Bir çağ kapanıp Bir çağ açılıyor?
Bundan yüzlerce yıl sonra ki toplumlar içinde bulunduğumuz dönemi bir çağın değiştiği dönem olarak adlandıracaklar...
Bundan yüzlerce yıl sonra ki toplumlar içinde bulunduğumuz dönemi bir çağın değiştiği dönem olarak adlandıracaklar. Fatih'in çağında nasıl kimse yeni bir çağa geçtiğini bilmiyordu ise bizde aynı durumdayız çünkü bu sonradan adlandırılan bir süreçtir ve içinde olanın zor hissedeceği bir olgudur. Fatih döneminde bir çağdan başka bir çağa atlanırken Roma meleklerin cinsini tartışıyordu erkek mi dişi mi diye hatta örtünmeyi bezin nasıl bağlanacağını biz o işler ile uğraşmayıp bilim yaptığımızdan topla uğraşıyorduk top suru yıktı, dua koruyamadı hele meleklerin hiç biri topun önüne çıkmadı. Şimdi biz aynı durumdayız. Tüm enerjimizi inanç temelleri üzerinde kurduğumuz algılar ve olgular ile harcayıp duruyoruz tarihi şahsiyetleri dahi inancına göre adamdan sayıp veyahut inkar ediyoruz.
Bakın bunu kabullenmek lazım bizden sonrakilerin Bilgi Çağı veya Yapay Zeka Çağı diyecekleri çağa geçiyoruz. Akıllı telefonlarda bir arkadaşınızla resim çekip paylaştığınızda o arkadaşınızın resminin üzerine geldiğiniz an sistem veya program o insanı tanıyor ve adını yazarak etiketleyeyim mi diye soruyor bu bizim için korkunç bir şey hatta sonun başlangıcı. Bu teknoloji günü gelince bizi yok edecek çünkü bize ait değil. Bugün bize biçilen rol Türklerin İstanbul'u aldığında ki Romalıların rolü yani üretmeyen bulmayan işi çözmek için dua eden gece gündüz din tartışan enerjisini zamanını din ile geçiren toplum olma. İşin kötü tarafı şimdilik ileride bizi yok etmekte kullanacakları teknolojinin parasını da biz ödüyoruz yani celladımızın maaşı şimdilik bizden. Çünkü bu teknolojiyi üretip bize satıyorlar dolayısıyla biz ileride bizi yok edecek teknolojinin ilerlemesini teşvik ediyoruz..
Peki bizim için sonun başlangıcı niye olsun ki bu gelişmeler diyebiliriz ? Söyleyeyim öngörüm şu çok değil 30 yıl içinde yapay zeka ile hareket eden silahlar ve robotlar üretilecek bu robotlar sıfır hata ile silah kullanacak yani onunla savaşmak mümkün olmayacak o seni çok uzaktan görürken sen onu göremeyeceksin hatta o senin adını bile yüz hatlarından tanıyacak belki kıyafetinden dinini milliyetini. Sen karşısına insanlar ile çıkacaksın düşmanının o ise bu yüksek teknoloji ile hatta parasını senden aldığı robotlar ile sonuç mu sonuç şehirlerini yıkmadan doğanı çok tahrip etmeden sadece seni yok ederek ülkene toprağına sahip olacak veya onun için çalışacaksın..
Bakın matbaanın bulunduğu dönemde biz din kavgasına tutuştuk duraklama bir dini şekillenme ile başladı gerileme de sanayi devrimini kaçırırken de dini emeğimiz bilimsel emeğimizden fazlaydı belki de en çok din konuştuğumuz dönemlerden biriydi sanayi devrimi dönemi. Bir çağdan başka bir çağa geçerken tüm Ortadoğu aleminin ve dahi Yahudilerin din kavgasına tutuşmaları tüm İslam aleminde dindarlığın körüklenmesi acaba normal bir süreç mi yoksa beslenen hazırlanan bir süreç mi ? Yani dinin kul ile Yaradan arasından çıkarılıp bireyler, guruplar, partiler, milletler ,devletler arası tartışma nedeni olması dahası önüne bakmasını engelleyici bir argüman haline gelmesi tesadüf mü ? Bunu düşünün..
Şunu da bir yere yazın Fatih İstanbul'u alırken Doğu Roma'da dini çatışmaları körüklemişti kendine bu konuda yardım eden Gennadios'u İstanbul'u alınca patrik yapmıştı. İstanbul'da ki çok sayıda Hristiyan Gennadios'u takip etmiş din iman deyip arkasına takılmış Yaradan için onun yolunu takip etmiş ama ülkesini kaybetmişti. Bu gün batı da bir Fatih yetiştirmiş olabilir mi ?
