeye çalışacağız. Yükü devlete ve iktidara yıkıp işin kolayına kaçmaya çalışmak ise ucuz. bir yaklaşım olarak kalacak.