TRUMPİZM GERÇEKLERİ!
(Burada Trump güzellemesi yapmayacağım, sadece reel düzlemde aslında olanları kaleme alacağım!)
Evvela bir yanlışı düzeltelim;
Kim gelirse aynı, Biden da Trump da aynı söylemi asla doğru değildir.
Trump bir defa Ortadoğu'daki Obama'nın Küresel politikalarını yürütmedi, üstüne üstlük Obama'yı Daeş'i kurmakla suçladı. Baskılar sonucu zaman zaman Türkiye aleyhine davransa da, ne zaman Erdoğan'la görüşse geri adım attı. Çekiliyoruz dedi, çekildi.
Bizim burada ne işimiz var dedi, durağan pozisyona geçti. Böylelikle Türkiye'ye nefes aldırdı, zaman kazandırdı ve bu sayede Suriye'de kontrol kurmamızda onun da bir payı oldu.
S-400 alımlarına yaptırım dese de, Kongrede, Erdoğan için adam haklı beyler dedi. Gider ayak da, baskıları durdurmak için dişe bile dokunmayacak yaptırımla olayı geçiştirdi!
Bu Türkiye üzerinden farklılıkları, şimdi İç dinamiklerdeki farklılıklarını yazalım..;
Trump Küreselci ekolden değildi çünkü Küresel Baronların bir gün çekip gidebileceği gerçeğiyle yüzleşti. Olduğu zamanlarda bile ABD vatandaşlarının hayrına bir iş yapmadıklarını gördü. Dünya Devi şirketler offshore hesaplarıyla vergilerini kaçırdılar, Vatandaşın cebine sıcak para girmedi. Sanayilerini ucuz işçi ülkelerine taşıdılar, işsizlik önlenemedi. Dolar rezervi ise sadece Küreselcilerin cebinde dolaştı.
Trump bu düzen ve Baronlarla savaştı, davalar açtı, FED'e bile savaş açtı.
İşte bu yüzden, bana hayrı olmayan Küreselci Emperyalizmi reddediyorum diyerek Ulusalcı Milli politikalar izledi.
Bu sebeple halktan 75 milyon oy alarak, evrakta sahtecilikle seçimleri kaybetti..
Elbette ki 75 milyon ABD vatandaşı şimdi, Trump'ın anlattığı bu gerçeklere uyanmış bir devasa kitledir.
Hollywood filimleri, Amerikan rüyası ve Küreselci ABD Medya organlarının uyuttuğu halk rüyadan uyandı.
Yaklaşık 350 milyon nüfusu olan bir ülkede bu uyanış gerçekleşmişse, herkes evine şimdiden Saddam bandını yapıştırsın.
Zîrâ biz sıramızı savdık, şimdi ise ABD'ye Demokrasi gelecek..!
İnci Salar