LENA'ya Çağrı?

Yeminlerin gölgesinde, 
Yerin ve göğün gölgesinde, 
Dalından kopup ta düşüşünde, 
Sararıp solan yaprak gibi...
Asırların ötesinden haykırıp geldi gözyaşlarım, 
Geldi vecde...

Karanlıklarımda bin bir düşünce,
Alnıma değdi,
Göğü taşıyan toprak gibi...
Gönül, gönül ile örtüşünce,
Tebessümlere merhamet düşünce,
Parçalandı uykular,
Pür melâl oldu...
Korkular lâl oldu.

Yer gök seccade,
Secde üstüne secde.

Serin toprak kokusu,
Bir kerpiç kasede su,
Ölümsüzlük uykusu...

Anladım ki ben,
Hiç pişmedim korkunun ateşinde...
Ateş benden kaçtı,
Ben ateşin peşinde...

Uyku bir kaç kulaçtı,
Uyandı bir küçük vicdan gözünü açtı...
Yüreğime kurşun ekildi damla damla,
Ufuklarımda dolunaylar yeşerdi,
Gölgelerin arasında loş bir endamla...

Zehir zemberek bir fırtınanın soluğunda,
Diyelim ki, Üsküdar Vapurunda,
Göz bebeğime baktı bir martı,
Sadece bir an bana baktı...
Gözlerinde deryadan bir damla,
Bana LENA'yı anlattı.

Yüreğime bir damla da, sen damla...
Yüreğim zaten sana peyk de,
Bir de sen gel "lebbeyk" de...

Hicaz'dan gel, Fizan'dan gel...
Arakan'la gel, Beyti Makdis'le gel...
Kör dünyadan gel...
Gör, dünyadan gel...
Kutup yıldızından,
Çoban yıldızından,
Magdala'dan bir dervişle gel.
Gitmeyecek bir gelişle gel.

Sen LENA...
Bilmiyorum...
Ya bilmediğim her şeyimsin, 
Ya saklımsın...
Bildiğim yasaklımsın, 
Veya en güzel duaya saklımsın...

Sen benim secdede bıraktığım,
Damla damla aktığım,
Bembeyaz aklımsın.

Ah LENA...
Bir tutam merhamet,
Bir kaç adım kerem et...
Hayalin bile bin gelişe bedel,
Gitmeyecek bir gidişle gel.

(22.02.2018/Gündüz Demirhan)