Holografi Mühendisliği ve Holografik Zaman Yolculuğu!
Holografi genel anlamda n boyutlu bilginin (n-1) boyuta kayıt edilmesidir diyebiliriz. Bu açıdan bakıldığında, yaşadığımız evrenin daha çok boyutlu bir yapının 3 boyuta kadar indirgenmiş bilgisi olarak düşünenler var (ben de öyle düşünenler arasındayım ). Bugünlerde internette görülen 3 boyutlu sanal görüntüleri Hologram olarak biliriz. Fakat Holografi sadece 3 boyutlu sanal görüntüyü eğlenceli bir şekilde izlemekten çok daha fazla fiziksel bilgi içermektedir.
Editör: Ülke Postası Haber Sitesi
01 Aralık 2019 - 13:36
Bilim insanları yaptıkları ayrıntılı çalışmalar neticesinde , Dünya’nın yaşını 4,57 milyar yıl, Samanyolu Galaksisi’nin yaşını 13.2 milyar yıl, bilinen evrenin yaşını ise 13.8 milyar yıl olduğunu hesapladılar. En yakın tarihlerde Jeolojik Araştırmacı, Avustralya’lı ve İngiliz bilim insanları, Vicki Bennett, Allen Nutman, Martin van Kranendonk ve Clark Friend’in Grönland’daki kayaçlar üzerinde 2016 yılında yaptıkları çalışmalar sayesinde, Dünya’da tesbit edilen en eski canlıların 3,7 milyar önce yaşamaya başladığı öğrenilmiştir. Nasıl tesbit ediliyor bu diye sorulursa ,buna delil olarak okyanus sularında oluşan, tabakalı tepecik yapılar olan ,en yaşlı stromatolitler gösterilmektedir. En yaşlı stromatolitlerin oluşum sebebi, siyanobakterilerdir.
Neden ve hangi koşullar altında oluştuğu tam olarak bilinmeyen siyanobakteriler adındaki canlıların, Güneş ısığını kullanarak fotosentez yaptıkları ve oksijen ürettikleri tahmin edilmektedir. Dünya atmosferine de salınan bu oksijenler önce okyanuslarda suya karışmaktadır.
Eğer bitki ve hayvan fosilleri hakkında kısa bir bilgilendirme yapacak olursak, Hindistan’da 2017 yılında, İsveç bilim insanları,1.6 milyar yıl öncesine bitki fosilleri buldu. Rusya’da 2018 yılında,Avustralya’lı bilim insanları, 558 milyon yıllık bir hayvan fosili buldu.
Bize bilgi aktarmak için bu bilgileri değişik yollar ile kayıt eden bir gezegene sahibiz.Örneğin fosiller ile Dünyamız bizlere kendi yaşadıkları hakkında bilgi vermektedir. Kendisi üzerinde yaşayanlar hakkında da bilgiler vermektedir.
Endüstride ve savunma sanayiinde termal olarak tesbit edilen pek çok uygulama vardır.Bilimde ilerlemeler geliştikçe tabiatın bize aktardığı bilgileri çok değişik alanlarda görebiliyoruz. Örneğin , beton bir zeminde çıplak ayakla yürüsek, ayak sıcaklığının termal görüntüleri ile oradan geçtiğimizi belirlemek mümkündür..
Metabolik olaylar her canlı hücrede farklı ve sürekli olduğu için vücudumuzun farklı bölgeleri farklı sıcaklık renginde görünür. DNA da bilgi aktarma yollarından biridir.
Bilgi aktarma şekillerini kullanan Dünyamızın fosil , termal görüntü, radyoaktif ışıma, kayaç bilgileri gibi duymaya çok alışkın olduğumuz kavramlardan daha farklı bir bilgi aktarma yolları da vardır diye düşünebiliriz..
Örneğin benim düşünceme göre bunlardan birisi de holografik bilgi kaydı ve “Holografik zaman yolculuğudur”. Temel yapısı hakkında açıklamalar yapacağımız Holografinin,sanayideki uygulanışı da ilerideki yazılarımda anlatılacaktır. Ancak izlemesi, bilimkurgu meraklıları için keyifli olan, zaman yolculuğu filimlerinin bazı yanlışları hakkında da yazılarımda size bahsedeceğim örnekler olacaktır.
