Başı Dik Bir Tarih: Bulgaristan Türkleri ve Özgürlük Ateşi

Başı Dik Bir Tarih: Bulgaristan Türkleri ve Özgürlük Ateşi   Tarih sayfalarını çevirdiğimizde, insan onurunun, özgürlüğün ve bağımsızlığın en derin anlamlarını taşıyan hikayelerle karşılaşırız.  Bu hikayeler, yalnızca bir ulusun değil, insanlık onurunun, direnişin ve umudun sembolüdür.  İşte Bulgaristan Türklerinin tarihi de böyle bir hikaye...   Onlarca yıl boyunca, kimliklerini silmeye çalışan baskıcı rejimlere, zorunlu göçlere, asimilasyon politikalarına karşı durdular.  Dillerine, kültürlerine ve inançlarına yapılan saldırılara rağmen boyun eğmediler.  Ve tüm bu baskılar karşısında verdikleri en büyük mesaj şuydu: "Bizi öldürebilirsiniz, cesetlerimizi parçalayabilirsiniz, üzerimizde tanklarla dans edebilirsiniz... Ama içimizdeki özgürlük ruhunu asla yok edemezsiniz!"   Bulgaristan Türklerinin mücadeleleri yalnızca tarih kitaplarına yazılan bir direniş öyküsü değil; aynı zamanda insanlık için bir ders niteliğindedir. Çünkü bu mücadele, bir halkın kendi kimliğine sahip çıkmasının, adaletin ve eşitliğin savunucusu olmasının hikayesidir. Bu hikaye, çocuklarının ana dillerini öğrenmesine izin verilmeyen annelerin sessiz gözyaşlarıyla; özgürlüğü uğruna toprağını terk etmek zorunda kalan babaların gökyüzüne baktığında iç geçirdiği umutla yazıldı.   Ancak bu halk yalnızca acılarıyla değil, gururuyla da var oldu. "Başı dik" ifadesi, onların yaşadığı her zorluktan, her kayıptan daha fazlasını ifade eder. Başı dik olmak, yalnızca zulme karşı direnmek değil; aynı zamanda kimseye boyun eğmeden yaşama sevdasını taşımaktır. Ve bu sevdadır ki, onların ruhunda hiç sönmeyen bir ateş gibi yanmaya devam etti.   Bugün, Bulgaristan Türklerinin mücadelesi bize şunu hatırlatıyor: Özgürlük, asla bir lütuf değildir. O, uğruna her şeyi göze almayı gerektiren bir değer, bir idealdir. Bu ideal, bir halkın dilinde, türküsünde, geleneklerinde ve başı dik duruşunda yaşamaya devam eder.   Onlara bakarak, kendi özgürlük mücadelelerimizi yeniden düşünmeli ve bu ruhu her zaman diri tutmalıyız. Çünkü özgürlük, yalnızca yaşanmak için değil, korunmak ve savunulmak için de vardır.   Bulgaristan Türkleri, başınız her zaman dik olsun! Sizin hikayeniz, yalnızca sizin değil, insanlığın onuru adına yazılmış bir destandır.   Strateji Uzmanı  Gazeteci Yazar  Gökalp Şentürk