İbrahim YimsekBundan yüzlerce yıl sonra ki toplumlar içinde bulunduğumuz dönemi bir çağın değiştiği dönem olarak adlandıracaklar. Fatih'in çağında nasıl kimse yeni bir çağa geçtiğini bilmiyordu ise bizde aynı durumdayız çünkü bu sonradan adlandırılan bir süreçtir ve içinde olanın zor hissedeceği bir olgudur. Fatih döneminde bir çağdan başka bir çağa atlanırken Roma meleklerin cinsini tartışıyordu erkek mi dişi mi diye hatta örtünmeyi bezin nasıl bağlanacağını biz o işler ile uğraşmayıp bilim yaptığımızdan topla uğraşıyorduk top suru yıktı, dua koruyamadı hele meleklerin hiç biri topun önüne çıkmadı. Şimdi biz aynı durumdayız. Tüm enerjimizi inanç temelleri üzerinde kurduğumuz algılar ve olgular ile harcayıp duruyoruz tarihi şahsiyetleri dahi inancına göre adamdan sayıp veyahut inkar ediyoruz.
Bakın bunu kabullenmek lazım bizden sonrakilerin Bilgi Çağı veya Yapay Zeka Çağı diyecekleri çağa geçiyoruz. Akıllı telefonlarda bir arkadaşınızla resim çekip paylaştığınızda o arkadaşınızın resminin üzerine geldiğiniz an sistem veya program o insanı tanıyor ve adını yazarak etiketleyeyim mi diye soruyor bu bizim için korkunç bir şey hatta sonun başlangıcı. Bu teknoloji günü gelince bizi yok edecek çünkü bize ait değil. Bugün bize biçilen rol Türklerin İstanbul'u aldığında ki Romalıların rolü yani üretmeyen bulmayan işi çözmek için dua eden gece gündüz din tartışan enerjisini zamanını din ile geçiren toplum olma. İşin kötü tarafı şimdilik ileride bizi yok etmekte kullanacakları teknolojinin parasını da biz ödüyoruz yani celladımızın maaşı şimdilik bizden. Çünkü bu teknolojiyi üretip bize satıyorlar dolayısıyla biz ileride bizi yok edecek teknolojinin ilerlemesini teşvik ediyoruz..
Peki bizim için sonun başlangıcı niye olsun ki bu gelişmeler diyebiliriz ? Söyleyeyim öngörüm şu çok değil 30 yıl içinde yapay zeka ile hareket eden silahlar ve robotlar üretilecek bu robotlar sıfır hata ile silah kullanacak yani onunla savaşmak mümkün olmayacak o seni çok uzaktan görürken sen onu göremeyeceksin hatta o senin adını bile yüz hatlarından tanıyacak belki kıyafetinden dinini milliyetini. Sen karşısına insanlar ile çıkacaksın düşmanının o ise bu yüksek teknoloji ile hatta parasını senden aldığı robotlar ile sonuç mu sonuç şehirlerini yıkmadan doğanı çok tahrip etmeden sadece seni yok ederek ülkene toprağına sahip olacak veya onun için çalışacaksın..
Bakın matbaanın bulunduğu dönemde biz din kavgasına tutuştuk duraklama bir dini şekillenme ile başladı gerileme de sanayi devrimini kaçırırken de dini emeğimiz bilimsel emeğimizden fazlaydı belki de en çok din konuştuğumuz dönemlerden biriydi sanayi devrimi dönemi. Bir çağdan başka bir çağa geçerken tüm Ortadoğu aleminin ve dahi Yahudilerin din kavgasına tutuşmaları tüm İslam aleminde dindarlığın körüklenmesi acaba normal bir süreç mi yoksa beslenen hazırlanan bir süreç mi ? Yani dinin kul ile Yaradan arasından çıkarılıp bireyler, guruplar, partiler, milletler ,devletler arası tartışma nedeni olması dahası önüne bakmasını engelleyici bir argüman haline gelmesi tesadüf mü ? Bunu düşünün..
Şunu da bir yere yazın Fatih İstanbul'u alırken Doğu Roma'da dini çatışmaları körüklemişti kendine bu konuda yardım eden Gennadios'u İstanbul'u alınca patrik yapmıştı. İstanbul'da ki çok sayıda Hristiyan Gennadios'u takip etmiş din iman deyip arkasına takılmış Yaradan için onun yolunu takip etmiş ama ülkesini kaybetmişti. Bu gün batı da bir Fatih yetiştirmiş olabilir mi ?
FACEBOOK YORUMLAR