Kim Bu İsmail Cengiz
Editör: Ülke Postası Haber Sitesi
13 Kasım 2024 - 14:51
Kim Bu İsmail Cengiz
Doğu Türkistanlı Uygur Türk’ü olduğu söylenen İsmail Cengiz, Şimdi Avrasya Dernekler federasyonu Başkanı unvanı ile ortada dolaşmaktadır.
Kibri ve vizyonsuzluğu ile Türk soyluların zamanında dahil olduğu federasyonu geliştirmekten ziyade siyasilerin payandası olarak kullanmaktadır.
Bir gün bir siyasi parti yöneticisi ile gözükürken diğer gün karşı siyasi partinin yöneticisi ile görülür ve şahsi çıkarına uygun bir şekilde davrandığı biliriz. Yanında gözükenlerin de İsmail Cengiz’in şahsi çıkarına uyduğu için yanın da gelmeyi lütfettiği görülmektedir. Kibri ile aşıladığına da birçok keresinde şahit oldum.
Akp iktidarda iken İçişleri Bakanı ile vatandaşlık vermek için birlikte hareket ederken, iktidarın değişmesi ile umut olarak gördüğü ve siyasi makam beklentisi içerisinde olduğu Ahmet Davutoğlu’na federasyondaki derneklerini hatta resmi derneği olmayan çocukları dernek yöneticisi diye ayağına götürmüştür. Büyük şehri kazandığında Chp ile görülürken, acaba bana da aralarında yer verirler mi diye İyi parti ile de arka taraftan ilişkiye girişmiştir. İBB de Ekrem İmamoğlu’nun danışmanıyım diye ortada gezmektedir.
Kendisinin unvanı altında olmayan önemli Türk soylu derneğinin başkanına son seçim öncesi beni siyasette milletvekili olmak için önerin diye yalvarmış, hangi partiyi istiyorsun dendiğinde parti fark etmez diyerek acınası bir talebinin kabul görmesini beklemiştir. Biz bu isteğini ise kahkahalar arasında sohbetimize meze ederken, geleceğini bir yerlere bağlamaya çalışan İsmail Cengiz her yere dönebilen ruh hali ile bir yere yamanamayacağını bilmelidir. Kimse herkes ile hareket eden ve edebilecek, her yere dönmüş ve dönebilecek birini yanında görmek istemez.
Doğu Türkistan Uygur Türkü olduğu bilinen İsmail Cengiz’i bir tane Türk soylu Uygur derneğinde neden yer vermiyorlar? Öyle ya Uygurlar 30’dan fazla derneği olmasına karşın, İsmail Cengiz’e birinde bile görev verilmez mi? Demek ki derneklerinde görecek kadar dürüst ve davaya bağlı görmüyorlar. Öyle ya, kendisi Uygur olan, önemli diye bilinen Avrasya Dernekler Federasyonu Başkanının Uygurlara katacağı çok şey olmalı. Eğer Doğu Türkistan davası için cansiperane çalışan hiçbir Uygur derneğinde yeri yoksa, olan unvanına göre feraseti ve basireti Uygurlar için olumsuz görülüyor. Zaten öyle de.
İsmail Cengiz Beyefendinin çalıştığı ile ilgili bilgilere de ulaşamıyoruz. Federasyon başkanlığını meslek edinmiş bir arkadaş ve geçimini bu yolla sağladığı iddia ediliyor. Acı olanı biz Türk dünyası gönüllüleri olarak harcarsak cebimizden, verirsek ömrümüzden yolunu izlerken, İsmail Cengiz’in vatandaşlık verilirken dönemin içişleri bakanını araya koyup milyonlarca dolar parayı topladığı iddiaları da hala akıllarda. Gece gündüz çalıştıklarını ortaya koyan açıklamaları yaparken, içişleri bakanını da kullanarak neye çalıştıkları, iddialara göre ortadadır. Bir günde çıkıp bu iddiaları tekzip etmemesi iddiaların hala geçerliliğini koruduğuna delalet etmektedir.
