YOL ARKADAŞI

Mustafa Murat Karahan mmuratkarahan38@gmail.com
ABONE OL

Yol, yurdu yurda, gönlü gönle bağlayandır. Maddi manevi tüm hedeflere yönelmektir yol. Murattır yol, gayedir, menzildir; menzile vardırandır. Yürüyüştür yol, usuldür, erkândır, adaptır. Her yol ulaştırmaz menzile, doğru yolu bulmak, doğru şekilde yürümek şarttır. Yol başlı başına hayattır, ömürdür. Herkes yürür bu yolu; milyarlarca sapak, milyar çeşit yürüyüş vardır.   Ömrü yol olan insanın yoldaşı da şüphesiz pek mühim. Gerek bir seyahatte, gerek bağlanılan bir ülküde, idealde, gerek yaşamda… Yürünen her yolda en az yol kadar mühimdir yol arkadaşı. Kimi uzağı yakın, cefayı safa kılar, kimi de tam tersi.   Önce refik sonra tarik’ demiş eskiler. Bu söz birkaç şekilde tefsir edilebilir. Fakat hepsi de yoldan ziyade yoldaşa önem veya öncelik bildirir. O vakit yoldan evvel yol arkadaşına bakmalı. Bakmalı da ne aramalı?   Yol arkadaşlığı samimiyeti tazammun eder. Yalana dolana değil tevessül eden aklından geçiren bile yol arkadaşı sayılmamalıdır. Yol arkadaşı harbi olan, özü sözü bir olandır. Yalan ihanetin kapısıdır. İhanet ile dostluk aynı yerde barınmaz. Belirsizlik en büyük tehlikedir.    Son olarak şunu söylemeliyim ki yol, dostu dost olmayandan ayıran bir turnusol kâğıdıdır. Çok kez yarı yolda bırakılmış, dost sandıklarımızın gerçek dost olmadığına şahit olmuşuzdur. Mühim bir işe girişirken, önemli bir yola koyulurken yol arkadaşlarımızı iyi seçmeye gayret etmeliyiz. Mümeyyiz yol olunca temyiz pek hazin olur…