ASYADA DÖNEN BÜYÜK FIRILDAK..!
Zaman zaman ısıtılıp önümüze koyulan Keşmir sorunu, önümüzdeki dönemde asyada büyük kavgalara sebebiyet verecek bir sorundurPekiii bu sorunun kaynağı nedir diye soracak olursanız, cevap basit.rnTabiiki İNGİLİZLER...rnrnİngiliz sömürgesinden kurtulan Hint Yarımadası'nda,1947 yılında Pakistan ve Hindistan adında iki ayrı ülke kurulur..İşte keşmir sorunu dediğimiz sorunda bundan sonra baş gösterir..rnrnŞimdi bu ayrıntıya dikkat edin lütfen...rnGüney Asya'da İngiliz sömürgesinden kurtulduğu iddia edilen büyükçe bir bölge var, bu bölge sözde ingiliz sömürgesinden kurtulmasına rağmen, burada kurulan 2 devletin. yani Pakistan ve Hindistan'ın sınırları, bölgenin demografik ve coğrafi yapısı gözetilmeksizin,yine İngilizler tarafından çizilir. Kimsede çıkıp Hani biz ingişizlerden kurtulmuştuk. İyide ingilizler, neden bize böyle bir jest yapıyor.. diye sormaz...rnrnMüslüman nüfusun çoğunlukta olduğu bölgeler Pakistan'a. Hinduların yoğun olarak yaşadığı yerler ise Hindistan'a bırakılır... buraya kadar her şey tamam. Fakat esas sorun Bundan sonra baş gösterir.rnNüfusunun yüzde 90'nına yakını Müslüman olan Keşmir şehri, demografik yapısından dolayı normalde pakistan'a bırakılması gerekirken Hindistan'a mı yoksa Pakistan'a mı katılacağına Keşmir halkı tarafından karar verilmesi istenir... İngilizler tarafından taraflara farkettirmeden iki ülke arasında kavgaya Mahal verecek, bir çözüm yolu üretilir. Bu karar, Pakistan ile Hindistan arasında yaşanan dört savaştan üçüne yol açan Keşmir sorunun başlamasına neden olur.rnrnKeşmir halkının yüzde doksanı Müslüman olduğu için 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alır...fakat Keşmir Prensi, Keşmir'in Hindistan'a bağlanmasına karar verir..Prensin bu kararına tepki gösteren müslüman Keşmir halkı, prense karşı isyan başlatır. Pakistan'dan Keşmir'e gelen mücahitler de isyana destek verir..Artan protestolar nedeniyle kontrolü kaybeden prens, isyanı bastırmak için Hindistan'dan yardım ister. Keşmir prensinin yardım talebine olumlu cevap veren hindistan, isyanı bastırmak için askerleriyle bölgeyi işgal eder...rnrnPakistan ordusu ise hem bölge halkını korumak hem de Pakistanlı mücahitlere destek vermek amacıyla Keşmir'e asker gönderir..rnrnBöylece iki ülke arasındaki ilk savaş, bağımsızlıklarından kısa bir süre sonra 22 Ekim 1947'de Keşmir yüzünden başlar... işte İngiliz aklı dediğimiz olay budur..oyun kuralına göre oynanır araya Birleşmiş Milletler girer... Birleşmiş Milletler'in (BM) ara buluculuğunda 1 Ocak 1949'da ateşkes anlaşması imzalanır..rnAteşkes anlaşmasına göre, iki ülke, bölgedeki askerlerini geri çekecek ve Keşmir'in geleceği BM gözetimindeki halkoyuyla belirlenecektir.. Hindistan, Bu halk oylamasını peşinen kaybedeceğini bildiği için ateşkes anlaşmasına uymayı reddederek Keşmir'den askerlerini geri çekmez. ve işgal ettiği bölgeleri Cammu Keşmir eyaleti adı altında kendine bağlar.rnBöylece müslüman bir şehir olan keşmir şehrini ikiye böler...Ve çözümü zamana yayarak, hem Toprak elde etmiş olur hem de sorunun çözümü için Zaman kazanmış olur... işin ilginç yanı... tüm bunlar yaşanırken, Hindistan Ateşkes Antlaşması'na uymadığı halde ve inadına hakkı olmadığı halde keşmirin büyükçe bir kısmını işgal ettiği halde Birleşmiş Milletler den Hindistan'a karşı En ufacık bir yaptırım kararı çıkmaz. veyahutta Birleşmiş Milletler den Hindistan'a Herhangi bir uyarı yapılmaz. Eğer ki aynı tavrı Müslüman bir ülke göstermiş olsaydı, Birleşmiş Milletler oraya asker gönderir. hem işgal etmeye kalkılan bölgeyi. hem de o müslüman ülkeyi darmadağın eder. yönetimini de hıristiyanlara veyahutta Yahudilere teslim ederdi.. Neyse Uzun lafın kısası. Cammu Keşmir, şu anda Hindistan'da Müslüman nüfusun çoğunlukta bulunduğu tek eyalet durumundadır..rnrnPakistan ise kendi kontrolü altındaki Keşmir'e Azad Keşmir (Bağımsız Keşmir) ve Gilgit Baltistan olarak iki özerk bölge statüsü verir..rnrnŞu anda Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan % 35'i de Pakistan'ın kontrolünde bulunmaktadır.. Bölgenin yüzde 20'sinde ise Çin hakimiyeti mevcuttur. Pakistan ile Hindistan arasında 1965 ve 1999 yıllarında keşmir üzerine iki savaşa daha yaşanır.rnrnHindistan'ın BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) Keşmir'de bağımsız bir referandum yapılması kararına karşı çıkması