Doğu Türkistan Sürgün Hükümetinde aklına göre sürgün hükümetinin bilgisi dışında davranınca defalarca uyarıldıktan sonra hala kafanın düzüne gitmen sebebiyle, Hızırbek Gayretullah Beyefendi tarafından resmi yazı ile görevden alındığın halde, ben Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti Başbakanıyım diye ortada dolaşmanı unutmadık. Ne olduğu belli olmayan biri olarak ben başbakanım diye çocuk gibi diretiyordun. Atanmış Başbakanın görev yapmasını engelliyordun. Bu hareketlerin Doğu Türkistan davasını baltalamaktan öteye götürmedi. Hızırbek Beyefendiyi de zora sokarak 3-5 yaş senromundaki gibi ayaklarını yerlere vurduğunu unutmadık. Sen hangi davayı baltaladığının farkında bile olmadan kişisel hırslarını, menfaatlerini bırakmamak için direniyordun ve davaya zarar veriyordun. Ne olduğu belli olmayan bir cisim gibiydin. O dönemler seni gördüğümde ne olduğun belli olmadığı için bir filmden alıntı yapıyordum ve şöyle diyerek gülüşüyorduk “ne olduğu belli olmayan bir cisim yaklaşıyor”.
Son dolaşan mesajında Kazakistan konsolosluğunu da işin içine katmışsın. Kazakistan konsolosu senin kafana mı göre hareket edecek İsmail Cengiz. Kazakistan devleti Türk dünyasının onurlu ve bağımsız devleti, konsolosluğu da devleti adına çalışmalar yapan bir temsilci. Sen kimsin de hakaretlerin içinde konsolosluğu geçirirsin. Aynı haltı bir toplantıda konuşurken yaptın ve bazı konsoloslar senin hadsizliğini bana sordular, sen kimsin ki bağımsız devletlerimizin yönetimlerini eleştiriyor veya konsolosluklarını paylaşımlarında kullanıyorsun. Hadsiz!
Biz bağımsız devletlerimize hadsizlik yapanları onaylar mıyız sanıyorsun? Yazın ortada duruyor isteyen olursa beyan ederiz. Sen bence kendine başka meşgaleler bul, Türk dünyası senin hadsizliklerinle uğraşarak zaman kaybedemez.
***
Benim şahit olduğum İsmail Cengiz:
Federasyon Başkanı İsmail Cengiz değilken benim iş ile ilgili bir şubemin üzerinde bir ofiste olması sebebiyle karşılaşarak yaptığımız bir sohbette, kibirle ben istedim bir arkadaşı koyduk, yeniden federasyonun başkanlığını alacağım diyerek antipatimi kazanmıştı. Ben o çalışkan ağabeyimi o dönem için atanmış ve İsmail Cengiz’in ukdesinde gibi hissetmeye devam ediyorum.
2018 de Türk Dünyası 2. İstişare Toplantısını ben düzenlemek için, Zeytinburnu’nda Türksoylu bir derneğin açılışında karşılaştık ve toplantıya davet ettim. Sen yapma, ben yaparım dediğinde Türk dünyası ile ilgili hiçbir şey yapmayan ama kibir ile yaptırmak istemeyen, çalışmalara engel olmak gibi bir yöntemi olan bu kibre anlam verememiştim. Toplantıya katılmadığı gibi tespit ettiğim üç konuşmacımızın da katılımını engellediğini biliyorum. İsmail Cengizin çalışmamı baltaladığını ispatlayamadan bilmeme rağmen, daha sonra düzenlediğim Türk Dünyası Futbol Turnuvasında 8 takımdan biri olan takım kaptana “turnuvaya katılmayın, biz turnuva düzenleyelim” mesajını gördüğümde kibrini ve benim çalışmalarıma arka plandan sinsice engel olduğunu gözlerimle gördüm.
