Esad rejiminin sona ermesiyle birlikte Suriye'de yeni bir dönemin kapıları aralanmıştır.

Dinle

10 Aralık 2024 - 20:59

Esad rejiminin sona ermesiyle birlikte Suriye’de yeni bir dönemin kapıları aralanmıştır. Bu süreç, sadece rejimin değişimiyle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda adil ve kapsayıcı bir yönetim anlayışının hayata geçirilmesiyle sürdürülmelidir. Türkmenler olarak, Suriye’nin ikinci en büyük etnik grubu olmamız nedeniyle bu yeni yapılanmada hak ettiğimiz yeri almak en doğal hakkımızdır.

Türkmenler için Yeni Dönem: Hak ve Taleplerimiz

1.Siyasi Temsil ve Eşit Haklar

Suriye’nin yeni yönetiminde Türkmenlerin hak ettiği siyasi temsili elde etmesi şarttır. Türkmen nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde yerel yönetimler Türkmenlerin kontrolünde olmalı, parlamentoda güçlü bir şekilde temsil edilmelidir.

2.Kimlik ve Kültürel Haklar

Yeni Suriye’de Türkmen kimliğimiz anayasal güvence altına alınmalı ve Türkçe eğitim başta olmak üzere dil ve kültür haklarımız tanınmalıdır. Türkmenler, kendi kültürlerini özgürce yaşamalı ve bu haklar uluslararası standartlarda korunmalıdır.

3.Toprak ve Mülkiyet Hakları

Esad rejimi döneminde Türkmenlere ait toprakların ve mülklerin el değiştirmesi, adil bir şekilde yeniden değerlendirilmeli ve Türkmenlere ait olan tüm haklar iade edilmelidir. Türkmen bölgelerinin geliştirilmesi için özel kalkınma projeleri hayata geçirilmelidir.

4.Güvenlik ve Bölgesel Kontrol

Türkmen bölgelerinde güvenliğin sağlanması ve halkın huzur içinde yaşaması için Türkmenlerin kendi savunma mekanizmalarını oluşturmasına izin verilmelidir. Bu, sadece Türkmenlerin değil, Suriye’nin genel barış ve istikrarına katkı sağlayacaktır.

5.Uluslararası Destek ve İş Birliği

Türkmenler, Türkiye başta olmak üzere dost ülkelerin desteğiyle yeni Suriye’nin inşasında söz sahibi olmalıdır. Bu doğrultuda, uluslararası alanda Türkmenlerin haklarını savunan güçlü bir lobi çalışması yürütülmelidir.

Sonuç: Türkmenler Suriye’nin Geleceğinde Olmazsa Olmazdır

Esad rejiminin bitişi, Suriye halkı için olduğu kadar Türkmenler için de tarihi bir fırsattır. Türkmenler, bu yeni süreçte yalnızca bir etnik grup olarak değil, Suriye’nin geleceğini şekillendirecek asli bir unsur olarak kabul edilmelidir.