Nerde Kaldı Benim Ülkücülüğüm?

Ulusları ve kitleleri farklı bir şekilde yapılandıran bu savaşta kullanılan en etkili silah propagandadır.

Yalan dolanın uçuştuğu medya aleminde algılara kapılmamak için en iyi yol, araştırmaktır.
Erdoğan ve Ak Parti’nin karşısında yer alan ve fikren Saadet Partisi’ni destekleyen kitle ile, Devlet Bahçeli’yi beğenmedikleri için MHP’den kopan, HDP ve CHP gibi dünya ahiret görüşleri taban tabana zıt iki partiyle aynı ittifak içinde yer almış İYİ Parti’yi destekleyen kitlenin durumları algı operasyonlarına maruz kalınmışlığa birer örnektir.

Şimdi soralım kendimize;
Saadet Partili biri için Siyonizmin temsilcisi İsrail’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan daha mı sevimlidir?

Hani yeryüzünde İslamın en büyük düşmanın Siyonist akımlar, İsrail ve yandaşı devletler ve liderlerdi?
Nerde kaldı bizim İslami duyarlılığımız?
Yine soralım kendimize;
Bu aziz Vatan uğruna toprağa düşmüş binlerce Ülkücü şehidimizin mezarlarında kemiklerini sızlatırcasına;
Bu memlekette 30 binden fazla memleket evladının canına kıymış, Ermeni Asala terör örgütünün devamı olduğu bilinen bir gerçek olan PKK Terör Örgütü’nün meclisteki uzantısı;
Lideri Selahattin Demirtaş’ın “Apo’nun Heykelini Dikeceğim!” diye haykırarak, güya Son Türk Devletine meydan okuyan HDP ile aynı kulvarda, nasıl kol kola yürürüz?
Devlet Bahçeli, bebek katili Öcalan’dan daha mı tehlikeliydi?
Dillere pelesenk olan FETÖ iltisakını bile es geçelim!

• Nerde kaldı bizim Milliyetçiliğimiz?
• Nerde kaldı bizim Vatanseverligimiz?
• Nerde kaldı bizim Ülkücülüğümüz?

Sonuç olarak deriz ki;
Algı Operasyonları bizim aklımızı da fikrimizi de, beyin hücrelerimizi de esaretine almış,
Ne İslami duyarlılığımız, ne de Vatan-Millet ve Beka-i Devlet duyarlılığımız kalmış!
Bir Mankurt’a dönüşmüşüz farkında değiliz!

Kaynak: Mahmut Çetin