BULGARİSTAN'DA 3 MART TARTIŞMASI: ÖZGÜRLÜK MÜ, YENİ BİR BAĞIMLILIK MI?

Gökalp Şentürk gokalpsenturk@gmail.com
ABONE OL

BULGARİSTAN’DA 3 MART TARTIŞMASI: ÖZGÜRLÜK MÜ, YENİ BİR BAĞIMLILIK MI?   Bugün, 3 Mart 2025…  Bulgaristan, kurtuluşunun 147. yılını kutluyor.  Ancak bu tarih gerçekten bir özgürlük mü, yoksa başka bir büyük gücün vesayetine girmek mi? Bulgaristan halkının bu soruyu dürüstçe kendine sorması gerekiyor.   AYASTEFANOS: BİR KURTULUŞ MU, BİR TUZAK MI?   1877-1878 Rus-Türk Savaşı’nın ardından 3 Mart 1878’de Ayastefanos Antlaşması imzalandı.  Bu antlaşma, Bulgaristan’ın Osmanlı’dan ayrılmasını öngörüyordu.  Ancak burada önemli bir nokta var:  Bu anlaşma asla yürürlüğe girmedi! Yerine Berlin Antlaşması (1878) yapıldı ve Bulgaristan, bağımsız değil, fiilen Rusya’nın kontrolü altına girdi.   Bulgar halkı yıllarca Osmanlı'nın hoşgörülü yönetiminde yaşadı. Osmanlı, Bulgarları kültürel, dini ve ekonomik olarak baskılamadı. Hatta Bulgarlar Osmanlı döneminde ticaret, sanat ve eğitimde ilerleme kaydetti. Sadece nüfusları bakmak yeterlidir sanirim girişte nekadar çıkışta nekadar. Ancak Rusya’nın gelişi, yeni bir bağımlılık getirdi.   OSMANLI MI ÖZGÜRLÜK, RUSYA MI SÖMÜRGE?   Bulgarlar Osmanlı idaresinde millet sistemi içinde özgürdü. Dillerini konuşabiliyor, ibadetlerini yapabiliyor ve ticarette serbestligin otesindr başarılı olabiliyorlardı.  Bulgar kimliği Osmanlı döneminde yok edilmedi, aksine gelişti.   Peki ya Rusya?   Bulgaristan, Rusya'nın kontrolüne girdikten sonra siyasi ve ekonomik bağımsızlığını yitirdi.   Ruslar, Bulgar yönetiminde büyük etkiye sahipti, önemli devlet pozisyonlarına kendi adamlarını yerleştirdiler.   Bulgaristan, Sovyetler Birliği döneminde tamamen Moskova’nın bir uydusu haline geldi.   Bu nasıl bir kurtuluş olabilir? Osmanlı altında hoşgörü içinde yaşarken, Rusya’nın baskısıyla karşılaşmak Bulgar halkına gerçek özgürlüğü getirdi mi?   GERÇEK ÖZGÜRLÜK VE BİRLİĞİN YOLU   Bugün Bulgaristan, AB ve NATO üyesi olsa da, geçmişindeki bu büyük hatalarla yüzleşmeli. 3 Mart bir kutlama mı olmalı, yoksa tarihsel bir sorgulama günü mü?   Bulgaristan halkı, geçmişte Osmanlı ile birlikte barış içinde yaşadığını ama Rusya’nın gelişiyle bağımlılık zincirlerine vurulduğunu anlamalıdır. Eğer gerçek bir ulusal birlik ve özgürlük günü kutlanacaksa, bu 3 Mart değil, 24 Mayıs - Bulgar Dili ve Kültürü Günü gibi herkesin ortak değerleri üzerine inşa edilmiş bir gün olmalıdır.   Bulgaristan, geçmişin düşmanlıklarını körüklemeyi bırakıp, gerçek bağımsızlık ve barış içinde bir gelecek inşa etmeye odaklanmalıdır.   Strateji Uzmanı  Gazeteci Yazar  Gökalp Şentürk