Moldova'da yapılan genel seçimler ve Avrupa Birliği'ne katılım.

Gökalp Şentürk gokalpsenturk@gmail.com
ABONE OL

Moldova'da yapılan genel seçimler ve Avrupa Birliği'ne katılım Moldova'da yapılan genel seçimler ve Avrupa Birliği'ne katılım için düzenlenen referandum, ülkenin siyasi geleceği ve jeopolitik dengeler açısından kritik bir döneme işaret ediyor. Referandum sonuçlarına göre, Avrupa yanlısı seçmenlerin oranı %51 civarında, karşıtların ise %48.9 olduğu görüldü. Bu sonuç, Moldova'da derin bir kutuplaşmayı ve iki farklı dış politika yönelimi arasındaki çekişmeyi açıkça ortaya koyuyor. Rusya'nın Moldova üzerindeki etkisi uzun bir geçmişe dayanıyor ve bu nedenle referandum sonuçları Moskova'da yakından takip ediliyor. Moldova, eski Sovyet coğrafyasının parçası olduğu için, Rusya'nın bu ülke üzerinde stratejik çıkarları mevcut. Moldova'nın Avrupa ile entegrasyonu, Rusya’nın bölgedeki etkisini zayıflatma potansiyeli taşıyor. Bu durum, Moskova'nın Avrupa yanlısı adımlara karşı koymak için çeşitli stratejiler geliştirmesine neden olabilir. Moldova'nın Transdinyester bölgesindeki Rus destekli ayrılıkçı hareket, Moskova'nın bu ülkeyi baskı altında tutmak için elindeki en önemli kozlardan biri.  Bu bölge, 1990'ların başından beri de facto bir şekilde bağımsız yönetiliyor ve Rusya burada askeri varlığını sürdürüyor. Dolayısıyla, Moldova'nın Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde ilerlemesi, Transdinyester’in statüsü üzerinden büyük bir krize dönüşebilir. Rusya, bölgede bir nüfuz kaybı yaşamamak adına bu kartını kullanarak Moldova’nın AB’ye entegrasyonunu engellemeye çalışabilir. Rusya'nın Moldova'nın AB üyeliğine razı olup olmayacağı, büyük ölçüde Batı ile olan genel ilişkilerine ve küresel jeopolitik dengelere bağlı olacaktır. Eğer Moskova, Batı ile uzlaşma arayışındaysa Moldova'nın Avrupa yanlısı eğilimine göz yummayı tercih edebilir. Ancak Ukrayna'da olduğu gibi, Rusya'nın çıkarlarının doğrudan tehdit altında olduğunu hissetmesi durumunda daha sert bir tutum benimsemesi ihtimali de göz ardı edilmemeli. Böyle bir senaryoda, Transdinyester'deki askeri varlığını artırarak bölgedeki baskıyı tırmandırabilir veya Moldova’nın iç politikasına yönelik hibrit müdahalelerde bulunabilir. Sonuç olarak, Moldova'nın Avrupa yolculuğu, sadece halkın tercihlerine değil, aynı zamanda büyük güçlerin bölgedeki stratejik hesaplarına da bağlı olacak. Avrupa Birliği'nin Moldova'yı desteklemesi, bu küçük ülkenin büyük bir jeopolitik oyunun parçası haline geldiği gerçeğini değiştirmiyor. Avrupa ile Rusya arasında sıkışmış bir Moldova, istikrarlı ve bağımsız bir dış politika izleyebilmek için dikkatli adımlar atmak zorunda kalacak.   Gökalp Şentürk