İSLAMİYET, KENDİLERİNİ MEHDİ , ŞEYH, PİR DİYE TANITAN DİN TÜCCARLARI ELİNDE YOK OLMA AŞAMASINDA ..!!!
Dinimiz ne yazık ki sahte mehdiler, tarikatlar ve cemaatlar derken ne hale geldi. İnsanları yüce Rabbimiz ile korkutup, dinimizi zorlaştırıp, bizleri uzaklaştırdılar. Oysa dinimiz sevgi dinidir ve Rabbim ise merhametlilerin en merhametlisidir. Şu an ülkemizde ateist ve deist sayısı hızla artarak büyümeye başladı. Sebebi ise sahte toplulukların insanlarımızı kendi çıkarları için kullanarak, kendi menfaatleri uğruna çalıştırıp harcamalarıdır. Bu insanlarımız, zamanla İslamiyeti sahte toplulukların yaptığından ibaret olduğunu düşündüklerinden dinden uzaklaşıyorlar. Altını çizmem gerekir ki bu topluluklara katılan insanlar, gözlemlediğim kadarıyla, kötü bir amaç için değil, tamamiyen iyi niyetle dini öğrenme ve tebliğ etme amaçlı katılıyorlar ve bu iyi niyetleri toplulukların başındakiler tarafından sömürülüyor.rnVallahi bu bir vebaldir ve Allah katında bu sahtekarlar onca insanın vebalinin hesabını nasıl verebilirler? Bu sahtekarlar dindar gözüküp şov yaparken; kimisi dergi için, kimisi yazmış olduğu kitap için, kimisi bağış adı altında, kimisi de kurduğu televizyon kanalında ürün satma çabasıyla insanlarımızın zaafı olan dini maalesef ticaret için kullanıyorlar. Gerek görsel medya, gerekse sosyal medya ile kendilerine daha kolay mürid topluyorlar; karşılığında cenneti vaad ediyorlar, Allah ile korkutuyorlar veya kendilerini seçilmiş kişiler olduklarına inandırıyorlar.rnZamanla bir bakıyorsunuz ki, o kişinin kölesi olmuşsunuz ve istediği her şeyi yanlış bile olsa itiraz etmeden yapıyorsunuz. Size yanlış gelen bir konuda konuşursanız, yine sizi dinimizin silahı ile vuruyorlar. Nasıl mı? Size psikolojik oyunlar yapıyorlar. Mesela size bu şekilde konuşuyorlar; ”Bak kardeşim sen enaniyete düşmüşsün.“ veya “Bunu sana nefsin söyletiyor ve yaptırıyor. Sakın ha!“ ve sizi dini açıdan suç işliyormuşsunuz gibi hissettiriyorlar. Ne yazık ki onca insanı gerçekten psikolojileri ile oynayarak dini duygularından vuruyorlar.rnMantar gibi türeyen sahte din adamlarının herbiri kendilerine mürid toplama peşindeler. Ne yazı ki bunun amacı dini öğretmek değil, kendilerine çalışacak bedava elaman toplamaktır. Gözlemlediğim kadarıyla da bunu çok iyi başarıyorlar. En hassas noktamız olan dinimizi kullanarak bizleri, çocuklarımızı, akrabalarımızı ve arkadaşlarımızı yanlarına aldılar. Peki biz bunlara neden inandık? Kuranı Kerim-in ilk emri oku olmasına rağmen maalesef ki biz okumadık. Okusak Rabbimiz bizden ne istemiş bilir, ona göre yaşardık ve bu kadar cehalet olmazdı. Başkalarının emri altına girmezdik. Okumadığımızdan bilmiyor ve çıkıp din hakkında bazı sahtekarlara ne söylerse inanıyoruz, din adamıdır diye güveniyoruz. rnKuran-ı Kerim ben şuyum buyum diyenlere inmedi, tüm insanlığa indi. Peygamberimiz (sav.) veda hutbesinde ne diyor? “Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Hepiniz Adem’densiniz, Adem ise; topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten sakınanınızdır. Arab’ın Arab olmayana, hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.”, evet