Ayasofya'yı kapatanlar açacak,?
Ayasofya 70. Mahzun yılında yeniden açılacak mı? Yapılan tartışmalara bakılırsa, açılacak. İşin içerisine Atatürk’ü katanların bilmediği bir gerçek var...
Editör: Ülke Postası Haber Sitesi
26 Haziran 2020 - 23:35
Ayasofya 1932’de, Yani Atatürk’ün sağlığında müzeye dönüştürüldü.
Burasının müze yapılması konusundaki kararı Atatürk’ün verdiği ya da vermediği pek de önemli değildir. Niçin değildir?
Çünkü onun sağlığında müze yapan siyasi kadro, üstelik İsmet İnönü gibi katı prensipleri olan bir liderin öncülüğünde, 1950’de tekrar aslına dönmesi için mecliste yapılan oylamada ezanın Arapça metniyle okunması yönünde oy kullandı.
Dönemin siyasi elitleri şu gerçeği görmüşlerdi: 1932’de doğanlar, 18 yaşına gelmiş ve ülkenin kaderinde etkin söz sahibi çağı yakalamışlardı. Zaten, bu ezan yüzünden iktidarı kaybetmediler mi?
Yeni yönetim burasını açmada kararlıydı. Üstelik Meclise Ezanın aslına döndürülmesi için imza veren ekibin başında da asker kökenli bir Milletvekili vardı. Kayseri Mebusu Emekli General İsmail Berkok ve 13 arkadaşı, bu işin öncülüğünü yapmışlar ve Meclise önerge vermişlerdi. Bunu biliyor ve ezanın artık aslına dönüşeceğini de görüyorlardı. İktidarın kararlılığına ana muhalefet olarak, Ezanı 18 yıl önce Türkçeleştiren Parti de katıldı ve 16 Haziran 1950 yılında ezan hürriyetine kavuşmuş oldu. 18 yıl boyunca Türkçe Ezanı devlet sopasıyla Müslümanlara zorla okutan kadro uğradıkları bu siyasi çöküşün devam etmesi halinde, gelecekte onlara iktidar yolunu tümüyle kapatacaktı. Nitekim bu yetmiş yıl boyunca süregelen ezan tartışmalarında hep sorumlu kitle olarak yükü üzerlerinden atamamışlardı.
Şimdi Ayasofya için de ezanı Türkçeleştiren siyasi erkin devamı durumundaki ana muhalefetin böyle bir açmazı var.
Ezanın faturasına bedel ödeme yetmiyormuş gibi, şimdi bir de Ayasofya’nın vebalini üzerlerine almak istememelidirler. Bu bakımdan, Ayasofya’nın açılması Meclise geldiği zaman, bu kesimin, kendi aleyhlerine olacak olumsuz bir tavrı sürdürmelerinin riskini taşıyacaklarını sanmıyorum. Taşımayı göze alıp olumsuz tavır sergilerlerse ne olur?
Olacak şey çok açık: Ayasofya yine açılır, bunlar ise ömür boyu muhalefette kalmaya mahkûm edilirler.
Analiz; Muhsin İlyas Subaşı
Burasının müze yapılması konusundaki kararı Atatürk’ün verdiği ya da vermediği pek de önemli değildir. Niçin değildir?
Çünkü onun sağlığında müze yapan siyasi kadro, üstelik İsmet İnönü gibi katı prensipleri olan bir liderin öncülüğünde, 1950’de tekrar aslına dönmesi için mecliste yapılan oylamada ezanın Arapça metniyle okunması yönünde oy kullandı.
Dönemin siyasi elitleri şu gerçeği görmüşlerdi: 1932’de doğanlar, 18 yaşına gelmiş ve ülkenin kaderinde etkin söz sahibi çağı yakalamışlardı. Zaten, bu ezan yüzünden iktidarı kaybetmediler mi?
Yeni yönetim burasını açmada kararlıydı. Üstelik Meclise Ezanın aslına döndürülmesi için imza veren ekibin başında da asker kökenli bir Milletvekili vardı. Kayseri Mebusu Emekli General İsmail Berkok ve 13 arkadaşı, bu işin öncülüğünü yapmışlar ve Meclise önerge vermişlerdi. Bunu biliyor ve ezanın artık aslına dönüşeceğini de görüyorlardı. İktidarın kararlılığına ana muhalefet olarak, Ezanı 18 yıl önce Türkçeleştiren Parti de katıldı ve 16 Haziran 1950 yılında ezan hürriyetine kavuşmuş oldu. 18 yıl boyunca Türkçe Ezanı devlet sopasıyla Müslümanlara zorla okutan kadro uğradıkları bu siyasi çöküşün devam etmesi halinde, gelecekte onlara iktidar yolunu tümüyle kapatacaktı. Nitekim bu yetmiş yıl boyunca süregelen ezan tartışmalarında hep sorumlu kitle olarak yükü üzerlerinden atamamışlardı.
Şimdi Ayasofya için de ezanı Türkçeleştiren siyasi erkin devamı durumundaki ana muhalefetin böyle bir açmazı var.
Ezanın faturasına bedel ödeme yetmiyormuş gibi, şimdi bir de Ayasofya’nın vebalini üzerlerine almak istememelidirler. Bu bakımdan, Ayasofya’nın açılması Meclise geldiği zaman, bu kesimin, kendi aleyhlerine olacak olumsuz bir tavrı sürdürmelerinin riskini taşıyacaklarını sanmıyorum. Taşımayı göze alıp olumsuz tavır sergilerlerse ne olur?
Olacak şey çok açık: Ayasofya yine açılır, bunlar ise ömür boyu muhalefette kalmaya mahkûm edilirler.
Analiz; Muhsin İlyas Subaşı
FACEBOOK YORUMLAR