Dolar Kuru ve Ekonomi İlişkisi!
Dolar-Euro yükseldiği zaman bu sefer de içeride enflasyon ve buna bağlı faiz gibi bir başka bela ile uğraşmak zorunda kaldığımız da aşikar...
Editör: Ülke Postası Haber Sitesi
16 Mayıs 2021 - 21:58 - Güncelleme: 16 Mayıs 2021 - 22:06
Analiz: Bumin Arı, Ülke Postası
Ekonomide Kur yükselişinin, yani $-TL paritesinde doların yüksek tutulmasının dış alım-satım, ithalat-ihracat dengesi açısından ne kadar önemli olduğunu, Doların yükselişinin gerek turizm için gerekse dışarıya mal satabilmek için çok önemli olduğunu biliyoruz.
Ancak;
Dolar-Euro yükseldiği zaman bu sefer de içeride enflasyon ve buna bağlı faiz gibi bir başka bela ile uğraşmak zorunda kaldığımız da aşikar.
Böylece, aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali ciddi bir sarmalın içerisinde debelenip duruyoruz.
Bu sorunun Tek çözümü;
Ülkemize giren ve mevcutta dışarıya bağımlı olduğumuz #Enerji ile #Kur arasındaki ilişkiyi bağı koparmaktan geçmekte olduğunu düşünüyorum.
Şöyle ki;
Kur düşük olursa dışarıya mal satabilmek için rekabet ortamı oluşmuyor ve dışarıya mal satamadığımız gibi dışarıdan ülkemize giren mal da artıyor... Bu olmasın diye Kur yükseltildiğinde, bu sefer de Kur fiyatına bağlı olan Enerji, yani benzin, mazot, gaz ve kısmen elektrik de yükseldiği için Üretimin ANA GİRDİSİ enerjinin etkisiyle fiyat yükselişi tarldaki domatesin üretiminden, evimize paket getiren kurye aracının yakıtına kadar her şeyi pahalandırıyor. Hatta içtiğimiz su bile pahalanıyor.
Adama soruyoruz bu su niye pahalandı, Amerikadan mı ithal ettin bu suyu? diyoruz. Adam haklı olarak; bu suyu şişeleyip buraya getiren araçlar su yakmıyor abi, yaktığı meret de dolar yükseldikçe yükseliyor, diyor. Öte yandan Faizci açısından da bu sarmal haklı bir gerekçe çıkartıyor ortaya. Faizci de diyor ki; "su dün 1 liraydı. Ben 100 liramla 100 su alıyordum. Şimdi su 1,25 oldu. Benim yüz lirama artık 100 adet su etmiyor. Eğer param sende duracaksa %25'in üzerinde faiz isterim" diyor. Haklı mı? Haklı (Faizin haram oluşu ayrı konudur, sebep sonuç mantığı izah edilmektedir.) Tabii Faizin yükselişi bu sarmal içinde; faizli borç ile üretim yapanlar için maliyeti yükselteceğinden, enflasyon artışı ve sonrasında tekrar faiz artış talebi olarak bir başka sarmalı da tetiklemiş oluyor...
Tekrar vurgulayarak söylüyorum;
Bu sarmalın çözümü: Enerji fiyatı ile Kur ilişkisini bir şekilde koparıp KUR dengesini öyle oluşturmak gerekiyor.
Bu nasıl olur?
1) Enerjiyi Kendimiz üreterek, petrol çıkararak olur. Çok kıymetli çalışmalar var ancak şu an bu kısa vadede yeterince olabilmesi mümkün görünmüyor.
2) Enerji İthal ettiğimiz ülkeler ile dolar dışı para ve değerler üzerinden enerji alım anlaşmaları ile olur.
3) 1'inci ve ikinci maddenin uygulanamaması durumunda devletin Kur yükselmelerinde Enerji kalemleri üzerindeki vergi miktarlarından feragat ederek olabilir.
Birinci ve ikinci kalemler uzun vade olup Hükümetimizin bu alanlarda ciddi çabaları olduğunu görüyor ve biliyorum ancak maalesef 3'üncü kalemin hiç kurcalandığını göremedim. Zannımca 3'üncü kalem Devlet için gelir olduğundan feragat edilmek istenmiyor. E iyi de buradan feragat etmezsek bu zaten enflasyon ve faiz sarmalı ile tekrar elden çıkıyor ki, bu arada İHRACAT için rekabetçi olamayışımız çok daha büyük zarar olarak yanımıza kâr kalıyor...
Eğer Enerji ile KUR bağını koparırsak sadece İhracaat üretimi için ithali zaruri olan "ara mallar" geçici bir süre sorun olur. Bu durumu da kısa vadede İhracaat için gerekli ve ıspatlı olmak şartı ile bu ara malların maaliyetinin bir kısmını sübvanse ederek çözebiliriz. Zaten uzun vadede bu şartlar altında, bu ara mallar da yerli üretime dönüşmeye mecbur olur ve dönüşürler.
