Kuran'a Batılılardan önce bizim batılılar saldırmıştı?

İsveç’te Kuran-ı Kerime sldıran bir grup meczup için devet düzeyinde Türkiye’den tepki verildi. Aslında doğal olanı buydu. Bir devlet kendini var eden değerlere başkasının saldırmasına duyarsız kalmamalıdır.

Ancak şu çelişkiyi bana kim izah edecek?

Bizde bir şair vardır, artık onun arkasından gelen aynı seviyedeki isimleri dikkate almıyorum. Bu adam, Abdülhamit’e suikast düzenleyen Ermeni teröristi savunmuşu:
Ey Şanlı avcı, damını bihude kurmadın,
Attın fakat yazık ki, yazıklar ki vurmadın”
Kendi devletinin başındaki insana saldıran Ermen için böylesine sefil bir dili kim kullanabilir, nasıl kullanabilir? Anlamak mümkün değil.!

Buyurun daha felaket bir ifadesine bakalım:
Bugün Batı’da Kuran’ saldıranlardan önce bizim içimizde bu adam, saldırmamış mıydı?
Bakınız bu aşağılık ifadeleri birlikte okuyalım:
“Yırtılır, ey kitab-ı köhne, yarın
Medfen-i fikr olan sahifelerin
Bunu kimden fakat ümid edelim”

Kim bu adam?
Oğlu Amerika’da papaz olan Tevfik Fikret!
Merhum Akif’in bu adam için: “Bugün Allah’a söver, sonra biraz bol para ver/ hiç utanmaz Protestanlara zangoçluk eder”, demesi bunun keyfiyetini ifade eden bu mısralar yeterli değildir bence..

Batıdaki hayasızlara karşı ayağa kalkan benim devletimin liselerinde ve hatta üniversitelerinde bunları yazan adam Türk fikir ve edebiyatının öncü isimlerinden birisi olarak anlatılmaktadır. Biz içimizdeki çıbanı temizlemedikçe dışımızdakilere tepkide ne kadar samimi olabiliriz merak ediyorum doğrusu!
Kaynak Muhsin İlyas Subaşı