Kısaca bir örnek olarak, maddenin geçmişe zaman yolculuğu mümkün olsaydı bugüne kadar bilinen ve karşılaşılan çok örnek olaylar, tarihsel dosyalar olurdu. Hatta “Büyükbaba Paradoksu” olarak bilinen olaylar olurdu ki bu da fizik açısından kabul edilemez sonuçlara sebep vermektedir.Bu durumda , geçmişe insan veya kamera göndermek mümkün değilse, geçmişin holografik kaydını izlemek mümkün olur mu? Ben bunun olabilirliğine inanan bir mühendisim.1981 yılından bu yana yaklaşık 38 yıldır bu konuda çalışmalar yapıyorum.
Günümüzde her Makinanın yapılmadığını ve her formülün bulunmadığını biliyoruz. Bunun en önemli sebebi yeni bazı matematik modellerin bulunmamasıdır. Ya da bazı matematik modellerin fark edilememesidir. Matematik konusunda yeni bir model oluşturmak için yeni ve farklı deneyler yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu sayede yeni bir model geliştirilebilir. Fourier serileri gibi, Laplace dönüşümleri gibi. Ve diferansiyel denklemler gibi...
Yeni gelişmeler yeni bilgileri de yanında getirecektir. Holografik ve fraktal bir evren yapısı bunlardan birisidir. Holografik ve Fraktal bir evrende yaşıyor olabiliriz. Ve geleceğin mesleklerinden birisinin de "Holografi Mühendisliği" olacağını düşünüyorum.Holografi Mühendisliği, diğer mühendislik dalları ile ilişkili olduğu kadar Tıp, Astronomi ve Hukuk ile de ilgilidir.
Holografi genel anlamda n boyutlu bilginin (n-1) boyuta kayıt edilmesidir diyebiliriz. Bu açıdan bakıldığında, yaşadığımız evrenin daha çok boyutlu bir yapının 3 boyuta kadar indirgenmiş bilgisi olarak düşünenler var (ben de öyle düşünenler arasındayım ). Bugünlerde internette görülen 3 boyutlu sanal görüntüleri Hologram olarak biliriz. Fakat Holografi sadece 3 boyutlu sanal görüntüyü eğlenceli bir şekilde izlemekten çok daha fazla fiziksel bilgi içermektedir.
Daha sonraki yazılarımda yazacağım.
Holografik Evren, fiziksel tanım ve matematik model olarak kanıtlanmaya daha yakın gibi duruyor...
Giriş yazısı olarak yazdığım bugünki yazımın her paragrafını ayrı ayrı açıklayan ve daha fazlası hakkında da size bilgiler aktaran yazı dizisine gazetemizden ulaşabilirsiniz. Yazı başlığı olarak kullanılan “Holografi Mühendisliği ve Holografik Zaman Yolculuğu” ile “Holografik ve Fraktal Bir evrende yaşıyor olabiliriz” kavramları bana aittir.
HABER Ender İREN. Makina Mühendisi..
Neden ve hangi koşullar altında oluştuğu tam olarak bilinmeyen siyanobakteriler adındaki canlıların, Güneş ısığını kullanarak fotosentez yaptıkları ve oksijen ürettikleri tahmin edilmektedir. Dünya atmosferine de salınan bu oksijenler önce okyanuslarda suya karışmaktadır.
Eğer bitki ve hayvan fosilleri hakkında kısa bir bilgilendirme yapacak olursak, Hindistan’da 2017 yılında, İsveç bilim insanları,1.6 milyar yıl öncesine bitki fosilleri buldu. Rusya’da 2018 yılında,Avustralya’lı bilim insanları, 558 milyon yıllık bir hayvan fosili buldu.
Bize bilgi aktarmak için bu bilgileri değişik yollar ile kayıt eden bir gezegene sahibiz.Örneğin fosiller ile Dünyamız bizlere kendi yaşadıkları hakkında bilgi vermektedir. Kendisi üzerinde yaşayanlar hakkında da bilgiler vermektedir.