Bu günlerde benim de adımı geçirdiği Türk dünyasına hizmet eden önemli şahsiyetleri sinsice ve benim adımı açıkça anıp hakaret ettiği bir yazı ortada dolaşmakta. Kendisine bunu tekzip etmesini istedim, cevabı tekzibe gerek yok deyip sms ile kimsenin görmediği bir özrü dilemek olarak gördü. Yayınladığı bir mesajda sevdiğimiz bir şahsiyetin arkasında durarak demografik bir güç gösterisi yapmaya çalışmış. Sen o şahsiyetin arkasında gözüküyorsun da siyasi olarak her limana niye uğruyorsun diye sormazlar mı İsmail Cengiz? Biz o şahsiyeti de sana kullandırtmayız İsmail Cengiz. Kimse bir resim çektirdin diye senin kullanımına açık değil, münafıklığı yapıp seni tereyağı gibi üste çıkartmayacağız.
Yazıyı yazıp nifakı aramıza sokan sen, başkalarına münafıklık yapıyor diye topu taca atmaya çalışıyorsun, bunu kimse yemez. Hakaret içeren yazıyı ben göndermedim diye bana sms atıyorsun, birinci elden sen gönderdiğinin teyidini aldık. Senin kibrin terbiyesizliğine sebep oluyor. Şizofrenik bir hastalığa doğru evrildiğini düşünüyorum. Ne yapacağını bilmez bir haldesin.
Benim adımı hakaretle geçmesinin son çalışmalarıma seni dahil etmememin de etkisi olduğunu düşünüyorum. Senin gibi bir rahatsızı, ne olduğu belli olmayan birini tertemiz Türk dünyası çalışmalarımıza dahil etmeyeceğim ve etmeyeceğiz.
Bu yazıyı da seninle mesajlaşmamıza istinaden, “adımı anarak doğru dürüst tekzip yaz yoksa senin hakkında bildiklerimi ve iddiaları yazarım” mesajıma, “sen bilirsin” cevabın yüzünden yazdım. Rahatsız olduysan mesajımda belirttiğim gibi bana haber ver, senin sms ile özür dilemen gibi “sms ile özür dilerim” ödeşiriz.
Türk dünyasında federasyon olman, Türk dünyasının sorunlarına parmak basıyorsun veya çözüm noktasısın anlamına gelmez. Her toplantıda gördüğüm gibi ya bir kişi, ya iki kişi geliyorsun, federasyonun ortada yok. Kaldı ki yüzlerce Türk dünyası derneği ve vakfı çalışırken sen bu dünyanın üretimde en zayıf halkasısın beyefendi. Birde kalkmışsın bu davaya hizmet edenlere hakaret ediyorsun. Ben yazmadım diye mesaj atıyorsun, teyidini alıyoruz, sen göndermişsin. Ulan sinsi bu kadar cahilce hareketler yapan biri olarak sen kimsin de davaya hizmet edenlere hakaret edebiliyorsun. Kalibren nedir? Yukarıdakilere birçok şey ekleyebilirim, kalibren bu kadarla bile belli.
Sen kendini akıllı zannediyor olabilirsin, arka taraf siyaseti ile birilerini aşağılayıp gözden düşürme yolunu seçebilirsin ama bu senin akıllı olduğun anlamına gelmez, bu senin aklına geleni insanın yüzüne söyleyemeyecek bir insan olduğunu, halk tabiri ile namert ve ahlaksız olduğunu ispatlar. Ben senin ile aynı toplantılarda olursam senin yüzüne bu namertliğini söyleyeceğim ve bu yazım senin de okumana açık, senin gibi gizli bir iş çevirmiyorum, hatta mesaj ile senin hakkında yazacağımı belirttiğim için mertçe bir karşı tavır.
İsmail Cengiz Efendi Yaptığın haltı temizleyemiyorsan, karşılığını alırsın ve almaya devam edeceksin. İstersen devam edebilirsin.
Serdar Şahin
12 Kasım 2024
FACEBOOK YORUMLAR