EVde Kalmak mı ? | EV'li Olmak mı ?
Modernliğin hepimizde bir Ev özlemi; Evdekilerle buluşma çabasını azalttığını da biliyor ve yaşıyoruz. Hatta artık insanın canı Evde sıkılır/bunalır oldu. Modernlikte İnsan, hayatı/Yaşama tadlarını dışarıda aramaya alıştı....
27 Mart 2020 - 18:17 - Güncelleme: 27 Mart 2020 - 19:00
Eskiden Dünya hayatının "Ev" merkezli olduğu; Yenilenmiş Dünyamızda ise Hayatın Kent/Ev dışı yaşandığı ve hatta Ev anlayış ve kültürümüzün değiştiği ortada.
Modernliğin hepimizde bir Ev özlemi; Evdekilerle buluşma çabasını azalttığını da biliyor ve yaşıyoruz. Hatta artık insanın canı Evde sıkılır/bunalır oldu. Modernlikte İnsan, hayatı/Yaşama tadlarını dışarıda aramaya alıştı.
Karantina sebebiyle insanlık Ev'de. Fakat herkes bundan mutsuz ve yine Mobil telefonla özlediği dış dünyaya inadına sanaldan katılıyor ve katkı koyuyor kendince. Ev'i tatsızlaştıran gizli bir virüs var; Fakat bu Korona değıl. Bu Aile olma tadını kaçıran ve Aile olmayı bile yemek gibi, mal-mülk sahibi olmak gibi insani bir tat olduğü için tercih eden Modern akletme biçimidir. Yani artık insan ahlakı ve bilinci EV'li değil. Yeryüzü artık Kent sığınaklarından oluşuyor ve herkesin Ev'den kaçıp Kente ve imkanlarına sığındığı bir tat/kafa yapısı var.
O nedenle Korona sebebiyle bile Ev'de oluşumuz bize Aile olma tatlarını yaşatmıyor. İnadına dışarı çıkma ve tedbirsizlik hallerimizin de asıl nedeni artık Aile olma ve Ev edinme sebebimiz; Modern Kentlerin içinde yaşadığımız olayları atlatmak için birer dayanışma durakları haline döndü aile anlayışımız. Kent içinde; Kentten vazgeçmeden ama ona karşı dayanışma içinde olacağımız kişi arama sebebiyle evlenmeler ve hatta nikahsız birliktelikler var artık.
Şimdilerde İnsan, bir gerçeği yaşamaya başladı: Aile artık Gemi değil. Arada bir yolcu bırakan ve alan bir Liman. Bu şu demek: Korona her bir kişiyi ayrı ayrı öldüreceği için insanlık reçete içinde Aile seçeneğine inanmıyor.
Oysa Korona'ya yakalanmış bir Aile olsa ve hepsi evde karantina altında kalsaydı; Evin içinde birlikte hem tedavi olacak hem de Aile olmanın bütün tatlarını yaşayaxcak ortam acaba nasıl sağlanacaktı?
Bu sorunun cevabı aynı zamanda Korona gibi tüm tehditlere karşı insanlığın cevabı olacaktı(r).
Fakat insanlık cevapsız; çünkü EV'siz. Ev'de anlamsızlık yaşamak kadar insanlığı öldüren başka bir virüs yok oysa!
Öyleyse Ev'de kalmayalım! EV'li olalım.
Korona sadece bedenin bağışıklık sistemini değil aklın, toplumun ve devetin de bağışıklık sistemini deşifre/çözümleme ediyor. İlk defa dünya basit-sade tedbirle kontrol altına alabileceği bir sağlık riskini oldukça komplike/karmaşık ve orantısız tedbirle yönetmek zorunda kaldı. Çünkü istenen basit/sade tedbirler (beden temizliği, sosyal iletişım kültürü gibi ) dünyanın alışkanlık edindiği davranışlar değil.
Geldiğimiz nokta: Orantısız alışkanlığa orantısız tedbir....
Sonuç: Dünya çapında ekonomik kriz ve sağlık infiali. Ders alır mıyız.