Endüstride ve savunma sanayiinde termal olarak tesbit edilen pek çok uygulama vardır.Bilimde ilerlemeler geliştikçe tabiatın bize aktardığı bilgileri çok değişik alanlarda görebiliyoruz. Örneğin , beton bir zeminde çıplak ayakla yürüsek, ayak sıcaklığının termal görüntüleri ile oradan geçtiğimizi belirlemek mümkündür..
Metabolik olaylar her canlı hücrede farklı ve sürekli olduğu için vücudumuzun farklı bölgeleri farklı sıcaklık renginde görünür. DNA da bilgi aktarma yollarından biridir.
Bilgi aktarma şekillerini kullanan Dünyamızın fosil , termal görüntü, radyoaktif ışıma, kayaç bilgileri gibi duymaya çok alışkın olduğumuz kavramlardan daha farklı bir bilgi aktarma yolları da vardır diye düşünebiliriz..
Örneğin benim düşünceme göre bunlardan birisi de holografik bilgi kaydı ve “Holografik zaman yolculuğudur”. Temel yapısı hakkında açıklamalar yapacağımız Holografinin,sanayideki uygulanışı da ilerideki yazılarımda anlatılacaktır. Ancak izlemesi, bilimkurgu meraklıları için keyifli olan, zaman yolculuğu filimlerinin bazı yanlışları hakkında da yazılarımda size bahsedeceğim örnekler olacaktır.
Kısaca bir örnek olarak, maddenin geçmişe zaman yolculuğu mümkün olsaydı bugüne kadar bilinen ve karşılaşılan çok örnek olaylar, tarihsel dosyalar olurdu. Hatta “Büyükbaba Paradoksu” olarak bilinen olaylar olurdu ki bu da fizik açısından kabul edilemez sonuçlara sebep vermektedir.Bu durumda , geçmişe insan veya kamera göndermek mümkün değilse, geçmişin holografik kaydını izlemek mümkün olur mu? Ben bunun olabilirliğine inanan bir mühendisim.1981 yılından bu yana yaklaşık 38 yıldır bu konuda çalışmalar yapıyorum.
Günümüzde her Makinanın yapılmadığını ve her formülün bulunmadığını biliyoruz. Bunun en önemli sebebi yeni bazı matematik modellerin bulunmamasıdır. Ya da bazı matematik modellerin fark edilememesidir. Matematik konusunda yeni bir model oluşturmak için yeni ve farklı deneyler yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu sayede yeni bir model geliştirilebilir. Fourier serileri gibi, Laplace dönüşümleri gibi. Ve diferansiyel denklemler gibi...
Yeni gelişmeler yeni bilgileri de yanında getirecektir. Holografik ve fraktal bir evren yapısı bunlardan birisidir. Holografik ve Fraktal bir evrende yaşıyor olabiliriz. Ve geleceğin mesleklerinden birisinin de "Holografi Mühendisliği" olacağını düşünüyorum.Holografi Mühendisliği, diğer mühendislik dalları ile ilişkili olduğu kadar Tıp, Astronomi ve Hukuk ile de ilgilidir.
Holografi genel anlamda n boyutlu bilginin (n-1) boyuta kayıt edilmesidir diyebiliriz. Bu açıdan bakıldığında, yaşadığımız evrenin daha çok boyutlu bir yapının 3 boyuta kadar indirgenmiş bilgisi olarak düşünenler var (ben de öyle düşünenler arasındayım ). Bugünlerde internette görülen 3 boyutlu sanal görüntüleri Hologram olarak biliriz. Fakat Holografi sadece 3 boyutlu sanal görüntüyü eğlenceli bir şekilde izlemekten çok daha fazla fiziksel bilgi içermektedir.
Daha sonraki yazılarımda yazacağım.
Holografik Evren, fiziksel tanım ve matematik model olarak kanıtlanmaya daha yakın gibi duruyor...
Giriş yazısı olarak yazdığım bugünki yazımın her paragrafını ayrı ayrı açıklayan ve daha fazlası hakkında da size bilgiler aktaran yazı dizisine gazetemizden ulaşabilirsiniz. Yazı başlığı olarak kullanılan “Holografi Mühendisliği ve Holografik Zaman Yolculuğu” ile “Holografik ve Fraktal Bir evrende yaşıyor olabiliriz” kavramları bana aittir.
HABER Ender İREN. Makina Mühendisi..
FACEBOOK YORUMLAR