EVLİLİKLER NEDEN ARTIK BİR ÖMÜR BOYU SÜRMÜYOR ?

Nesrin Dokuman - Söz Yazarı Bestekar dokumannesrin@gmail.com
ABONE OL

EVLİLİKLER NEDEN ARTIK BİR ÖMÜR BOYU SÜRMÜYOR ?

Çok güzel hayallerle, umutlarla başlayan evliliklerin bir kısmı ümit edilen noktalara ulaşamadan sonlanıyor. İstatistiklere baktığımızda Türkiye’de 5 evlilikten 2’sinin ilk 5 yıl içerisinde boşanma ile sonuçlandığını görüyoruz. Tabi ki çiftler boşanma aşamasına birden bire gelmiyor. Peki evli çiftleri bitiş aşamasına getiren nedenler nedir? Aslında bir çok nedenin temeli aynı noktalardan başlıyor. Ve başladıkları gövdelerden dallanıp budaklanıyorlar.  Bunların en başında sabırsızlık, anlayışsızlık, doyumsuzluk ve kıskançlık diyebiliriz. Bunlar şekillenip budaklanıp geçimsizlik, aldatma, aldatılma, şiddet, madde bağımlılığı, kumar ve terk edilme gibi dallara yayılıyor çeşit artıyor. 
Elbette bunlar hafife alınacak konular değil ama olayların temeline inmeden asıl düğümü çözmeden sorunların çözülmesini beklemek olgun bireylerin yapacağı bir davranış değil. Evlilik kutsal bir müessese olup bunu sıradanlaştırmak asla doğru değil ama maalesef çiftlerin birbirlerine tahammülü kalmadığı için ufak bir tartışmada evliliği sonlandırma kararı veriliyor ve boşanmak evlenmek kadar normal bir hale geliyor. 

Bence bunun en büyük nedeni sosyal medya olabilir. Çünkü artık insanların partnerini rahatlıkla bulabilecekleri bir çok platform var. Madalyonun iki yüzü gibi toz pembe veya art niyetli hayallerle vakitlerinin büyük bir kısmını sosyal medyada geçiren milyonlarca insan var. Bu insanların hepsi bekar değil ne yazık ki… Eşlerine yeterince vakit ayırmayan insanların aile içi huzursuzluklar yaşaması asla anormal bir durum olamaz. Özellikle bazı canlı yayın yapılabilen sosyal medya platformlarında gözlemlediğim kadarıyla birbirini hiç tanımayan insanlar ne yazık ki evli veya bekar demeden ilişkiler yaşamaya başlayabiliyorlar. 

Eşlerin yanlışa düştüğü yerlerden bir diğeri ise aile, akraba ve arkadaş çevrelerininin hayatlarına gereğinden fazla dahil olmasına izin vermeleridir. Kendi ailenizin evliliğinize müdahale etmesine, sizin adınıza karar almalarına izin vermeyin. Evet sizi bu yaşa getirdiler kötülüğünüzü istemezler ama bu yapılan şeye iyilik de diyemeyiz. Sen ve eşin dışındaki herkes başkasıdır. Aile yaşam alanınıza sürekli birilerini sokmak, sürekli gündem konusu olarak onları anlatmak, ana gündem maddesi olarak sürekli başka insanlarda bahsetmek evliliği yıpratır, bozar ve bitirir. Siz siz olun başkaları için ilişkinizi bozmayın. 

Eşler arasında iletişim kopukluğu da boşanma sebebi olabiliyor. Eşler birbirini yeterince dinlemiyor ve daha kötüsü ortada bir sorun varsa konuşmak yerine kavga ediyorlar. Bence burada en büyük soru  alttan almak için her şeyi içine atıp sonra en küçük şeyde bağırmaya başlamak. Eşiniz sizin bunca zamandır sustuğunuzu anlamadığı gibi neden sinirlendiğinizi de anlamayabilir. Burada asıl mesele bir derdiniz olduğunda paylaşmak ve aynı şekilde derdini paylaşan eşinizi dinlemektir. Çözüm bulmak yerine egolarını tatmin etmek için sürekli nasıl haklı çıkarım derdinde olmak ve her zaman haklı olabilmek için karşı tarafı haksız duruma düşürmeye çalışmak iki taraf için de inanılmaz yıpratıcı bir döngüdür. 

Bir sorunla karşılaşınca birbirlerini karşılarına alıyorlar. Oysaki birbirlerini karşılarına almak yerine, el ele verip problemi karşılarına alır, birlikte çözüm üretmeye çalışırlarsa çözeceklerdir. 
Eşlerinizle daha fazla zaman geçirin her konuda onunla sohbet edip konuşun. 
Eşlerin geçmişi ile ilgili hataları sürekli gündeme getirmeyin sen bunu yapmıştın şöyle demiştin gibi konuları dile getirmekte evliliği yıpratıyor.
Önemli bir unsurda eşlerin ilk günkü sevgi ve saygısını belli bir süre sonra kaybediyor olması bu da  tartışmalara neden oluyor birbirlerini küçümsemek, aşağılamak, lakaplar takmak saygıyı sarsan tutumlardır. Saygının sarsılması ilişkiyi ayakta tutan temel unsurların en önemlilerinden birisidir. Birbirini dinlememek, anlamaya çalışmamak, eşi konuşurken onu dinlemek ve anlamaya çalışmak yerine, ‘’ Ben kendimi nasıl savunurum’’ ,hesabını yapmak iletişimi engelleyen sorunlardandır. Bu durumda çiftlerin birbirini anlaması ve anlaşması mümkün değildir.
Çiftlerin boşanmalarında ki diğer faktörler ise  ortak ilgi alanlarının azlığı, farklı değerlere sahip olmaları, çocuk bakımı ve yetiştirme sorunları, maddi sorunlar, aslında en önemlisi de cinsellik gibi sorunları yaşamaları evliliklerin bitmesine neden oluyor….

Evlilik sadece fiziksel olarak birlikte yaşamak değildir, ihtiyacı olduğunda manevi olarak da yanında olduğunuzu hissettirmek ve destek olmak içindir. Aslında eşler birbirleri için oradadır. Hiçbir şey bundan daha değerli olmadığı halde sırada  gözüktüğü için önemsenmemesi çok üzücü. Eşler arasında öyle bir duygusal bağ olmalı ki ilk gün ne ise yıllar geçsede devam etmeli ama bu bağın oluşmaması veya zayıf kalması da boşanma için etken sebeplerden olabiliyor. 

Bir başka boşanmaya sebep olan şey ise aşktan tarafların gözünün görmemesidir. Özellikle evlilik öncesi tarafların birbirinin hatalarını fazlasıyla hoş görmesi, gördüğü halde bunu görmemezlikten gelmesi veya dışarıya karşı kaba olan partnerinin asla kendisine de öyle davranacağını düşünememesidir. “Aman canım şu huyu hoşuma gitmedi ama ileride ben bunu değiştirtirim.” düşüncesi kadar yanlış bir düşünce olamaz. Hiçbir kimse bir başkasının huyunu zorla değiştiremez. 

Sizlere naçizane bir tavsiyem olacak, evliliğe karar verdiğiniz zaman evet demeden önce lütfen bir başka hayata dahil olacağınızı unutmayın. Bu sorumluluğu üstlenebileceğinize emin olmadan evlenmeyi düşünmeyin ki ne kendinize ne de eşinize ömürlük yaralar bırakmayın.

Yuvanızda huzur, sağlık ve mutluluğun olduğu güzel günlere ... Nesrin DOKUMAN