TOPLUMDA ÇÜRÜME?
Toplumun bir kesimi giderek daha fazla çürüyor. Bunların artık bu toplumla mutlu olabilmelerinin imkanı kalmamıştır. Topluma verdikleri mesajlar bunun açık göstergesi. Bu çürüme 'muhalefet' adı altında zuhur ediyor. Onlara oy verenlerin çürümeye ortak olduklarını söylemek doğru değil. Onlar, dünyaya kendi bakış açılarına en yakın bunları gördükleri için oy veriyorlar. Fakat çürüyen ve tel tel dökülen bir avuç kesimin bu oylara layık olduklarını söylemek zor.rnrnÇürümenin kirliliği muhalefet partilerinin yönetici kadrolarında çöreklenmiş bir kesimden kaynaklanıyor. Bunlara gaz veren medya ayağından, bir takım STK yönetimlerinden, aydın geçinen ama aydınlıkla ilgisi olmayan kesimlerden.rnrnNe günlerden geçtik ve de geçmekteyiz. Bütün bunlar birer sınav. Ama bu bahsettiğim kesimlere baktığımızda değil o mücadelelere destek vermek, sessiz bile kalmadıklarını görüyoruz. Tam karşı cephede yer alıyorlar. Neyin karşı cephesi bu; elbette ülke çıkarlarının.rnrnŞu anda bütün dünya ile birlikte pandemik bir salgınla mücadele ediyoruz değil mi?rnNeresindeler bu mücadelenin bu çürüyen kesimler? rnKesinlikle ülkelerinin yanında değiller. Gözleri başka yerlerde. Oraları başarılı, kendi ülkelerini (artık 'kendilerinin' hissettiklerinden de emin değilim) başarısız ne demek, kötü yönetilir gösterme gayreti içindeler. Halbuki bütün dünya ülkeleri Türkiye'yi takdir etmiş. Kendi ülkelerindeki mücadele için de işbirliği teklifinde bulunmuş. Bunu görmüyorlar değil, kötülemek istiyorlar.rnrnBu fevrilikler artık son raddeye varıldığının göstergesi. Hadi 15 Temmuzda darbeciler başarılı olsaydı pay umdunuz; Hendeklerde PKK başarılı olsaydı da öyle. Fakat virüs başarılı olsa ne pay çıkacak size? Gidin bir test yaptırın bakalım bu kadar çürümüş bir bünyede bu virüsün de olmaması imkansız. Üstelik kokusu bu pisliği gören herkesin fark edeceği ölçüde ortalığı sarmış iken.