Kadına şiddet topluma şiddete dönüşmesin?
Hayatı değerli ve yaşanılır kılan kadınımızın önemi üzerinde söylenecek çok şey vardır. Ancak özet olarak şunu diyebiliriz: Kadın olmasa hayat olur mu? Elbette ki mümkün değil. Çünkü nesil onun eseri.
Ülke Postası Özel Haber / Muhsin İlyas subaşı
Hayatı değerli ve yaşanılır kılan kadınımızın önemi üzerinde söylenecek çok şey vardır. Ancak özet olarak şunu diyebiliriz: Kadın olmasa hayat olur mu? Elbette ki mümkün değil. Çünkü nesil onun eseri.
Doğurur, bakar büyütür ve cemiyeti oluşturur. Bunun karşılığında onun toplumdan beklediği nedir?
Öneminin anlaşılması ve bir küçük sevgi!
Bunu yapabiliyor muyuz?
Buna olumlu cevap vermek mümkün mü?
Şiddet denen bir baş belası kaba kuvvet gösterisiyle her yıl yüzlerce kadınımızın hayatı sönüp gitmektedir. Rakamlar, acı tabloyu ortaya koymaktadır: 2010 yılından buyana ülkemizde 1915 kadın öldürüldü. Öldürülen her iki kadından birisinin katili eşi ya da arkadaşıdır. 213 kadını babası ya da kardeşi,114 kadını ise erkek akrabası öldürdü.
Bir baba ya da kardeş bir yakın akraba kendi parçası sayılan bir kadını niye öldürür? Bunun üzerinde düşünmemiz gerekir.
Devletin şiddet konusunda caydırıcı tedbir alacak bir polisiye çözümü de yeterli olmamaktadır. Öldürülen bu kadınların 237’sinin koruma talebinde bulunmaları ve korunmaya alınmalarına rağmen, öldürüldüğünü görüyoruz.
Bizim örfümüzde kadın kutsallığa yakın bir saygıya muhataptır. Geleneksel aile tarzı içerisinde bu tür olayların artışının ana sebeplerinden birisi şehirleşmenin getirdiği ahlaki erozyondur.
Fuhşa sürüklendiği için öldürülen kadın yanında, yemeğe salça koyduğu, telefonun şifresini gizlediği, kocasını şikâyet ettiği için öldürülenlere de şahit oluyoruz.
Bu tablo şunu gösteriyor, erkeğin kadına karşı sorumluluklarının öğretilmesi kadar kadının da kendini koruyacak dikkat yönünde eğitilmesi gerekmektedir.
2017’de 604 bine yakın evlilik oluyor. 137 bin de boşanma gerçekleşiyor. Bu da ayrı bir sosyal yaramız.
Bu vesileyle şunu özellikle hatırlatmakta fayda görüyoruz, bugün dindarı da laiki de magazin kültürüne neredeyse hapsedilmektedir. Bu da özendirici davranışları tahrik etmekte, arkasından geçimsizlik, ailede çözülme ve cinayetler gelmektedir. Bu bakımdan, dileyelim ki, kadına şiddet topluma şiddet haline dönüşmesin. Gidiş ona doğrudur ve bu ciddi bir tehlikedir!
Ülke Postası Özel Haber / Muhsin İlyas subaşı
FACEBOOK YORUMLAR