Keşmir sorununu çözümsüzlüğe iten en önemli neden olarak gösterilir. Hindistan tamı tamına 70 yıldır bölgedeki askeri gücü ile Cammu Keşmir halkının Hindistan'dan ayrılma isteğini bastırmaya çalışıyor.rnHint güvenlik güçlerinin Keşmir'deki sivil halka ve direnişçilere karşı uyguladığı şiddet zaman zaman uluslararası camianın gündemine geliyor. Bölgedeki olaylar her geçen gün artarak devam ediyor. fakat buna rağmen ne birleşmiş milletler'den insan hakları savunucularından tek bir uyarı veya ikaz gelmiyor...rnŞimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere.. hepinizin malumu üzre.. çok uzun yıllardan beri, gerek batılı medya ve gerekse büyük devlet başkanları üzerine bastıra bastıra Hindistan'da ve Pakistan'da nükleer silah olduğunu.. ve savaş halinde olan bu iki ülkenin elinde nükleer silah bulunmasının büyük tehdit oluşturduğundan bahsediliyor.. bu büyük siyonist devletlere göre. ,rnrnNükleer silaha sahip, Hindistan ve Pakistan arasındaki Keşmir gerginliği bölgenin istikrarını tehdit ediyor.... İslamabad ile Yeni Delhi arasındaki olası bir savaşın nükleer çatışmaya dönüşmesinden endişe ediliyor... hatta hatta hatırlarsanız Eski ABD Başkanı Bill Clinton, Keşmir'in nükleer savaşın yaşanabileceği bir yer haline geldiğini dahi söylemişti, bu lakırtılar boş yere yapılmıyor..rnrnBurada bir parantez açmak ve aslında o bölgede aslında ne yaşandığını, bazı gerçekleri bilmeniz açısından konuyu biraz genele yayarak izah etmek istiyorum Çünkü bugün dünyada yaşanan bütün sorunların arkasında, ülkeler arasında (bilerek)çizilen afaki sınır çizgileri yatıyor bu olay bir İngiliz ve yahudi aklıdır...Yeryüzündeki bütün sınırları ingilizler..ve siyonist Yahudiler çizer sınırlar ile alakalı sorunları ise, yine bu ikisinin kurduğu BM cemiyeti denen cemiyet üstlenir..İngilizler ve siyonistler tarafından kurulan bu cemiyetin, Kimlerin lehine ve kimlerin aleyhine karar vereceğini di varın. siz düşünün..rnrnArkadaşlar..Vakti zamanında dünya ülkeleri arasında çizilen sınırlar bilerek ve isteyerek afaki bir şekilde çizilmiştir ki,Daha sonra bu ülkeler arasında savaşlara sebebiyet verile bilsin ve siyonistler de bu arada istedikleri gibi o bölgede at koştura bilsin bakın. İngiliz sömürgesi nin Güney Asya'daki bu topraklardan çekildiği dillendiriliyor.. fakat yine Hindistan ve Pakistanın sınırlarını çizenler, İngilizler o zaman Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye sormak gerekmez mi, gerekir. Ama İngilizler ve Yahudiler bunu hiç kimsenin sormasına asla müsaade etmezler.. ve yine bakın. Birleşmiş Milletler Cemiyeti 1948 yılında halkının yüzde doksanı Müslüman olan keşmiri pakistan'a iade etmesi gerekirken. böyle yapmıyor... halkoylamasına gidilmesini ve Oranın halkının yönetim şeklini belirlemesini Karara bağlıyor... fakat Hindistan kesinlikle bu karara uymuyor.rnrnAteşkes Anlaşması'nın kurallarını çiğniyor ve keşmir'in neredeyse yarısına yakınını işgal ediyor.. fakat yine de Birleşmiş Milletler Cemiyeti'nden tık yok, Tüm bunlar yaşanırken. dünyadaki tüm siyonist ülkeler üstüne bastıra bastıra Hindistan'da ve Pakistan'da nükleer silah bulunduğunu ve birbiriyle çatışma halinde olan bu iki devletin elinde nükleer silah bulunmasının tehlike arz ettiğini üstüne bastıra bastıra dillendiriyor. Şunu bilin ki, bunlar masum açıklamalar değil... bütün Bu açıklamalar belli bir plan dahilinde yapılıyor. 1947'de başgösteren Keşmir sorunu sulandırıla sulandırıla günümüze kadar taşındı. şimdi sırada bu iki ülkeyi çatıştırıp... topraklarını Çinlilerin ve İngilizlerin kontrolü altına almaya geldi. sizi temin ederim. rnrn1947'den beri bu sorunu çözmek için en ufacık bir adım atmayan Birleşmiş Milletler Çok yakında sesini çıkaracak ve Hindistan ve Pakistan a yaptırımlar uygulamaya kalkacak Böylece çinin ingilizlerin ve Siyonistlerin bu toprakları ele geçirmeleri sağlanacak. Nitekim Geçtiğimiz günlerde çin ne akla hizmetse. durup dururken Keşmir sorunu çözmesi için Birleşmiş milletleri çözüm üretmeye davet etti..Ve birleşmiş milletlerde Çinin bu talebini kabul etti. Kapalı kapılar ardında ne hesaplar döndüğünü. paylaşımın nasıl yapılacağını bilmiyoruz. lakin bilmediğimiz bir şey varsa, O da tıpkı paylaşım nasıl yapılırsa yapılsın. Burada sadece İngilizlerin ve siyonist Yahudilerin haklarının gözetileceğidir. Şimdilik diyeceklerim bu kadar...rnŞenay Tek