KARANLIĞA LANET OKUMA?
Biraz un,biraz su,tuz ile maya,
Edeple yoğur ki taşıp tozmaya,
Yeteneğin varsa şiir yazmaya;
Kağıt hazır,kalem hazır,el de var.
Aşk şarabın içer mestan olursun,
Divaneye döner, us’tan olursun,
Dillerden düşmeyen destan olursun;
Mecnun hazır,Leyla hazır,çöl de var.
Yusuf’u kuyuya atan kardeşler,
Arzulanan gibi gitmiyor işler,
Gecelerden sonra doğar güneşler;
Balık hazır,Yunus hazır, Nil de var.
Düşün bir,dünyaya gelmişiz niçin,
Arkasından koşma hevanın,hiçin,
Hayalperest olan birisi için;
Hoca hazır,maya hazır,göl de var.
Zerre olsun bulaşırsan harama,
Bu dünyada sakın huzur arama,
Bir tarafta Hakk rızası var ama;
Makam hazır,şöhret hazır,pul da var.
Bir insan ki merhamet yok,vicdan yok,
Komşusu aç yatar,ama kendi tok,
Üç maymunu oynayanlar hayli çok;
Ama hazır, sağır hazır, lal da var.
Semereyi almak ise emelin,
Emek ver,çabala,tutuyor elin,
O toprak ki sadık yari Veysel’in;
Kazma hazır,kürek hazır,bel de var.
Zalime düşman ol,dost ol mazluma,
Devekuşu gibi gömülme kuma,
Mum yak,karanlığa lanet okuma;
Hedef hazır,rehber hazır,yol da var.
Türkiye’mi ölsen bile terketme,
Vatan,bayrak düşmanını affetme,
Hayvan olmak isteyene laf etme;
Çekiç hazır,çivi hazır,nal da var.
Söyledikçe sözün bitmez Bayraktar,
Sen sadece işin özünü aktar,
Her çeşit çiçekte bulunur nektar,
Petek hazır,arı hazır,bal da var.