kimse kimseden üstün değildir. Lütfen kimseyi kendinizden üstün görmeyin. Takva hariç! Tabi ki dinimizde enaniyet yok, bundan da Rabbime sığınırım. Bizlerin kimsenin rehberliğine veya örnek almamız gereken birilerine ihtiyacımız yok. Örnek alacağımız bir tek insan da Peygamber efendimiz(sav.)’dir. Zaten bir rehberimiz var o da Kuran-ı Kerim’dir. Onu da okurken anlamamız gerekir. Nasıl mı? Şayet bizler Kuran alfabesi bilmiyoruz olabiliriz, peki bilmeyen okumayacak mı? Meal olarak var, onu okuyacağız. Dinimizi, bize gönderilmiş Kuran-ı Kerim’den öğreneceğiz. Teknoloji çağındayız ve hepimizin elimizde bu imkanlar var. Bakın hem yazılı, hem de sesli olarak bunu bulabilirsiniz. Lütfen bu sahtekarlara prim vermeyin. Gerçekten samimi olarak söylüyorum yoksa ahiretimizi kaybedeceğiz. Bunlar deccaldır. Deccal, Arapça bir kelimedir, decl kökünden gelir. Sözlüklerde verilen mânâya göre Deccal, yalancı, hîlekâr; zihinleri, gönülleri, iyi ile kötüyü, hak ile bâtılı karıştıran, bir şeyi yaldızlayıp gerçek yüzünü gizleyen, bucak bucak her yeri dolaşan müfsid ve mel'ûn bir kişidir.”. Lütfen bir bakın! Bu kişilere yakınlaşabilirseniz, o kişilerin özel hayatına girin bakın ne yapıyor? Yaptığı ve yaptırdığı şeyler aynı mı? Sizleri din ile kandırıyorlar, kendileri dinden bir haber yaşıyorlar. Uzun zamandır bu konuları yakından takip ettim. Anlamak için, görmek gerekir... Ben de aralarına katıldım; araştırdım ve gördüm ki maddi imkanı olan evini, arabasını bu şahıslara bağışlamış. İmkanı olmayanlar ise sokak sokak dergi, kitap satışına gönderilmiş. Sizler dine hizmet ettiğinizi düşünürken aslında paralarına para kattığınızın farkında bile değilsiniz. Bir bakın yaşam tarzlarına, Allah dostu Salih kişi Mehdi ,Pir , Şeyh saltanat sürer mi?Altlarında son model arabalar, bir sürü gayrimenkuller, bunlar hangi paralarla oldu? Bakın, bir örnek vereyim; Hz. Hatice, Peygamber Efendimize (sav.) peygamberlik geldiği ilk anda ona inanmış ve ilk inanan müslümanlardan olmuştur. Bundan itibaren de Peygamber Efendimiz’in en büyük destekçisi olmuştur, en zor zamanlarda yanında o durmuştur. Mekke’nin en zenginlerinden birisi olan Hatice validemiz, tüm mal varlığını da İslam davası uğruna harcamıştır. Bu ne demek oluyor? Servetine servet katmayacaksın, olanı da Allah yolunda harcayacaksın. Oysa tam tersi oluyor; sahtekarlar (mehdi,pir ,şeyh her ne sıfatı kullanıyorlarsa) bırakın dağıtmayı ne yazık ki kendi ceplerini dolduruyorlar. Kimi hanım kardeşlerimizin aileleri, bu sahtekarların gerçek yüzünü görüp eşlerine izin vermediğinden, ne yazık ki hanım kardeşlerimiz sırf inandıkları için o deccalın peşinden gidip yuvalarını yıkmışlar. Bu sahtekar kişiler sadece menfaat uğruna, dünyalık kazanç uğruna, küfre gittikleri gibi onlara inanmış kişileri de arkalarından götürüyorlar. Allah aşkına dikkat edin, ahir zamandayız. İmanımızı tehlikeye atmayalım! Allah ile aranıza aracı sokmayın, şirke girmeyin. Bu yazımla biliyorum ki tepki toplayacağım. Bu benim umrumda değil, ben Allah için doğruları yazmaktan korkmuyorum ve bu tür din istismarlarını gördükçe yazmaya devam edeceğim.rnSelam ve dua ile rnNesrin Dokuman