Tabi ki; ama sanal ve uzaktan. Kısa sürmesi ve ve en az üzücü vaka ile bitmesi duasıyla.
Haber; Servet Hocaoğulları
Modernliğin hepimizde bir Ev özlemi; Evdekilerle buluşma çabasını azalttığını da biliyor ve yaşıyoruz. Hatta artık insanın canı Evde sıkılır/bunalır oldu. Modernlikte İnsan, hayatı/Yaşama tadlarını dışarıda aramaya alıştı.
Karantina sebebiyle insanlık Ev'de. Fakat herkes bundan mutsuz ve yine Mobil telefonla özlediği dış dünyaya inadına sanaldan katılıyor ve katkı koyuyor kendince. Ev'i tatsızlaştıran gizli bir virüs var; Fakat bu Korona değıl. Bu Aile olma tadını kaçıran ve Aile olmayı bile yemek gibi, mal-mülk sahibi olmak gibi insani bir tat olduğü için tercih eden Modern akletme biçimidir. Yani artık insan ahlakı ve bilinci EV'li değil. Yeryüzü artık Kent sığınaklarından oluşuyor ve herkesin Ev'den kaçıp Kente ve imkanlarına sığındığı bir tat/kafa yapısı var.
O nedenle Korona sebebiyle bile Ev'de oluşumuz bize Aile olma tatlarını yaşatmıyor. İnadına dışarı çıkma ve tedbirsizlik hallerimizin de asıl nedeni artık Aile olma ve Ev edinme sebebimiz; Modern Kentlerin içinde yaşadığımız olayları atlatmak için birer dayanışma durakları haline döndü aile anlayışımız. Kent içinde; Kentten vazgeçmeden ama ona karşı dayanışma içinde olacağımız kişi arama sebebiyle evlenmeler ve hatta nikahsız birliktelikler var artık.
Şimdilerde İnsan, bir gerçeği yaşamaya başladı: Aile artık Gemi değil. Arada bir yolcu bırakan ve alan bir Liman. Bu şu demek: Korona her bir kişiyi ayrı ayrı öldüreceği için insanlık reçete içinde Aile seçeneğine inanmıyor.
Oysa Korona'ya yakalanmış bir Aile olsa ve hepsi evde karantina altında kalsaydı; Evin içinde birlikte hem tedavi olacak hem de Aile olmanın bütün tatlarını yaşayaxcak ortam acaba nasıl sağlanacaktı?
Bu sorunun cevabı aynı zamanda Korona gibi tüm tehditlere karşı insanlığın cevabı olacaktı(r).
Fakat insanlık cevapsız; çünkü EV'siz. Ev'de anlamsızlık yaşamak kadar insanlığı öldüren başka bir virüs yok oysa!
Öyleyse Ev'de kalmayalım! EV'li olalım.
Korona sadece bedenin bağışıklık sistemini değil aklın, toplumun ve devetin de bağışıklık sistemini deşifre/çözümleme ediyor. İlk defa dünya basit-sade tedbirle kontrol altına alabileceği bir sağlık riskini oldukça komplike/karmaşık ve orantısız tedbirle yönetmek zorunda kaldı. Çünkü istenen basit/sade tedbirler (beden temizliği, sosyal iletişım kültürü gibi ) dünyanın alışkanlık edindiği davranışlar değil.
Dünya bu sağlık riskini atlatır mı?
Tabi ki atlatır. Fakat sonrasında dünya o basit-sade alışkanlığı yine de edinmeyecektir. Çünkü insan özü itibariyle en fazla bedeni/sağlığı konusunda onu riske eden orantısız alışkanlıklara sahiptir.Geldiğimiz nokta: Orantısız alışkanlığa orantısız tedbir....
Sonuç: Dünya çapında ekonomik kriz ve sağlık infiali. Ders alır mıyız.
Tabi ki; ama sanal ve uzaktan. Kısa sürmesi ve ve en az üzücü vaka ile bitmesi duasıyla.
Haber; Servet Hocaoğulları
FACEBOOK YORUMLAR