Rumeli: Türk'ün Emaneti ve Geleceği

Gökalp Şentürk gokalpsenturk@gmail.com
ABONE OL

Rumeli: Türk’ün Emaneti ve Geleceği   Rumeli, yalnızca bir coğrafya değil; Türk milletinin köklerini, medeniyetini ve tarihini yaşatan kutsal bir emanettir. Osmanlı’nın ihtişamlı dönemlerinde Türk-İslam medeniyetinin en güzel izlerini taşıyan bu topraklar, ne yazık ki zamanla göz ardı edildi. Ancak bu kader olmamalıdır. Rumeli, yeniden Türk eli haline gelmelidir.   Bu, yalnızca bir hayal değil, Türk milletinin tarihine ve geleceğine karşı taşıdığı bir sorumluluktur. Bugün Rumeli’de yaşayan soydaşlarımız, tarihimizin ve kültürümüzün birer bekçisidir. Onların sesini duymak, sorunlarını çözmek ve bu toprakları yeniden Türk-İslam medeniyetinin bir parçası yapmak için harekete geçmeliyiz.   Rumeli’nin kaderi Türk milletinin elinde şekillenmiştir. Bugün ise, o toprakların Türk kimliği zayıflatılmaya çalışılıyor. Ancak unutmamalıyız ki, bu toprakları Türk eli haline getirmek yalnızca askeri ya da siyasi bir mesele değildir. Kültürel, ekonomik ve sosyal bağlarla Rumeli’yi yeniden canlandırmalıyız.   Peki, bunu nasıl başaracağız?     1. Kültürel Birlik: Rumeli, Türk dilinin, kültürünün ve medeniyetinin yaygın olduğu bir bölgeydi. Bu bağları yeniden güçlendirmeli, Türkçe eğitim ve kültürel faaliyetlerle soydaşlarımızın aidiyet duygusunu pekiştirmeliyiz.   2. Ekonomik Yatırımlar: Rumeli’ye yapılacak ekonomik yatırımlar, yalnızca bölgeyi değil, Türkiye’yi de güçlendirecektir. Türk iş insanları ve kurumları, bu topraklarda yeni projeler geliştirmeli ve bölge halkını desteklemelidir.    3. Siyasi Destek: Rumeli’deki Türklerin hakları için uluslararası platformlarda daha güçlü bir duruş sergilemeliyiz. Diplomatik ilişkilerde soydaşlarımızın varlığını ve haklarını savunmak bir öncelik olmalıdır.   4. Eğitim ve Bilinçlendirme: Türk milletinin Rumeli’deki tarihi ve kültürel mirası hakkında farkındalık yaratmalıyız. Bu, yalnızca Türkiye’de değil, tüm Türk dünyasında bir bilinç oluşturacaktır. Atatürk’ün dediği gibi, “Rumeli Türk’ün yadigârıdır.” Bu yadigâra sahip çıkmak, geçmişimizi korumak ve geleceğimizi inşa etmek anlamına gelir. Bizler, Rumeli’nin yalnızca geçmişte bir Türk yurdu olduğunu hatırlamakla yetinmemeli; o toprakları yeniden Türk eli haline getirmek için çalışmalıyız.   Unutmayalım, Rumeli’nin kalkınması demek, Türk milletinin güçlenmesi demektir. Rumeli, yalnızca geçmişimiz değil, gelecekteki Türk birliğinin de anahtarıdır. Şimdi, bu emanete sahip çıkma ve onu yeniden ayağa kaldırma zamanıdır!   Stratejik Araştırmacı Yazar  Gökalp Şentürk