HEYULA !!!

Marx ve Engels'in ünlü Manifesto'su komünizmi kastederek "Avrupa'da bir heyula dolaşıyor Diye başlıyor. Heyula, korkutucu hayalet veya hortlak olarak ta tercüme edilebilir. Korkutucu derken kapitalistlerin korktuğu bir hayaletten söz ediliyor tabi, Vahşi kapitalizmin sömürü ve zulümde doruğa ulaşmış İngiltere'de devrim ve komünizmle sonuçlanacağı Marx ve Engels tarafından ön görülüyor. Bilindiği üzere bu İngiltere öngörüsü gerçekleşmiyor ve İhtilal Rusya'da gerçekleşiyor. Bu sapma sanıldığından çok daha dehşetli sonuçlara yol açmıştır ancak konumuz bu olmadığı için bu mevzuu bir kenara koyalım...Bu yaşıma geldim, sosyalizm ile Komünizm arasındaki farkı anlamış değilim, yalnızca komünizm sözcüğünü yumuşatmanın dışında bir anlam veremedim. Sosyal demokrasi ise bir sistem olmayıp bir önlem olmadığı ortada.

Komünİzm BAŞTA İŞÇİ SINIFI OLMAK ÜZERE EZİLENLERİN SAFINDA BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ olduğu halde, Sosyal demokrasi Komünizmin inkar edilemez iddiaları karşısında alınan önlemler paketidir denebilir. Yani Sosyal demokrasi bir sistem önerisi değildir.

Aradan yüz seksen yıl geçti.

Çok şeyler oldu.

Gelişmeler Marx ve Engels'in ön görülerini doğrulamadı, kapitalizmin en gelişmiş ve en vahşi sömürüsünün gerçekleştiği İngilterede değil kapitalizm bakımından pek te gelişmemiş olan Rusyada gerçekleşti. Lenin ustalığındanmıdır yoksa başka nedenlerdenmi, Rusyanın emperyalizmin en zayıf halkası olduğu ve devrimin burada gerçekleşmesinin Marxizme tamı tamına uygun olduğuna dair teoriler yazdı ve ortaya Leninizm denen bir teori çıktı...Ardıcılı Stalin brokrasinin ve diktatörlüğün feriştahını sosyalist sistemin gücüne dayanarak kanırta kanırta tüm dünyaya kabul ettirdi.

Ardından Afganistanın işgali, Prag baharı olarak adlandırılan Çekoslovakyanın işgali bile sosyalizme yedirildi. Öyleki nerdeyse Polpotçuluk ve Irak, Suriye, Mısır, Libya ve benzeri BAAS'cılık bile Stalinist sosyalizme mas edildi.
Her paragrafın uzun uzun tartışılabilirliğinin farkındayım ancak konu bu değil.
Konu şu, yer kürede devasa bir gücü arkasında sanıp muazzam heyheylenmeler sola acaip bir alışkanlık sağladı. Dayılanmak ve efelenmek...
Kısacası sol heyula olmadığı halde dayılanma ve efelenme alışkanlığı kaldı yadigar...

Mesele şu, uluslar arası dayanmış olduğu tek ülke yoktur solun, 20 inci yüz yılın sonlarına doğru çöken sosyalist sistem ve ardı ardına sosyalizm olarak kültleşmiş ülkelerin de sistemi terk edişi solun uluslar arası tüm umutlarını söndürdü.

Mesela ülkemizdeki sola bakalım.
Umutları sönmemiş gibi değilmi.

Peki neden....

Bence Türkiye solu umutsuzdur. Umutsuz insan konuYa ilgisizdir. Oysa konuyla ilgilenmek için umutlu olmak gerekir ki emek sarf edilsin. Okunsun ve araştırılsın...Türkiye solu umudunu ve ilgisini kaybettiği için bilimselliği bir tarafa bırakıp geçmişin sloganı içi boş heyheylenmelerle patinaj yapmayı tercih etmiştir. Başka türlü bu boş söylemleri yüksek perdeden tekrarlamalara bir anlam vermek zor. Okumayınca ve söylediğinin nereye gittiğine dair bir uğraş gerekmiyor ve böylece düşünmeden konuşma konforuna sahip olunuyor.

Mahallenin desteği aynı minval üzere olduğu için her halükarda bir miktar destek te oluyor. Bu destek ise tahmin edilemeyecek psikolojik bir destek sağlamış oluyor.

İnsan dediğiniz nedirki, biraz destek biraz estek yetiyor zülfü yarı kurtarmaya.

Türkiye solunun bu abuk subuk durumunun nedeni bu düşünce konforudur bence.

SOL ANALİZİ İNDİRGEYE İNDİRGEYE HÜKÜMETE KARŞIYSAN, HATTA ONU DA ERDOĞAN'A KARŞIYSAN SOLCUSUN'A İNDİRGEDİ. BÖYLESİNE PRİMİTİF BİR ANALİZ NEYE YARAYACAK ?
BENCE HİÇ BİR ŞEYE YARAMAYACAK...BİR AYAĞI MEZARDA SOLCULAR BU İŞİ BÖYLE GÖTÜRECEKLER BENCE...YALNIZ BİR MESELE VAR BU ABSÜRD DÜŞÜNCELERLE KENDİLERİNDEN SONRA GELECEK YAKINLARINI DA ŞARTLIYORLAR....

GÜZEL OLMAYAN BU BENCE....