Davutoğlu ve Babacan ne yapar?
Gazeteci yazar Orhan Baylan'in yeni partiler hakkındaki siyasi analizi..
Editör: Ülke Postası Haber Sitesi
29 Haziran 2020 - 02:46
Türkiye Partisi
Demokratik Gelişim Partisi
Milad Partisi
ve Anavatan Partisi.
Tabi Anavatan Partisini hepiniz bilirsiniz ama ondan önce yazdığım 3 partiyi belki ilk defa duydunuz.
Duyduysanız bile hafızanızdan silindi gitti, onları kuranların silinip yok oldukları gibi.
Erkan Mumcu Ak Parti'den neredeyse ilk ayrılan kişiydi.Hele hele bakan düzeyinde.
Ve ayrılır ayrılmaz geçtiği Anavatan Partisi Genel Başkanıyken Abdullah Gül'ün seçildiği Cumhurbaşkanlığı seçimlerine Askerlerin baskısı sonucu Doğru Yol Partisi'nin o gün başkanı olan Mehmet Ağar'la katılmamışlardı.
Daha sonra bu millet her ikisini de siyasetten silmişti.
Daha sonra AK Parti'nin kurucu dörtlüsünden biri olan Abdüllatif Şener ayrılmış ve Türkiye Partisi'ni kurmuş ama bir varlık gösteremeyip daha sonra CHP saflarına katılmıştı.
Bir ara İdris Bal diye Kütahya milletvekili kısa boylu (genelde cevval olurlar) acar bir milletvekili de isyan bayrağını çekip ayrılmış ve Demokratik Gelişim Partisi diye bir parti kurmuş, ama kurduğu partiyi de bırakıpğ ayrılmıştı.Şimdi nerededir, ne iş yapar bilmiyorum.
Umurumda da değil açıkcası.
İdris Naim Şahin..
Diğer adı Taklacı.
Cemaat emriyle baş kaldırmış, Milad Partisi adıyla bir parti kurmuş ama rağbet görmemiş ve geçen seçimlerde Saadet Partisi'nden aday olmıuş ama o da kaybedenler kervanına katılmaktan kurtulamamıştır.
Yukarıda saydığım örneklere bakarak Davutoğlu ve Babacan'ın kurdukları partinin şansı var mı sizce?
Deva ve Gelecek Parti'leri de, AK partiye daha doğrusu Erdoğan'a kızgınlıkla hareket eden, yukarıda saydığım isimlerin kurduğu partiler gibi tarihin çöplüğünde yerini alacaktır.
Bu partilere olan husumetimden filan değil bu iddiam.Çıkış noktaları bir ihtiyaç veya iddia ile değil, sadece yıllarca içinde bulundukları ve en iyi makamlara geldikleri partilerine zarar vermek adına kuruldukları için.
Bir sentez olarak çıkmayıp, antitez olarak varlıklarını sadece Erdoğan düşmanlığına bağladıkları için.
Bu partilere bel bağlayarak siyasi ikbal bekleyen arkadaşlarda ya siyasi tarih okumayı bilmiyorlar, ya da onalrın da AK Parti iktidarında kavuşamadıkları nimetler var ve bundan dolayı kızgınlıkla hareket ediyorlar.
Bunların durumu kuruculardan beter.
Onlar ikbale az çok doydu.Kaybedecekleri bir şey yok, ama bu arkadaşlar geleceği olmayan siyasi oluşumlarla ikballeri için kötü birer not almış olacaklar.
Zaten bu son iki partinin kurucuları bir şeylere talip olmak iddiası gütseler de, söylemleri sadece Erdoğan'ı yıpratmak üzere kurulu.Bu da bu hareketleri kuranları ve amaçlarını ortaya koymaya yeterli.
Velhasıl: yel kayadan ne alır.
Daha önceki partilerin almadığı, alamadığı?
Analiz; Orhan Baylan
Demokratik Gelişim Partisi
Milad Partisi
ve Anavatan Partisi.
Tabi Anavatan Partisini hepiniz bilirsiniz ama ondan önce yazdığım 3 partiyi belki ilk defa duydunuz.
Duyduysanız bile hafızanızdan silindi gitti, onları kuranların silinip yok oldukları gibi.
Erkan Mumcu Ak Parti'den neredeyse ilk ayrılan kişiydi.Hele hele bakan düzeyinde.
Ve ayrılır ayrılmaz geçtiği Anavatan Partisi Genel Başkanıyken Abdullah Gül'ün seçildiği Cumhurbaşkanlığı seçimlerine Askerlerin baskısı sonucu Doğru Yol Partisi'nin o gün başkanı olan Mehmet Ağar'la katılmamışlardı.
Daha sonra bu millet her ikisini de siyasetten silmişti.
Daha sonra AK Parti'nin kurucu dörtlüsünden biri olan Abdüllatif Şener ayrılmış ve Türkiye Partisi'ni kurmuş ama bir varlık gösteremeyip daha sonra CHP saflarına katılmıştı.
Bir ara İdris Bal diye Kütahya milletvekili kısa boylu (genelde cevval olurlar) acar bir milletvekili de isyan bayrağını çekip ayrılmış ve Demokratik Gelişim Partisi diye bir parti kurmuş, ama kurduğu partiyi de bırakıpğ ayrılmıştı.Şimdi nerededir, ne iş yapar bilmiyorum.
Umurumda da değil açıkcası.
İdris Naim Şahin..
Diğer adı Taklacı.
Cemaat emriyle baş kaldırmış, Milad Partisi adıyla bir parti kurmuş ama rağbet görmemiş ve geçen seçimlerde Saadet Partisi'nden aday olmıuş ama o da kaybedenler kervanına katılmaktan kurtulamamıştır.
Yukarıda saydığım örneklere bakarak Davutoğlu ve Babacan'ın kurdukları partinin şansı var mı sizce?
Deva ve Gelecek Parti'leri de, AK partiye daha doğrusu Erdoğan'a kızgınlıkla hareket eden, yukarıda saydığım isimlerin kurduğu partiler gibi tarihin çöplüğünde yerini alacaktır.
Bu partilere olan husumetimden filan değil bu iddiam.Çıkış noktaları bir ihtiyaç veya iddia ile değil, sadece yıllarca içinde bulundukları ve en iyi makamlara geldikleri partilerine zarar vermek adına kuruldukları için.
Bir sentez olarak çıkmayıp, antitez olarak varlıklarını sadece Erdoğan düşmanlığına bağladıkları için.
Bu partilere bel bağlayarak siyasi ikbal bekleyen arkadaşlarda ya siyasi tarih okumayı bilmiyorlar, ya da onalrın da AK Parti iktidarında kavuşamadıkları nimetler var ve bundan dolayı kızgınlıkla hareket ediyorlar.
Bunların durumu kuruculardan beter.
Onlar ikbale az çok doydu.Kaybedecekleri bir şey yok, ama bu arkadaşlar geleceği olmayan siyasi oluşumlarla ikballeri için kötü birer not almış olacaklar.
Zaten bu son iki partinin kurucuları bir şeylere talip olmak iddiası gütseler de, söylemleri sadece Erdoğan'ı yıpratmak üzere kurulu.Bu da bu hareketleri kuranları ve amaçlarını ortaya koymaya yeterli.
Velhasıl: yel kayadan ne alır.
Daha önceki partilerin almadığı, alamadığı?
Analiz; Orhan Baylan
FACEBOOK YORUMLAR