"Meta Nasrullah"

Ömer Faruk Arlı / Ülke PostasırnrnAfrika'dan Asya'ya, Orta Asya’dan, Uzak doğu'ya, Amerika'dan Avrupa'ya, mazlum coğrafyada yer alan; Sudan-Darfur, Çad, Etiyopya-Mogadişu, Eritre, Etiyopya, Uganda, Senegal, Yeni Gine, Mali, Nijer, Tunus, Afganistan, Filistin, Suriye, K.Irak, Myanmar, Bosna-Hersek, Azerbaycan-Karabağ, Kırım, Doğu Türkistan-Sincan ( Uygur Türkler'i)...rnZulmün eksik olmadığı diyarlardan birkaçı. Onların “medet” sesine duamızla yetelim mi?rnYakın uzak, bütün tarih boyunca zalimlerin hüküm sürdüğü her yerde zulme uğrayan mazlumlar olmuştur.rnKendi hırsına yenilen ama hiç bir yenilgiyi kabullenmeyen firavunların, Allah’a şirk koşarcasına hükümranlıklarını sürdürdüğü coğrafyalara bakınca, sesi kısılan mazlumların son bir ümitle; Meta Nasrullah dediğine şahitlik ediyoruz...rnrnAllah (c.c), keremi ve inayetiyle, mazlumları zalimlerden ve onlara ele başlık etme pozisyonunda olanlardan kurtaracak önderleri de göndermiştir.rnrnHakeza önderler de, tıpkı peygamberler gibi zulmün yanında her türlü müstehzi olaya, hakarete, işkenceye maruz kalmışlardır...rnrnÖnderin, yani liderin tesir gücü yüksek olduğu için dahili ve harici düşmanlar, tarih boyunca gözlerini hep önderlere çevirmiş, önce onları alaşağı etmenin yollarını araştırmışlardır. Öndere bağlı hareket eden ve ona muhabbet duyanlar ise liderlerini her türlü tehlikeden korumak için bir nevi kalkan olmuşlardır.rnMümin, sürekli Rabbi ile rabıtasını korumalı ve sinesinden yükselen bir ah sesi ile yalvarıp yakarmalıdır. Yakarmalı ki, maruz kaldığı zulüm bitsin.rnrnBuhârî'den nakledilen bir hadiste; Mekke’de yakalanan mü’minler, dinlerinden dönmeleri için türlü işkencelere maruz kalırdı; yakalandıktan sonra derin bir çukura gömülür, sonra da testere ile başından aşağı ikiye biçilir, bununla yetinilmez en son eti ve kemiği demir tırmıklarla taranırdı. Yemin ederim ki Allah mutlaka bu dini hâkim kılacaktır. Ne var ki, siz acele ediyorsunuz.”rnrnBakara bu hadiseyi teyit eder; “Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda Elçi, beraberindeki mü'minlerle; 'Allah'ın yardımı ne zaman?' diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır.”rnrnBu itibarla “Meta nasrullah?” cümlesi şekvadan ziyade bir yardım çağrısı ve bir dua cümlesidir.rnrnŞimdi Meta nasrullah? cümlesi ile başlayan bu duayı çoğaltmalıyız...rnrnÖmer Faruk Arlı / Ülke Postası