Covid-19 tek kutuplu küresel sistemin sonu mu? Yeni düzende NATO'nun rolü ne olabilir?
NATO’nun, salgın sonrası oluşacak yeni uluslararası sistemde rolü ne olacak? NATO, dünyanın daha da belirsiz bir hal alacağı demokratik hak ve özgürlüklerin varlığının tehlikeye girebileceği yakın gelecekte güncel tehditlerle mücadele için ne yapmalı?...
Editör: Ülke Postası Haber Sitesi
24 Mart 2020 - 03:53 - Güncelleme: 24 Mart 2020 - 20:34
Tüm Dünya koronavirüs ile nasıl mücadele edileceğini bulmaya çalışıyor. Virüsün yayılma hızı artıkça yaşanan kaygı seviyesi de yükseliyor. Almanya Şansölyesi Merkel’in de ifade ettiği gibi, insanlık II. Dünya Savaşı’ndan beri yaşanan en büyük felaketle yüzleşiyor. Virüsün yayılma hızını engellemek için sokağa çıkma yasakları uygulanıyor. Demokratik rejimler virüsün yayılmasını önlemek için gerekli tedbirleri almamakla itham ediliyor.
Dünyanın koronavirüs sonrasında hem siyasi hem de ekonomik olarak yeni bir hal alacağı konusunda kimsenin şüphesi yok.
Peki, daha önce Berlin Duvarı’nın yıkılması ile varlığı tartışılmaya başlanan NATO’nun, salgın sonrası oluşacak yeni uluslararası sistemde rolü ne olacak? NATO, dünyanın daha da belirsiz bir hal alacağı demokratik hak ve özgürlüklerin varlığının tehlikeye girebileceği yakın gelecekte güncel tehditlerle mücadele için ne yapmalı?
Şu anda koronavirüs ile mücadelede Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyada bir liderlik krizi yaşanıyor. ABD küresel bir güç olarak virüs ile mücadelede öncü rol üstlenemedi. AB ve kurumları krizle mücadelede yetersiz kaldı. NATO ise henüz aktif olarak virüs ile mücadeleye katılmış değil. Virüs bu şekilde yayılmaya devam ederse, uluslararası sistemin güç yapısı değişecek, bunun küresel ölçekte hem siyasi hem de ekonomik sonuçları olacak.
Yaşanan kriz küresel üretimin temel ilkelerini şimdiden sarstı, küresel tedarik zincirinde sorunlar yaşanmaya başladı. Hükumetler şirketleri, çok aşamalı, çok ülkeli tedarik zincirlerini yeniden değerlendirmeye zorluyor. Ortaya çıkan ekonomik hasar ve toplumsal çöküş, milliyetçiliğe, büyük güç rekabetine, stratejik ayrışmaya neden olacak. Uzun vadede, işletmelerin kapanması ve işsizliğin artması küresel büyümenin düşmesine neden olacak. Uluslararası sistem de büyük bir baskı altında kalacak. Ülkelerin kendi içerisinde yaşanacak istikrarsızlık çatışmalara neden olacak, otoriter eğilimler güç kazanacak.
Kaynak; Ajanslar
Dünyanın koronavirüs sonrasında hem siyasi hem de ekonomik olarak yeni bir hal alacağı konusunda kimsenin şüphesi yok.
Peki, daha önce Berlin Duvarı’nın yıkılması ile varlığı tartışılmaya başlanan NATO’nun, salgın sonrası oluşacak yeni uluslararası sistemde rolü ne olacak? NATO, dünyanın daha da belirsiz bir hal alacağı demokratik hak ve özgürlüklerin varlığının tehlikeye girebileceği yakın gelecekte güncel tehditlerle mücadele için ne yapmalı?
Koronavirüs küresel dengeleri nasıl etkileyecek?
Yeni NATO Stratejik Konsepti “Aktif Katılım ve Modern Savunma” temasıyla 19-20 Kasım 2010 tarihinde Lizbon’da kabul edildi. Buna göre NATO; değişen dünyada yeni yetenek ve ortaklıklarla yeni tehditlere karşı BM ve AB ile yakın iş birliği içerisinde mücadele kararı aldı. Dünya değişse bile, NATO ittifakının temel değerlerinin; özgürlük, barış ve ortak değerler toplumunu oluşturmak olduğu bir kere daha vurgulandı. Terörizm, uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, siber tehdit, enerji güvenliği, sağlık riskleri, iklim değişikliği ve su kıtlığı yeni güvenlik riskleri olarak belirlendi. Bireysel özgürlük, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü koruma konusunda NATO’nun kararlı tutumun devam edeceği ve bu konuda ihtiyaca göre her zaman gerekli değişim ve dönüşüm yapılacağı da vurgulandı.Şu anda koronavirüs ile mücadelede Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyada bir liderlik krizi yaşanıyor. ABD küresel bir güç olarak virüs ile mücadelede öncü rol üstlenemedi. AB ve kurumları krizle mücadelede yetersiz kaldı. NATO ise henüz aktif olarak virüs ile mücadeleye katılmış değil. Virüs bu şekilde yayılmaya devam ederse, uluslararası sistemin güç yapısı değişecek, bunun küresel ölçekte hem siyasi hem de ekonomik sonuçları olacak.
Yaşanan kriz küresel üretimin temel ilkelerini şimdiden sarstı, küresel tedarik zincirinde sorunlar yaşanmaya başladı. Hükumetler şirketleri, çok aşamalı, çok ülkeli tedarik zincirlerini yeniden değerlendirmeye zorluyor. Ortaya çıkan ekonomik hasar ve toplumsal çöküş, milliyetçiliğe, büyük güç rekabetine, stratejik ayrışmaya neden olacak. Uzun vadede, işletmelerin kapanması ve işsizliğin artması küresel büyümenin düşmesine neden olacak. Uluslararası sistem de büyük bir baskı altında kalacak. Ülkelerin kendi içerisinde yaşanacak istikrarsızlık çatışmalara neden olacak, otoriter eğilimler güç kazanacak.
Kaynak; Ajanslar
FACEBOOK YORUMLAR