Selam ve dua ile...
Analiz: Bumin Arı, Ülke Postası
Ekonomide Kur yükselişinin, yani $-TL paritesinde doların yüksek tutulmasının dış alım-satım, ithalat-ihracat dengesi açısından ne kadar önemli olduğunu, Doların yükselişinin gerek turizm için gerekse dışarıya mal satabilmek için çok önemli olduğunu biliyoruz.
Ancak;
Dolar-Euro yükseldiği zaman bu sefer de içeride enflasyon ve buna bağlı faiz gibi bir başka bela ile uğraşmak zorunda kaldığımız da aşikar.
Böylece, aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali ciddi bir sarmalın içerisinde debelenip duruyoruz.
Bu sorunun Tek çözümü;
Ülkemize giren ve mevcutta dışarıya bağımlı olduğumuz #Enerji ile #Kur arasındaki ilişkiyi bağı koparmaktan geçmekte olduğunu düşünüyorum.
Şöyle ki;
Kur düşük olursa dışarıya mal satabilmek için rekabet ortamı oluşmuyor ve dışarıya mal satamadığımız gibi dışarıdan ülkemize giren mal da artıyor... Bu olmasın diye Kur yükseltildiğinde, bu sefer de Kur fiyatına bağlı olan Enerji, yani benzin, mazot, gaz ve kısmen elektrik de yükseldiği için Üretimin ANA GİRDİSİ enerjinin etkisiyle fiyat yükselişi tarldaki domatesin üretiminden, evimize paket getiren kurye aracının yakıtına kadar her şeyi pahalandırıyor. Hatta içtiğimiz su bile pahalanıyor.
Adama soruyoruz bu su niye pahalandı, Amerikadan mı ithal ettin bu suyu? diyoruz. Adam haklı olarak; bu suyu şişeleyip buraya getiren araçlar su yakmıyor abi, yaktığı meret de dolar yükseldikçe yükseliyor, diyor. Öte yandan Faizci açısından da bu sarmal haklı bir gerekçe çıkartıyor ortaya. Faizci de diyor ki; "su dün 1 liraydı. Ben 100 liramla 100 su alıyordum. Şimdi su 1,25 oldu. Benim yüz lirama artık 100 adet su etmiyor. Eğer param sende duracaksa %25'in üzerinde faiz isterim" diyor. Haklı mı? Haklı (Faizin haram oluşu ayrı konudur, sebep sonuç mantığı izah edilmektedir.) Tabii Faizin yükselişi bu sarmal içinde; faizli borç ile üretim yapanlar için maliyeti yükselteceğinden, enflasyon artışı ve sonrasında tekrar faiz artış talebi olarak bir başka sarmalı da tetiklemiş oluyor...
Tekrar vurgulayarak söylüyorum;
Bu sarmalın çözümü: Enerji fiyatı ile Kur ilişkisini bir şekilde koparıp KUR dengesini öyle oluşturmak gerekiyor.
Bu nasıl olur?
1) Enerjiyi Kendimiz üreterek, petrol çıkararak olur. Çok kıymetli çalışmalar var ancak şu an bu kısa vadede yeterince olabilmesi mümkün görünmüyor.
2) Enerji İthal ettiğimiz ülkeler ile dolar dışı para ve değerler üzerinden enerji alım anlaşmaları ile olur.
3) 1'inci ve ikinci maddenin uygulanamaması durumunda devletin Kur yükselmelerinde Enerji kalemleri üzerindeki vergi miktarlarından feragat ederek olabilir.
Birinci ve ikinci kalemler uzun vade olup Hükümetimizin bu alanlarda ciddi çabaları olduğunu görüyor ve biliyorum ancak maalesef 3'üncü kalemin hiç kurcalandığını göremedim. Zannımca 3'üncü kalem Devlet için gelir olduğundan feragat edilmek istenmiyor. E iyi de buradan feragat etmezsek bu zaten enflasyon ve faiz sarmalı ile tekrar elden çıkıyor ki, bu arada İHRACAT için rekabetçi olamayışımız çok daha büyük zarar olarak yanımıza kâr kalıyor...
Eğer Enerji ile KUR bağını koparırsak sadece İhracaat üretimi için ithali zaruri olan "ara mallar" geçici bir süre sorun olur. Bu durumu da kısa vadede İhracaat için gerekli ve ıspatlı olmak şartı ile bu ara malların maaliyetinin bir kısmını sübvanse ederek çözebiliriz. Zaten uzun vadede bu şartlar altında, bu ara mallar da yerli üretime dönüşmeye mecbur olur ve dönüşürler.
Selam ve dua ile...
Analiz: Bumin Arı, Ülke Postası
FACEBOOK YORUMLAR